Güncel

‘Terzi’ Fikri Sönmez 32. ölüm yıl dönümünde anılıyor

Fatsa'yı halk komiteleriyle yöneten, devrimci belediye başkanı Fikri Sönmez, ölümünün 32. yılında anılıyor.

4 Mayıs 2017 Saat: 09:32
‘Terzi’ Fikri Sönmez 32. ölüm yıl dönümünde anılıyor
‘Terzi’ Fikri Sönmez 32. ölüm yıl dönümünde anılıyor

Fatsa’nın unutulmaz belediye başkanı, ‘Terzi’ lakaplı Fikri Sönmez, 32. ölüm yıl dönümünde anılıyor.

1979’da Ordu'nun Fatsa ilçesinde bağımsız belediye başkanı seçilen ve ilçeyi halk komiteleriyle yöneten Devrimci Yol’cu Sönmez, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve sağcı medyanın hedef göstermesi sonrası 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren’in yönettiği operasyonla 11 Temmuz 1980’de gözaltına alınmıştı.

Bundan birkaç ay sonra gerçekleşen darbe koşulları altında cezaevinde tutulan ve işkence gören ‘Terzi Fikri’, 4 Mayıs 1985 günü, yalnızca 47 yaşındayken kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

Fikri Sönmez, ölümünün 32. yılında sevenleri tarafından anılacak.

Fikri Sönmez kimdir?

1938 yılında Fatsa'nın Kabakdağ köyünde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra ailesinin geçimine katkıda bulunmak için bir terzinin yanında çıraklığa başladı. Yaşamının sonraki bölümünde geçimini terzilik yaparak sağladı. Bu sebeple kendisine Terzi Fikri lakabı takılmıştır.

1960'lı yıllardan itibaren TİP içerisinde çeşitli kademelerde görev aldı. Bu yıllarda yükselen gençlik mücadelesine katıldı. Özellikle Karadeniz bölgesinde emekçilerin ve yoksul köylülerin örgütlenmesinde çalıştı. Samsun'dan Trabzon'a kadar gerçekleştirilen "Fındıkta Sömürüye Son" mitinglerinin hem örgütleyicisi, hem de bizzat konuşmacısıydı.

1972'de THKP-C Davasından yargılandı. Yirmi ay kadar tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. 12 Mart darbesinin ardından Karadeniz'deki devrimci mücadelenin örgütlenmesinde görevler aldı.

Fikri Sönmez 1978-79 yıllarında Giresun ve Ordu yörelerinde yapılan "Fındıkta Sömürüye Son" mitinglerinin de aktif örgütleyicisi oldu.

1979 yılında yapılan Belediye seçimlerine bağımsız aday olarak katıldı. Fikri Sönmez'in başkan seçilmesinin neredeyse kesinleşmesi üzerine, 15 Eylül 1979 günü kendisine yapılan suikasttan bacağından yaralanarak kurtuldu. Fikri Sönmez, daha önce CHP, AP, ve MSP'ye oy verenlerin de büyük bir bölümünün oyunu alarak Fatsa Belediye Başkanlığı seçimini, diğer tüm partilerin adaylarının aldığı toplam oy oranının toplamından daha fazla oy alarak kazandı.

Fatsa'da ilk iş olarak Halk Komiteleri'nin oluşturulmasına girişildi. Fatsa, sorunları, nüfusu ve toplanabilme özellikleri bakımından 11 birime ayrıldı.

Yapılan ilk toplantılarda halkın gizli oy, açık sayım esasına göre komite üyeleri seçildi. Seçilen komite üyelerinin görevleri, halkın sorunlarının takipçisi olma, Belediye çalışmalarını denetleme, Belediyece karşılanan ihtiyaç maddelerinin dağıtımı vb. işlerdi. Halkın belediye yönetimine katılımı komite üyeleriyle sınırlı kalmadı. İki ayda bir yapılan halk toplantılarıyla Fatsalıların yönetime doğrudan katılımı sağlanmaya çalışıldı.

Bu toplantılarda tartışılarak son şekli verilen "Belediye Çalışma Programı" doğrultusunda yapılan işler Belediye Başkanı ve görevlilerce halka anlatıldı, yapılan eksiklikler ve yanlışlar açıkça tartışıldı; önemli hataları görülen komite üyeleri halk tarafından görevden alındı. Öte yandan bu toplantılar aynı zamanda ülke sorunlarının tartışıldığı meclisler haline getirilmeye çalışıldı. Yirmi bin nüfuslu Fatsa'da, bu toplantılara beş bin yetişkin insan katılıyordu. Belediye'nin aldığı tüm kararlar halkla tartışılıyor, halkın onayı olmayan hiçbir iş belediye tarafından yapılmıyordu.

Fatsa'da yürütülen ilk büyük belediye çalışmasından biri "Çamura Son Kampanyası"ydı. Fatsa sokakları müteahhitlerin keyfince sürdürülmüş plansız kanalizasyon çalışmaları nedeniyle adeta köstebek yuvasına dönmüştü. Bütün Fatsa'nın sokaklarının temizlenerek yeniden yapılması işine teknik adamların "yıllar sürer" demelerine rağmen halkın gönüllü katılımı ve çevre ilçelerin makine ve ekipman yardımıyla çamur Fatsa'dan 2-3 ay içinde sökülüp atıldı ve ilçeye 4 km'lik yeni bir cadde yapıldı.

"Çamura Son Kampanyası"nın ardından "Fatsa Halk Kültür Şenliği" düzenlendi. Şenlik boyunca her türden sanatsal ya da kültürel etkinlikte doğrudan halkın katılımı gözetildi. Büyük kentlerde yaşayan aydınların, demokratların, sosyalistlerin; sanatçıların da katıldığı şenlik, aynı zamanda bu insanların Fatsa'da olup bitenlere tanıklık etmelerine vesile oldu.

Fatsa'da yol, su, kanalizasyon gibi sorunların halkın katılımı sağlanarak çözülmesi doğrultusunda adımlar atıldı. Geniş köylü kitlesinin katıldığı fındık mitingleri düzenlendi. Arazi anlaşmazlıklarından kan davalarına, köy kavgalarından aile içi sorunlara kadar her türden sorunları halkla birlikte çözmeye çalıştı.

Bütün bu gelişmeler devlet yetkilileri tarafından bekleneceği üzere derin bir kaygıyla izleniyordu. Öyle ki, 50'nin üzerinde insanın öldüğü Çorum olayları sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel "Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bakın' diyordu.

Önce vali Reşat Akkaya'nın Ordu'ya atanması, ardından 11 Temmuz 1980'de başlatılan "Nokta Operasyonu", devletin Fatsa'da Fikri Sönmez'in Belediye Başkanlığı ile birlikte oluşturulmaya çalışılan yeni hayat biçimine doğrudan ve açık saldırısı oldu. Operasyon öncesinde Fatsa AP, CHP ve MSP İlçe Başkanlarının basına yaptıkları "Her yerde kan var, biz burada huzur içindeyiz. Fatsa'da komünist işgal yoktur. Halk vardır. Halkın yönetimi vardır. Fatsa'da ateş ile barut yok, böylesine huzurlu bir yerde olay çıkartmayı istemek niye?" şeklindeki açıklamaya aldırış edilmedi ve Fatsa halkı 11 Temmuz sabahı tank sesleriyle uyandı. İlçenin sokakları asker ve polisle dolmuş, yollar kariyerlerle kesilmişti. Denizde silahlarını Fatsa'ya çevirmiş iki hücumbot duruyordu. Askerler ve polislerin arasında maskeli muhbirler vardı. Sonradan bunlardan kimisi hakkında tutuklama kararı olduğu anlaşıldı.

Fikri Sönmez 11 Temmuz günü bir basın toplantısı düzenleyerek, günlerdir bir kısım basında ve televizyonda Fatsa hakkında süren spekülasyonlara cevap vermek niyetindeydi. 10 Temmuz'u 11 Temmuz'a bağlayan gece sabaha kadar bu toplantının hazırlıklarını sürdürdü. Ancak 11 Temmuz sabahı operasyoncular tarafından gözaltına alındı. Gözaltında olduğu süre boyunca ağır işkencelere maruz kaldı. Ardından 12 Eylül koşullarında cezaevi yaşamı başladı. Fikri Sönmez yargılandığı dönemde de bir kısım basının boy hedefi oldu. Sık sık "Terzi Fikri"li yalan-yanlış haberler yer alıyordu.

Fikri Sönmez, ilerlemiş yaşına rağmen cezaevi direnişlerinin en önünde yer aldı. Amasya Cezaevi'ndeki direnişi kırmak için bir işkence merkezi olan Suluova Et Balık Kurumu'na götürülen 25 kişiden biri de Fikri Sönmez'di. Orada 3 ay boyunca işkence gördüler ama direniş kırılamadı.

İşkenceler, cezaevleri, mahkemeler zaten yıllardır önemsemediği sağlığını iyiden iyiye bozdu. Kalbi, bütün bu yükü daha fazla kaldıramadı ve 4 Mayıs 1985 günü hayata veda etti.(Vikisosyalizm)

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız