Güncel

DİSK-AR Kadın raporu…Kamudan 25 bin 523 kadın ihraç edildi

DİSK Kadın Komisyonu’nun hazırlamış olduğu “OHAL’in Kadın Hakları İhlal Bilançosu” broşürünün basımı ve dağıtımı yapıldı.

13 Şubat 2018 Saat: 10:02
DİSK-AR Kadın raporu…Kamudan 25 bin 523 kadın ihraç edildi
DİSK-AR Kadın raporu…Kamudan 25 bin 523 kadın ihraç edildi

İşte o rapor:

OHAL ilanının üzerinden geçen 17 ayda 531 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 25 bin 523 kadın kamudan ihraç edildi, 11 kadın derneği ile bir çocuk hakları derneği kapatıldı; 16 kadın gazeteci, 35 kadın belediye başkanı ve 5 kadın milletvekili tutuklandı. 20 Temmuz 2016’da Olağanüstü Hal ilan edilmesinin üzerinden 17 ay geçti. Üçer aylık sürelerle uzatılan OHAL, Ocak 2018’de tekrar meclisin gündemine gelecek. Hukukun devre dışı bırakılarak, kanun hükmünde kararnamelerle yönetilen OHAL sürecinde, kadın dernekleri ve bazı partilerin hazırladıkları raporlara göre kadın cinayetleri iki katına çıktı. Kadınlar ve çocuklar çeşitli hak gaspına, şiddete ve cinsel saldırıya uğradı. Bu süreçte en az 531 kadın, erkek şiddeti ile katledildi. Ortaya konan tüm verilerde OHAL ile birlikte şiddet ve şiddet dilinin iki kat arttığı gözlenirken, OHAL’in sokaklarda arttırdığı “erkeklik”, yaşamın her alanında kadınlar için güvensiz bir ortam yarattı. OHAL ile birlikte gelişen süreç, devlet-erkek şiddeti ile şekillenirken, bu durum yaşamın her alanında kadına karşı kullanılan ahlak bekçiliği haline geldi.

KADINA ŞİDDET NİTELİK DEĞİŞTİRDİ

OHAL ile kadın cinayetlerinde yaşanan artışla birlikte, kadın cinayetleri nitelik olarak da değişti. Kadınlar işkence edilerek öldürülmeye başlandı. Bunda kadın düşmanı söylemlerin büyük etkisi oldu. Kadın cinayetlerinde yaş aralığının geniş- lemesi, başlangıç yaşının düşmesi ve koruma kararı olan kadınların öldürülmesi de dikkat çekicidir. Kadın cinayetlerinde bir başka vahşi boyut da şüpheli ölümler, yani faili belli olmayan cinayetlerin artmasıdır. Çocukların tecavüze uğrayıp öldürülmesine hala şahit oluyoruz.

CİNSEL SUÇLAR ARTTI, CEZALAR AZALDI

Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı 2016 yılı adli istatistikleri son yıllarda cinsel suçların arttığını, verilen cezaların ise azaldığını ortaya koydu. OHAL ile Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) değiştirildi ve uzlaştırma kapsamına giren suçların kapsamı geniş- letildi. Kadınların, şiddet faili erkeklerle ilgili yaptıkları şikayetlerin başında gelen tehdit suçu, uzlaştırma kapsamına alındı. Kadınlar söz konusu olduğunda erkeklerin cezasızlık zırhıyla kuşanması kolaylaş- tırıldı. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi (Madde 48) ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu bakımından cinsel saldırı/çocukların cinsel istismarı suçları, uzlaşma kapsamında yer almamasına rağmen, uygulamada mağdurun daha en başında faille uzlaşmaya, barışmaya teşvik ediliyor; şikayetçi olmasının, yargılamaya etkin katılmasının, bu süreci yürütme konusunda istekli ve kararlı olmasının önüne geçiliyor ve bu durum fiili cezasızlığın artması- na neden oluyor. İmamlara resmi nikah yetkisi verildi, kü- çük yaşta evliliğin ve çok eşliliğin önü açıldı. Ailenin dağılmaması gerekçe gösterilerek, boşanmalarda arabuluculuk komisyonu getirildi, kadınların eşlerinden ayrılmaması zorlaştırıldı. Bu yasalar çıkarken meclis içinde kadın milletvekilleri ile açıklama yapan kadın kuruluşu temsilcileri, kadın sendika temsilcilerine TBMM başkanlığınca meclis yasağı getirildi.

KAMUDAN 25 BİN 523 KADIN İHRAÇ EDİLDİ

KHK’lerle kamudan ihraç edilenlerin yüzde 23’ü, yani 25 bin 523’ü kadın. Kamuda muhalif kimliği ile bilinen, KESK’e bağlı 11 sendikadan ihraç edilen toplam 3 bin 100 emekçinin 600’den fazlası kadın. Yurt dışı bursu iptal edilen öğrencilerin 3’te biri, üniversitelerden ihraç edilen akademisyenlerin ise 5’te biri kadınlar. Bu ihraçlarla ekonomik özgürlükleri ellerinden alınan kadınların OHAL’in yarattığı baskı ortamında yeni iş bulmaları da neredeyse imkansız.

16 GAZETECİ, 5 MİLLETVEKİLİ TUTUKLU

KHK’lerle görevden alınarak yerlerine kayyum atanan ve tutuklanan belediye başkanlarından 35’i kadın. OHAL sürecinde 16 kadın gazeteci tutuklanarak cezaevine kapatıldı. Yine bu süreçte tutuklanan 9 HDP’li milletvekilinden 5’i, parlamentoda cinsiyet eşitliğini savunan ve kadın hakları için mücadele kadın vekiller idi.

ÇOCUKLARA YÖNELİK İHMAL VE SUÇLAR DA ARTTI

OHAL sürecinde çocuğa yönelik istismar başta olmak üzere pek çok ihlalde artış oldu. Aladağ’da cemaat yurdunda 11 öğ- renci yanarak can verdi. Her gün okul ve yurtlardan çocuk hakları ihlali haberi duyulmaya başlandı. Çocuklara dönük cinsel istismar vakalarında artış yaşanmasına karşın istismar mağduru çocukların örselenmeden ifade süreçlerinin tamamlanmasını sağlayan ÇİM (Çocuk İzlem Merkezi) işleyişi 15 Temmuz sonrası yargıda yaşananlar, personel yetersizliği gerekçesiyle aksadı. Mağdur çocuklardan duruşma öncesi fail ile karşılaşma kaygısı nedeniyle kalp krizi ve intihar nedeniyle hayatını kaybedenler oldu. Bununla beraber meclise getirilen ‘Çocukların cinsel istismarı’ konusunda cezasızlığın önünü açacak TCK Değişiklik Önergesi, OHAL baskı koşulları- na rağmen kadınların dinmeyen tepkisi ve eylemleri ile durduruldu. Eğitim dinselleştirildi. Kız çocuklarıyla erkek çocukları, pek çok okulda ayrı eğitim almaya başladı. İmam hatiplerin sayısı arttırıldı ve adrese göre okul belirleme gibi uygulamalarla insanlar bu okullara mecbur bırakıldı. En son küçük kız çocuklarının başları bağlatılarak, erkek çocuklarının ayaklarının yıkattırılması haberi ile sarsıldık. Açıktır ki; bu durum eğitimin laiklik ilkesine aykırıdır. Evrim teorisi müfredattan kaldırıldı. Sonuç olarak yeni müfredat, bilime, uluslararası çocuk hakları sözleşmelerine, medeni hukuka aykırı ve ayrımcı bir hale getirildi.

OHAL’İN CEZAEVLERİNE YANSIMALARI

Kadınlar, sadece dışarıda değil cezaevlerinde de ciddi hak gasplarına maruz kaldılar. OHAL cezaevlerinde yeni keyfi uygulamaları getirdi. OHAL gerekçe gösterilerek cezaevi personelinin keyfi cezalandırma yöntemlerine başvurduğu görüldü. Avukat-müvekkil görüşmelerinde yaşanan sorunlardan, cezaevlerinde yaşanan şiddet olaylarına kadar pek çok sorun OHAL ortamının yarattığı gerginliğin sonucu olarak ortaya çıktı.

KADINLAR MÜCADELENİN EN ÖN SAFLARINDA

Kadınlar, OHAL koşullarında hak mücadelelerini kendi alanlarından sürdürmeye çalıştılar. Erdoğan, yabancı yatırımcılara hitap ettiği bir konuşmasında; “OHAL’i biz iş dünyamız daha rahat etsin diye yapıyoruz” dedi. OHAL gerekçe gösterilerek, 7 grev yasaklandı. İşçi ve emekçilerin hak arama mücadelesinin en önemli araçlarından olan grevler, toplantılar ve yürüyüşler engellendi. Bu yasaklar öyle boyutlara ulaştı ki; bazı illerde valilik kararıyla gece belli bir saatten sonra türkü söylemek bile yasaklandı. Buna rağmen 40 civarında fabrikada işçiler iş bırakma eylemi yaptılar. Bu eylemlerde kadın işçiler en ön saflarda yer aldılar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde eylem ve etkinlikler OHAL nedeniyle yasaklandı. Buna rağmen kadınlar sokağa çıktı, kutlamalar yaptı. Dünya kadınlarıyla beraber OHAL’de uluslararası grev eylemine katıldı. Kadına yönelik şiddete karşı 25 Kasım haftasında kadınların meydanları doldurması, kadın cinayetlerine karşı kadınların gücünü gösterdi. Kadınların bu konuda kamuoyu oluşturması ve eylemlilikleri dışında, iyi kötü tüm tarafların kadına yö- nelik şiddeti kınaması da etkili oldu. KHK ile işinden edilen kadın emekçiler, açlık grevi ve barışçıl eylemlerle sivil itaatsizlik örneği göstererek seslerini duyurmaya çalıştılar. Nuriye Gülmen, işine geri dönmek için açlık grevi yaptı. Barış akademisyeni kadınlar, bir şeyleri göze alarak eylemlilikler yaptılar/yapıyorlar. OHAL sürecinde eşitlik ve hakları için, işi ve ekmeği için, barış ve adalet için mücadele edenlerin en ön saflarında yine kadınlar yer aldılar. Bu süreçte, HES, termik santral, taş ocağı, ekolojik yıkım yaratacak alanlardan, savaş koşullarında Cizre’de Nusaybin’de, Suruç’ta, Diyarbakır’da kadınlar; hak, özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesini en ön saflarında yer aldılar. Kadınlar hak talepleri için, haklı olduklarını bildikleri yerde geri durmadılar, durmayacaklardır. Kadınlar cesaretli ve cesurdur. Cesaretin bulaşıcı olduğunu da bilirler. Biz kadınlar dünyanın yarısıyız. Bizler kendi yaşamımıza karar verirken; işten atılmalarla, taciz ve tecavüzle, ölümle burun buruna gelmek istemiyoruz. Hayatın içindeyiz. Kadın hak ve eşitliği, emek, barış, adalet, laiklik mücadelesine paralel demokrasi mücadelesinin içindeyiz. Özgürlüklerimizden ve özgürlük mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

DİSK’Lİ KADINLAR OLARAK TÜM KADINLARA ÇAĞIRIMIZDIR:

Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, yaşam tarzımız, yaşımız, inancımız ne olursa olsun, OHAL’e ve KHK’lere karşı sesimizi yükseltmenin ve itiraz etmenin tam zamanı!.. İşyerlerinde, atölyelerde kadın arkadaşlarımızla tartışalım!.. Aile ortamlarında konuşalım!.. Market servislerinde, otobüslerde, dolmuşlarda tartışalım!.. Biraraya gelelim, birbirimizi aydınlatalım, tepkilerimizi, itirazlarımızı her ortamda dile getirelim!.. DİSK KADIN KOMİSYONU

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız