Güncel

"Tüm meslektaşlarımızı bu onurlu mücadelede bizlere omuz vermeye davet ediyoruz"

KESK İstanbul Şubeler Platformu, Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK)işine son verilen üyeleriyle birlikte Kadıköy rıhtımında bir basın açıklaması yaptı.

18 Kasım 2019 Saat: 09:12
"Tüm meslektaşlarımızı bu onurlu mücadelede bizlere omuz vermeye davet ediyoruz"
"Tüm meslektaşlarımızı bu onurlu mücadelede bizlere omuz vermeye davet ediyoruz"

NECDET ÖZSAYGIN

KESK İstanbul Şubeler Platformu tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

Temel hukuk kurallarının bile çiğnendiği KHK’larla özgürlüklerin ve insan haklarının gasp edildiği ve darbecilerle mücadele adı altında halkların tüm kesimlerine saldırıldığı fiili bir darbe döneminden geçiyoruz.AKP hükümeti ,15 Temmuz 2016’da ülkemizde bir darbe girişimi yaşandı.Darbe girişimini Allah’ın bir lütfu olarak değerlendiren AKP hükümeti bunu fırsata çevirdi ve 20 Temmuz 2016’da OHAL ilan etti.İlan edilen OHAL 20 Temmuz 2018 tarihinde kaldırıldı.730 gün boyunca çıkarılan 32 KHK ile yaklaşık 126.000 kamu görevlisi mesleğinden ihraç edildi.

Ayrıca bu süreçte 107 kanunda değişiklik yapıldı.Sınırlı bir süreyle ve belirli amaçlar için ilan edilmesi ve sadece bu dönemle sınırlı olabilecek düzenlemeler getirmesi gereken OHAL ile bütün bir geleceğimiz şekillendirildi.Kamu personel rejiminde eğitim ve sağlık sisteminde çalışma yaşamında büyük değişimler getiren KHK’lar bir yöntem aracına dönüştürüldü.Parlemento işlevsiz kılındı,anayasa askıya alındı,KHK’lar bütün bu değişimleri her tür denetimden kaçırmak için sıklıkla kullanılır bir araç olarak kullanıldı.

Olağanüstü hal kaldırıldıktan sonra da durum değişmedi. Hukuksuzluk her alanda devam etti.İnsanların tüm anayasal hakları ayaklar altına alındı,en temel insan hakları bile kullanılamaz hale getirildi.Sırf AKP hükümetini yada karar alıcıları eleştirdi diye yada güncel politikalarına dair fikir beyan etti diye yüzlerce kişi cezaevlerine konuldu.Ülkenin seçilmiş belediye başkanları halk iradesi hiçe sayılarak görevden alındı yerlerine kayyum atandı.Yüzlerce siyasetçi cezaevlerinde,milletvekilleri tutuklu,parti başkanları tutsak.

Emek alanı tarumar edilmiş durumda emekçi hakkı olanı alamazken komik maaş artışları ile yetinmesi beklenirken ekonomik kriz tüm toplumu akıl almaz bir buhrana sürükledi.Her gün cinnet geçiren,geçim sıkıntısı yüzünden kendi canından vazgeçtiği  gibi en sevdiklerini de geride bırakmaya cesaret edemeyen insanların açlıkla yoksullukla savaşını kaybettiğini ve bedenini sevdikleriyle birlikte ölüme yatırdığını gördüğümüz haberler yayınlanyor.Yağmur gibi yağan zamlar,her gün artan vergiler ve ekonomik krizin yıkıcı etkisi toplumda kendini kadına,çocuğa,doğaya ve kendi bedenine şiddetle gösteriyor.Daha iki gün önce ağır ekonomik sıkıntıların altında kalan dört kişilik bir ailenin kendi yaşamına son verdiğini öğrenmenin etkisi üzerimizdeyken bu sabahta Antalya’dan 4 kişilik bir ailenin daha geçim sıkıntısından el ele ölüme yürüdüğünü öğrenerek sarsıldık.Kendiside ihraç edilmiş KHK’lı bir akademisyen olan Nevra arkadaşımız buna ilişkin yazısını şöyle bitirmiş.’’Dört kardeşin intiharı,kendini yakan veya intihar eden diğer işsizler,barış akademisyeni Mehmet Fatih Traşı’ı,Kürt olduğu için hakaret edilen güvenlik görevlisinin intiharına ve diğer ölümleri yeniden önümüze getiriverdi.Dört kardeşin intiharı,haysiyete saldıran bu sistemi çıplaklık ortaya serdi;aynı zamanda iktidarın terzilerinin insanlıktan çıkmışlığını ve bu rejimiz çarklarının yaşamı koruyarak değil yok ederek döndüğünü de’’ Bu yaşananlar şunun göstergesidir.Türkiye yeni rejime geçtiğinden beri bir türlü normalleşemiyor. Ekonomisini dış politikasını tek adama bağlayan sistem ne istikrar, ne güvenlik,nede barış getiriyor.

Herkesin özgürce yaşadığı eşit demokratik bir ülke istiyoruz

Biz sizlere dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştığımız bu süreçte çıkartılan KHK’larla işinden ekmeğinden edilmiş kamu emekçileriyiz.Herbirimiz kamu emekçileri sendikaları konfederasyonu KESK  bağlı sendikalara üye eğitim,sağlık,belediye,maliye emekçileriyiz.İlk KHK yayınlanıp ilk arkadaşımız haksız ve hukuksuz biçimde işinden edildiğinden beri alanlardayız.KESK İstanbul şubeler platformu olarak iki yıl boyunca İstanbul’un 3 meydanında haftanın 3 günü oturma eylemleri ve basın açıklamaları ile bu hukuksuzluğu halkımızla paylaştık.Binlerce insana AKP iktidarının olağanüstü hal bahanesi ile binlerce kamu görevlisini nasıl haksız ve hukuksuz bilimde işinden ettiğini ve kendisine biat etmeye zorladığını anlattık.Ardından İstanbul’un tüm meydanlarında sesimizi duyurmak için geçtiğimiz yıl boyunca ilçe,ilçe dolaştık.Şimdi buradayız ve sizlere sesleniyoruz bizler. Hakkımızda hiçbir yasal soruşturma,yargılama yapılmadan bir gece yarısı bir KHK listesine ismi yazılarak işinden edilen kamu emekçileriyiz.KESK’li kamu emekçileri olarak ihraç edilmemize hiçbir yasal gerekçe sunamayan AKP hükümetinin FETÖ’yle mücadele adı altında neden bizi kamu görevinden attığını gayet iyi biliyoruz.Biz kurulduğumuz ilk günden beri herkes için parasız nitelikli laik demokratik bilimsel anadilde eğitim istediğimiz için herkes için nitelikli ulaşılabilir parasız eşit sağlık hizmeti istediğimiz için herkes için nitelikli belediyecilik hizmeti istediğimiz için ve herkes için adil vergilendirme az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın dediğimiz için ihraç edildik.Bizler tüm bu antidemokratik uygulamalara karşı kamunun haklarını savunduğumuz için,haksızlıkları hukuksuzlukları görmezden gelmediğimiz için ihraç edildik.Bizler halkımızın aşına,ekmeğine onuruna göz koyanlara karşı dimdik durduğumuz boyun eğmediğimiz ve biat etmediğimiz için ihraç edildik.Kimseden merhamet dilenmiyoruz.Biliyoruz ki haklıyız hukukun tesis edildiği demokrasinin işlediği günler elbet gelecek.O günleri hep birlikte getireceğiz ve herkesin özgürce yaşadığı eşit demokratik bir ülkede ortak yaşam mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.

Çalışan meslektaşlarımızı bu onurlu mücadelede bizlere omuz vermeye davet ediyoruz

Kamu alanında yıllardır dönüşüm reform diye cilalanarak hayata geçirilen tüm düzenlemelerin faturasının sadece biz kamu emekçileri değil eşit tarafsız parasız bir kamu hizmeti alma hakkı ortadan kaldırılan tüm vatandaşların ödediğini biliyoruz. Kamunun hakları için mücadele eden KESK’lilerin kamu alanından uzaklaştırılmasının aslında halkın nitelikli kamu hizmeti almasının engellenmesi anlamına geldiğinin farkındayız.Akademisyenlerin barış gibi insancıl bir talep nedeniyle KHK listelerine yazılarak akademiden uzaklaştırılmasının aslında ülkemizin üniversite yaşamını nasıl çoraklaştırdığını asıl amacın ülkemizin geleceğini yok etmek sanattan bilimden uzaklaşmak olduğunun farkındayız.Bu yüzden buradayız bu yüzden sizlere gerçekte olup biteni tüm çıplaklığı ile anlatıyoruz.İnanıyoruz ki son yerel seçimlerde doğru neredeyse bulup gereğini yapacağını gösteren İstanbul halkı demokratik ortak bir yaşam adil bir düzen için birlikte mücadele etmeye devam edecektir.Başta tüm kamu kurumlarında çalışan meslektaşlarımızı bu onurlu mücadelede bizlere omuz vermeye KESK’e bağlı sendikalara üye olmaya davet ediyoruz.Elbette halkımıza Demokrasiyi birlikte tesis edeceğiz ve mutlaka kazanacağız diyerek mücadeleye devam çağrısı yapıyoruz.Elbette işinden ekmeğinden edilen arkadaşlarımızın tamamı işine geri dönene kadar meydanlarda olacağız.Asla boyun eğmeyeceğiz.İşimizi ekmeğimizi geri alacağız.

Açıklamanın sonunda,8 Aralık 2019 günü Bakırköy’de ‘’Krizin faturasını krizi yaratanlar ödesin ve insanca yaşam istiyoruz’’şiarıyla yapılacak olan mitinge çağrı yapıldı.

Yaşasın KESK yaşasın örgütlü mücadelemiz.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız