Kültür

Aynur Uluç anlatıyor

Yazar ve şair kimliği yanında çizer kimliği ile tanıdığımız söyleşide Aynur Uluç, tüm çalışmalarını ve tutkularını gözler önüne seriyor.

2 Mayıs 2017 Saat: 13:31
Aynur Uluç anlatıyor
Aynur Uluç anlatıyor

oldukça ilginç ve çoğaltıcı bir bakış açınız var sanata, üretimlerinize aldığınız yorumlar nasıl oluyor?

-oldukça sevindirici. çünkü çoğunlukla katılımlı oluyor yorumlar. bazen bir şiir çıktığını görüyorum meselâ yaptıklarımdan doğan çağrışımla, bazen yeni bir resim çizenler oluyor. sanırım benim protokollere takılmadan hayatın içine karışarak yaptığım her şey çevremde de yeni bir şey üretme hevesini uyandırıyor. bu anlamda söylersem ürettiklerimin hayatın içinde bir kıpırdanma yarattığını görebiliyorum. bu ilk bakışta çok iddialı bir cümle gibi görülebilir tam tersine içerdiği iddiasızlık bu geçişkenlik ortamını kuruyor, diyebilirim. çünkü onlara gerçekten bulaşabilmek ancak onların da size bulaşabilmesine gerçekten izin vermekle mümkün. "bulaşmak" bu anlamda çok sevdiğim, bereketli bir sözcüktür. belli aralıklarla çocuklarla resim ve şiir atölyesi yapma çalışmalarına zaman ayırmam da bu bahisle ilgili. onlara bir şey öğretmeye gitmiyorum ben, içlerindeki canlı noktayı kaybetmemelerini onlara ağaç yaşken fısıldamaya ve elbette onlardan öğrenmeye gidiyorum.

yaptıklarımın değerlendirilmesi noktasında soracak olursanız ise gerek kişisel olarak, gerek dostlarımla birlikte ürettiklerimize kimsenin bizden çıkış noktasına paralel yorum getirmesini beklemiyorum. hatta böyle olmaması özellikle kalbimden geçendir diyebilirim. çünkü bu kendini ve kendi çıkış noktanı asıl kabul edip diretmek ve dayatmak olur. ki benim için kıymetli olan, üretimlerin onu görenlerde ve katılanlarda bana değil kendi içlerine bakmaya sevk etmesi ve içlerinde nasıl yorumlandığıdır ki devamında bu enerjinin yaşama tekrar nasıl dönüşeceğidir. işte o noktada yani kendi içlerinde oluşan ya da dönüşen şeyi kendi meşreplerince anlatmaya başladıklarında gerçek iletişim başlamış demektir. ben bu teması seviyorum. kitabımın adından el alırsam bu "az gidip çok dönme" hâlini... ve her çok'un zaman içinde yeniden az olacağını bilmenin hevesi ve kıymetini seviyorum. ki bu özel iletişimler üretişime dönüştükçe, her birimizde yeni merak kapıları açtıkça tadından yenmez diyebilirim.

 -çok renkli bir söyleşi oluyor ancak aklıma takılan bir soru var, sormadan edemeyeceğim. herkesin üretmekte bu kadar serbest bırakıldığı yerde çok niteliksiz üretimler de çıkabilir. bu bir risk değil midir sanat adına?

-tam tersine; bir zenginleşme zeminidir. aksi yaklaşım bizi yasakçı zihniyete götürür. oysa herkesin kendisini ifade edebilmesiyle yükselir ve hayatın içinde yer bulur sanat. yoksa "yüksek sanat makamları" oluşur toplumun algısında. ve sanatı değil sanatçının etkilerini yaşar oluruz. yaşamı dönüştürüşüne tanık, hatta aktif tanık olmak yerine ona ram olmuş buluruz kendimizi. ve bulanıklaşır her şey.

herkes yazsa, çizse, filmler çekse... üretse keşke, ne güzel... ben şiir heveslisi olanların kendi şiirlerini kendisinin yayımladığı bir sitede şiir yazmaya başladım yıllar önce... otuz dokuz yaşındaydım. orada şiir yazdığım kadar yorum yazarak da piştim. yazılan yorumları okuyarak da... herkesin yazdıklarını rahatça attığı yere ben de atabilerek. o rahatlıkta atabilerek başladım şiire. bu sayede şiirle yakınlaşma ve emek verme imkânı buldum aradan geçen yıllar içinde, edebiyat dergilerinde de şiirlerim kendine yer buldu. kırk dokuz yaşımda da çizmeye başladım dokuzların aşkına diyelim isterseniz. :)  ressam olmadığım ve kırk dokuz yaşında bir çocuk olduğum için çizmeye başlayabildim o kitaplara... ritm öğrenmeye başladım ellerim coşsun diye bihakkın... bunun yaşla başla ilgisinin olmadığını, sadece merak ve hevesle ilgisinin olduğunu gördüm. o yüzden tüm çabam herkes üretebilsin diyedir.

her birimizin yaşamı dönüştürme gücü var. ve nasıl demiştik az önce; üretilen şey, tek bir kişiyi dahi bir hâlden bir başka hâle geçirebiliyorsa ki bu kişi kendimiz de olabiliriz; maksat hasıl olmuş demektir. yoksa "kendimize sadakatsiz" kişilere dönme riskimiz var en başta. eğer beğenilme ve kabul edilme kaygısını baz alırsak çıkmaza ya da tekrar'a götürür bizi yol.

-söyleşimiz hızla ilerliyor ve biz daha eczacı yanınızdan henüz hiç söz edemedik. farklı bir eczacılığınız var pratikte.. her eczanede olan hazır ilaçların yanı sıra laboratuvarınızda yapma ilaçlar da hazırladığınızı duyduk.

-evet eczacı yanım da aslında tüm bu konuştuklarımızdan kopuk değil... doktor reçeteleri ile formüle edilmiş ilaçlar hazırlıyoruz eczanede. bu aynı her okur için ayrı bir hediye resim çizdiğim gibi, her hasta için özel formüle edilmiş ayrı ilaçlar oluyor; her hasta için yeniden ve sadece ona özel üretilen. daha çok cildiye alanında oluyor bu ilaçlar. ve ben onları hazırlarken kendimi şiir yazar gibi demeyim de, şöyle dersem daha iyi ifade edecek sanki; şiir olur gibi hissediyorum. düşünsenize bir damla katıyorsunuz kreme, kıvamı değişiyor. bir gram madde daha katıyorsunuz rengi değişiyor. sihirli bir simya dünyası bu. yollarda işe giderken sadece resim çizmekle kalmıyorum arada alıveriyorum elime telefonu, açıveriyorum ses kaydını vapurda; örneğin çay ocağındayım. başlıyorum anlatmaya doğaçtan, şiire kesiyor her yer. kaydı kapatıp çantama koyduğumda artık o vapur benimle geliyor oluyor; iki tost bir çay diye seslenen ustanın sesi. yandan annesini eteğini gofret isterim diye çekiştiren çocuk... hepsi ama hepsi doluşuyor çantama... ben işe gidince nasıl ilaç yapmam söylesenize; göğsüm bir pınar gibi coşarak kocaman olmuş oluyor.

 -çok güzel. çok teşekkür ederiz. dolu dolu bir sohbet oldu. çizmiş ve yazmış olduğunuz üretimlerden okurlarımız görmek isterlerse nasıl ulaşabilirler?

-öncelikle ben teşekkür ederim, keyifli bir söyleşi oldu. buraya bir kaç çalışma bırakabiliriz tadımlık ama daha fazlasını merak edenler için bunun en seri yöntemi sanırım siteme ziyarete gelmeleri olabilir. sevincim olur çoğalmam olur; o halde şöyle diyelim: www. aynuruluc.com sayfasına da beklerim, buyrun gelin, bereketleniriz.

resimler: aynur uluç

fotoğraflar:  deniz bilgen, elif aycan bilgin

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız