Çağdaş Hukukçular Derneği’nden 19 avukatın yargılandığı davada ilk duruşma görüldü. Davada, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, suçlamalara konu olan delile ilişkin “Hard diski yurtdışından alıp getirdiği söylenilen kişi şu an ‘anayasal düzeni yıkmaya çalışmak, sahte delil üretmekten’ yargılanıyor” dedi.

Duruşmada ilk olarak söz alan tutuklu avukat Barkın Timtik, “Nuriye ve Semih’in avukatlığını yaptığımız için şu an tutukluyuz. Onların yaşaması buna bağlıysa biz daha fazla tutuklu kalmaya razıyız” dedi.

Avukat Ebru Timtik da, “Ülke bir kriz içinde ve bizleri tutuklamadan bu krizi atlatmaları mümkün değil. Bu ülkede siyasi havayı koklayan herkes sıranın ne zaman kendisine geldiğini bilir. Biz de biliyorduk. Bekir Bozdağ, Reza Zarrab’ın yargılanması ile ilgili olarak, hukuka aykırı delillerle Zarrab yargılanamaz diyor. Bizim yargılanmamıza esas olan bütün deliller de hukuka aykırıdır” diye konuştu.

‘Çağrım devrimci olmanız’

“Tüm hükümetler değişir, kalıcı olanlar yalnızca devrimcilerdir, halktır” diyen Avukat Özgür Yılmaz da, “Bu sebeple sizlere de çağrım devrimci olmanızdır” dedi.

‘Zor bir kış ama elbet bahar gelir’

Ardından söz alan Avukat Selçuk Kozağaçlı da, “Yargılanmamıza sebep olan Hollanda-Belcika’dan teslim alındığı söylenen bir hard disktir. Ancak mahkemenin 8 defa talep etmesine rağmen hard disk ortaya çıkarılamadı. Suretinin fotokopisidir denilerek bir evrak gönderildi sadece. Kimin kimden, ne zaman teslim aldığı, hangi bilirkişiye çözdürdüğü belirli olmayan bir hard diskten bahsediliyor. Bahsi geçen bu belgeler sebebiyle ben daha önce yargılandım ve belgelerin asılları olmadığı için beraat ettim. Bu hard diski yurtdışından alıp getirdiği söylenilen kişi 15 Temmuz gecesi İstanbul Emniyeti’ni teslim almaya çalışıyordu. Şu an ‘anayasal düzeni yıkmaya çalışmak, sahte delil üretmek, evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanmaktan’ yargılanıyor. Zor bir kış. Ama elbet bahar gelir. Önemli olan baharda ne kadar çok çiçek açtırabildiğimizdir” diye konuştu.

Avukat Şükriye Erden ise, “Biz gözaltında tutulurken, dosyamızın savcısı ile İçişleri Bakanı birlikte İstanbul Emniyet Müdürlüğündeydiler. Bu da yargının ne kadar siyasallaştığını göstermektedir” dedi.

Yapılan savunmalar ardından mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından karar veren mahkeme, duruşmayı 23 Mayıs 2018’e erteledi.