Güncel

'Ferhat'ın kalemini yerde bırakmayan gazetecileri serbest bırakın'

Cumartesi Anneleri 899. haftasında gözaltında kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe dosyasını kamuoyuyla paylaştı.

19 Haziran 2022 Saat: 07:03
Ferhatın kalemini yerde bırakmayan gazetecileri serbest bırakın
'Ferhat'ın kalemini yerde bırakmayan gazetecileri serbest bırakın'

"Kürt olduğu için yakılıp yıkılan köyleri, faili meçhul cinayetleri yazıyordu" diyen anne Tepe, oğlunun mücadelesini sürdüreceklerini kaydetti. Abla Ayşe Tepe ise özgür basın geleneğinin sürdürücülerinin bugün de baskı altında olduğuna dikkat çekti ve tutsak edilen 16 gazetecinin derhal serbest bırakılmasını istedi. 

Gözaltında kaybedilen sevdiklerinin akıbetini soran ve sorumluların yargılanması için mücadele eden Cumartesi Anneleri 899. haftasında 29 yıl önce kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe için açıklama yaptı. Covid-19 salgını nedeniyle bu hafta da online açıklama yapan kayıp yakınları, Özgür Gündem çalışanı Ferhat Tepe'nin kalemini yerde bırakmayan özgür basın geleneğinin sürdürücüsü gazetecilerin maruz kaldığı baskılara dikkat çekti. 

Kayıp yakınları, "Basın özgürlüğü olmadan doğru haber alma hakkının olmadığını biliyoruz. Gazeteciler üzerindeki ağır basının sona ermesini istiyoruz" dedi. 

ANNE TEPE: OĞLUMUN KATİLLERİ BULUNSUN
İlk olarak söz alan anne Zübeyde Tepe, oğlunun '93 yılında Bitlis'te kontrgerilla tarafından kaçırıldığını, cansız bedeninin on gün sonra Hazar Gölü'nde bulunduğunu hatırlattı. Katiller adalet önüne çıkarılana kadar mücadeleye devam edeceğini kaydeden Tepe, "Oğlumu katillerini bulun adalet önüne çıkarın, adalet yerini bulsun" dedi.

'OĞLUM YAKILAN YIKILAN KÖYLERİ, FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİ YAZIYORDU'
"Kürt olduğu için yakılıp yıkılan köyleri, faili meçhul cinayetleri yazıyordu" diyen anne Tepe, "Şimdiye kadar bu mücadeleye devam ediyoruz. Biz çocuklarımızın yanındayız hiçbir zaman onların davalarından vazgeçmeyeceğiz" dedi. 

ABLA TEPE: GERÇEĞİN PEŞİNDE KOŞAN GAZETECİLER SERBEST BIRAKIN
Ferhat Tepe'nin kardeşi Ayşe Tepe ise faillerin yargılanması taleplerinden asla vazgeçmediklerini dile getirdi. Ferhat'ın kalemini yerde bırakmayan Özgür Gündem geleneğini devam ettiren gazetenin bugün de aynı baskılarla karşı karşıya olduğunu kaydetti ve ekledi: "Gerçeğin peşinde koşan, hakikati milyonlara ulaştıran bunu yaparken de her türlü baskı ve engellemelere göğüs geren gazetecilik suç değildir."

Bu haftanın basın metnini Özgür Gündem geleneğinin devamcısı Yeni Yaşam Gazetesi'nden Reyhan Hacıoğlu okudu. Gözaltında kaybedilişinin 29. yılında Gazeteci Ferhat Tepe için adalet istediklerini dile getiren Hacıoğlu, "Hakikate sadakatle bağlı gazetecilerin ve medya çalışanlarının özgürlüğüne yönelik tehditlerin gün geçtikçe artmaya devam ettiği koşullarda 29 yıl önce gözaltında kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe için adalet istiyoruz" dedi.

Şiddeti bir yönetme tekniği olarak kullanan rejimlerin, varlıklarını sürdürebilmek için gerçeği kurgudan ayırt edemeyen toplumlar yaratmak istediğini kaydeen Hacıoğlu, "Bunun için de bilginin tahrifatı ve dezenformasyonu yoluna giderler. Doğruyu söyleyen, yalanları ifşa eden, toplumu düşünmeye, sorgulamaya teşvik eden özgür basının varlığı baskıcı rejimlerin kabusu olur. Tam da bu nedenle yaşadığımız topraklarda yöntemler ve araçlar değişse de devletin medyayı itibarsızlaştırma, gazetecileri hedef gösterme ve cezalandırma geleneği  artarak devam ediyor. Daha iki gün önce yine gazetecilik suç sayıldı ve 16 gazeteci tutuklandı" ifadelerini kullandı. 

Hacıoğlu, şöyle devam etti: "899. haftamızda gözaltında kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe'yi  hatırlayıp, hatırlatırken aynı zamanda 'bir ülkede basın özgür değilse, kimse özgür değildir. Çünkü basın özgürlüğü, yalnızca gazeteciler için değil, aslında halkın haber alma hakkı içindir' diyor ve tutuklu gazeteciler için de özgürlük istiyoruz!"

NE OLMUŞTU?
19 yaşındaki Ferhat Tepe Özgür Gündem gazetesi Bitlis muhabiriydi. Her  özgür  basın çalışanı gibi canı pahasına  ağır  hak ihlallerine maruz kalanların sesini duyurmaya çalışıyordu.

Ferhat, 28 Temmuz 1993 tarihinde Bitlis şehir merkezinde  silahlı telsizli 3 kişi tarafından kaçırıldı. Ailenin ve gazetesinin ısrarlı başvuruları karşısında devletin  ilgili tüm kurumları onun gözaltına alınmadığını söyledi. Arayışını sürdüren  ailesi ve gazetesi  Ferhat'ın ağır işkence görmüş bedenine 13 gün sonra  'meçhul kişi' olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaştı.
Ferhat Tepe'yi Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığında işkenceli sorguda  gördüğünü açıklayan 14 tanık vardı ama  iç hukukta yürütülen soruşturmadan hiç bir sonuç elde edilemedi.

Bunun üzerine aile AHİM'e başvurdu. AİHM, Ferhat Tepe soruşturmasında 'şaşırtıcı eksiklikler' olduğu tespitini yaptı. Olayın aydınlanması için Hükümetin AİHM'le işbirliği yapmadığı; gerekli bilgi, belge ve tanıklara ulaşımı sağlamadığı ve etkin bir cezai soruşturma yapmadığı için Türkiye'yi mahkum etti.

Ailenin son olarak başvurduğu Anayasa Mahkemesi ise 16 haziran 2016 tarihli kararında Ferhat Tepe doyasında savcılığın soruşturmayı genişletmek için somut hiçbir talimat vermediğini, olayı aydınlatacak işlem yapmadığını, delillerin toplanması konusunda gerekli özenin gösterilmediğini, rutin yazışmalar dışında hareketsiz kaldığını, soruşturmanın sürüncemede bırakıldığını kaydederek 'etkili soruşturma yapılmadığı' gerekçesiyle hak ihlali kararı verdi. Ancak zaman aşımını  gerekçe göstererek dosyanın yeniden açılmasını engelledi. Kısacası AİHM'in ifadesiyle, 'etkili bir soruşturma yürütme hususunda bilinçli olarak gösterilen yargısal direnç' bugüne kadar devam etti.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız