Güncel

Cumartesi Anneleri: Hasan Gülünay için, kayıplarımız için adalet istiyoruz!

Cumartesi Anneleri 694 hafta galatasaray Meydanı oturmasında Hasan Gülünay için adalet istedi.

15 Temmuz 2018 Saat: 11:04
Cumartesi Anneleri: Hasan Gülünay için, kayıplarımız için adalet istiyoruz!
Cumartesi Anneleri: Hasan Gülünay için, kayıplarımız için adalet istiyoruz!
Kerim Eren

İnsan hakları derneği İstanbul şubesi Gözaltında kayıplara karşı komisyon tarafında yapılan basın açıklamasında şöyle denildi:

Uluslararası hukuka göre devletlerin, zorla kaybetme suçunu kendi vatandaşlarına karşı yaygın bir biçimde işlemesi “insanlığa karşı suç” teşkil eder. Bu suç hiç bir zamanaşımı kuralına tabi olmadığı gibi tüm devletler bu suçları soruşturma ve cezalandırmakla yükümlüdür.
Başta gözaltında kaybetme olmak üzere insanlığa karşı işlenmiş suçların önlenmesi kolektif bir hafıza oluşturma ve hakikati bilme üzerine kurulu bir gelecek inşası ile mümkündür. Bizler bu bilinçle 694 haftadır Galatasaray’dayız. Galatasaray’ da dile getirdiğimiz talepler demokratik bir toplumun temel öğelerinin yanı sıra anayasal normlara ve uluslararası hukuk kurallarına dayanmaktadır.
Bu hafta adalet talebimizin yıllardır karşılık bulmadığı Hasan Gülünay dosyası ile kamuoyunun önündeyiz.
1992 yılının mayıs ayında Artvin İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda işkence ile öldürülen Ali Ekber Atmaca'nın üzerinden İstanbul’da aynı mahallede yaşadığı Hasan Gülünay’ın kimliği çıktı.
Bu nedenle 32 yaşındaki 4 çocuk babası Hasan Gülünay polis kayıtlarına geçti. Eşine bir süredir polis tarafından takip edildiğini söyleyen Hasan Gülünay, 20 Temmuz 1992 günü Tarabya’daki evinden işyerine gitmek üzere çıktı ve bir daha geri dönmedi.
Başvurdukları savcılık ve İstanbul Emniyeti aileye, Hasan’ın gözaltında olmadığını, arandığını söyledi. Ancak aile memleketlileri olan bir üst düzey emniyet yetkilisinden “Hasan Gülünay sağ, içeride işkence yaraları iyileştikten sonra gözaltına alındığını açıklayacaklar.” bilgisini aldı ve bu bilgiyi kamuoyuna duyurdu.
Hasan’la aynı tarihlerde İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde sorguda olan bir tanık, yüzünü görmediği bir kişinin işkencede “Ben Hasan Gülünay beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar!” diye bağırdığını açıkladı.
Bu iki açıklamanın ardından hem aile, hem tanıklık yapan kişi yoğun bir polis baskısı ve tehdidiyle karşılaştı.
Başbakan, Dışişleri Bakanı ve TBMM başta olmak üzere tüm resmi mercilere başvuran aileye devletin cevabı; “iddialarınız gerçek dışı, başvurularınız ise emniyet teşkilatını karalamaya yönelik” oldu.
Yargı makamları soruşturmayı Hasan Gülünay’ın kaybedildiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne, “Hasan Gülünay’ı gözaltına aldınız mı?” diye sorması ve Şube Müdürleri’nin “gözaltına alınmamıştır” cevabından ibaret yürüttü. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili delilleri toplamadan, tanıkları dinlemeden ve etkili bir soruşturma yürütmeden 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle 31.10.2012 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi. Karara yapılan itiraz reddedildi. Dosya 08.04.2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
Anayasa Mahkemesi de 21 Nisan 2016 tarihinde “yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine” hükmetti. Ancak uluslararası teamül hukukuna aykırı olarak ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden soruşturma yapılmak üzere ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine, zamanaşımı nedeniyle yer olmadığına karar verdi.
AYM’nin bu tutumu, iç hukukta gözaltında kaybetmelerle ilgili etkili bir başvuru yolu kalmadığının ifadesi oldu. 
Anayasa’nın 90/5. maddesinde yer alan normlar hiyerarşisi uyarınca usulünce yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir. Bu nedenle Hasan Gülünay dosyasının zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatılması iç hukuka ve uluslararası sözleşme hükümlerine aykırıdır.
Gülünay ailesi ve toplum, Hasan Gülünay’ın gözaltında kaybedilme koşulları hakkında hakikati bilme hakkına sahiptir ve bu hak doğası gereği zamanaşımına tabi değildir.Gülünay dosyasında iç hukuka ve uluslararası hukuka uygun bir yargılama süreci gerçekleşinceye kadar bu dava bizim için kapanmayacak.
Artık yeter! Devlet, gözaltında kaybedilenler için etkili bir iç hukuk yolu sağlama yükümlülüğünü yerine getirsin!
Artık yeter! Devlet adına adaleti sağlama görevini yerine getirmekle yükümlü olan yargı, iç hukuka ve uluslararası sözleşme hükümlerine uygun faaliyet göstersin!
Artık yeter! Hasan Gülünay için, kayıplarımız için adalet talebimiz karşılık bulsun!

Görüntünün olası içeriği: 17 kişi, İbrahim Yıldız dahil

Görüntünün olası içeriği: 6 kişi, yazı

Görüntünün olası içeriği: 27 kişi, Lale Alp dahil, gülümseyen insanlar

Görüntünün olası içeriği: 6 kişi, gülümseyen insanlar

Görüntünün olası içeriği: 13 kişi, İbrahim Yıldız dahil

Görüntünün olası içeriği: 32 kişi, İbrahim Yıldız dahil, gülümseyen insanlar

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, yazı

Görüntünün olası içeriği: 10 kişi

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, ayakta duran insanlar ve yazı

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, Solmaz Açıkkol dahil, açık hava

Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, açık hava

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, yazı

Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, İbrahim Yıldız dahil, ayakta duran insanlar

Görüntünün olası içeriği: 13 kişi, Lale Alp dahil, gülümseyen insanlar

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız