Güncel

Canlarımız, kanlarımız, kayıplarımız var burada I Yıkılan Gayrettepe Hafıza Merkezi olmalı

Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası'nda gözaltında işkence ve kayıplarla adı duyulan ve yakın zamanda yıkılan Gayrettepe Siyasi Şube önünde açıklama yapan kayıp yakınları, bu alanın bir hafıza mekanı olarak anıtlaştırılmasını istedi.

27 Mayıs 2024 Saat: 14:22
Canlarımız, kanlarımız, kayıplarımız var burada I Yıkılan Gayrettepe Hafıza Merkezi olmalı
Canlarımız, kanlarımız, kayıplarımız var burada I Yıkılan Gayrettepe Hafıza Merkezi olmalı

TÜRKER DEMİRCİ

https://www.nethaberajansi.com/


Gayrettepe işkence Merkezi’nin yıkıntılarının önünde konuşan İHD Eş Genel başkanı Av. Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri, TİHV Marmara Bölge Temsilcisi Ümit Efe ile gözaltında kayıp yakınları İkbal Eren, Hanım Tosun ve Ali Ocak  açıklamalarda bulundu.

Açıklama yok.

Yapılan açıklamada, 1970’li, 80’li hatta 90’lı ilk yılların işkence merkezlerinden biri olan, içine girenin vahşi işkencelerin izleri ile çıktığı ya da girip bir daha çıkamadığı  “Birinci Şube”  olarak bilinen ve 1994 yılı sonlarına kadar hizmet veren Gayrettepe’deki İl Emniyet Müdürlüğü binası, çekilen acıların hesabı verilmeden adalet sağlanmadan öylece yıkıldığını açıklandığı ifade edilerek, “ Tarihi bina bütün yaşananlarla beraber yıkıldı, enkaza dönüştü”” diyenler var,  ancak yüzlerce devrimcinin, hak savunucusunun, aydının,  yazarın kanı var karanlık bir tarihin simgesi olan bu binada. Yüzleşmeden, hesaplaşmadan, ne yaşanan vahşi işkenceleri ne gözaltında kayıpları unutmak da unutturmak da mümkün değil. Hafızanın, hakikat ve adalet arayışı yanında, geleceğimizin biçimlendirilmesindeki göz ardı edilemez rolü üzerinden, bir daha bu suçlar işlenmesin, çekilen acılar son bulsun diye; yıkılan bina yerine bir “utanç müzesi” ve yaşanan insanlığa karşı suçları simgeleyen bir anıt yapılmasını istiyoruz.

Yapılan çalışmalar, 12 Eylül’de bu ve benzeri işkence merkezlerinde aylarca tutulan 650 bin dolayında kişiye tam 45 çeşit işkence uygulandığını söylüyor ve sırf 12 Eylül döneminde belgelenen 171 işkencede ölümün önemli bir bölümünün izleri burada, vahşetin cisimleştiği bu yerde halen.”denildi.

‘İNKAR EDİLENLERİN İZLERİ HALA BURADA’

İstanbul’da gözaltına alınan ve kaybedilenlerin bütün tanık ve delillere rağmen inkar edilen izleri nin burada olduğunun vurgulanan açıklamada, Hayrettin Eren, Süleyman Cihan, Nurettin Yedigöl, Mustafa Asım Hayrullahoğlu, Maksut Tepeli, Yusuf Erişti, Hüseyin Toraman, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül, Hasan Gülünay, Ayhan Efeoğlu, Ali Efeoğlu, Halil Alpsoy, İsmail Bahçeci’nin burada katledildiğini dile getirilip ‘ halen adalet bekliyorlar’ denildi.

Karanlık bir tarihin, insanlığa karşı suçların simgesi olarak ünlenen Gayrettepe 1.Şube yeni binasına taşındıktan sonra da işkence ve gözaltında kayıplar yeni binada ve benzer yerlerde devam ettiği de açıklanarak, Murat Yıldız, Rıdvan Karakoç, Hasan Ocak, Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’in kaybedilmesine dikkat çekildi.

Açıklama yok.

‘CEZASIZLIK ZIRHI KALKMALIDIR’

Sadece İstanbul değil bütün coğrafyanın insanlığa karşı suçlarla karartıldığının dile getirildiği açıklamada,  Cemil Kırbayır ve Yusuf Bilge Tunç isimlerine yer verilerek, kayıp ve gerçekler devlet sırrı denilerek saklandığı ve bütün faillerin cezasızlık zırhıyla korunduğu ifade edildi.

Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Zaten bilinen nedene dair başka pek çok itiraf ve açıklamanın bir benzeri 2 Ağustos 2010 günü Emekli Koramiral Atilla Kıyat tarafından yapıldı. Kıyat katıldığı bir TV programında 1993 ile 1997 yılları arasındaki faili meçhullerin ve gözaltında kaybedilmelerin  ‘bir devlet politikası olduğu’,  bu cinayetleri işleyen askerlerin emirleri uyguladığı açıklamasını yaptı. Ve dönemin Cumhurbaşkanlarının, Başbakanlarının, Genelkurmay başkanlarının, OHAL valilerinin hesap vermesi gerektiğini açıkça itiraf etti. “

Açıklama yok.

‘GÖZALTINDA KAYBEDILENLER  VE IŞKENCE GÖRENLER IÇIN BIR ANIT ‘

Gerçek bir yüzleşmeye, gerçek bir hesaplaşmaya ihtiyaç  olduğunun, bunun için de; hafızanın korunması, gelecek kuşaklara aktarılması bir zorunluluk olduğunun,  yıkılarak otel yapılan Sansaryan Han(2. Şube), Sultanahmet ve Bayrampaşa Hapishanesi gibi Gayrettepe 1. Şube’de  yaşananların da unutturulmasına izin vermeyeceklerinin altının çizildiği açılamada, “Bu mekanlarda yaşanan işkence  ve gözaltında kayıpları hatırlatmaya devam edeceğiz.  Yıkılan Gayrettepe 1. Şube binası yerine bir  “utanç müzesi” yapılmasını ve bu alana  gözaltında kaybedilenler  ve işkence görenler için bir anıt  yapılmasını istiyoruz.”çağrısı yapıldı.


FOTOĞRAFLAR: ARZU ÖZKAN

Açıklama yok.

Açıklama yok.

Açıklama yok.

Açıklama yok.

Açıklama yok.

Açıklama yok.

Açıklama yok.

 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız