Güncel

Hayatın Sesi TV: İç hukuk işlemiyor nasıl tüketeceğiz?

Avcı, “Başbakan OHAL Komisyonuna başvuramazsınız diyor, mahkeme davaya bakamayız komisyon baksın diyor. O zaman biz bu davayı nereye götüreceğiz?” diye sordu.

11 Aralık 2017 Saat: 15:20
Hayatın Sesi TV: İç hukuk işlemiyor nasıl tüketeceğiz?
Hayatın Sesi TV: İç hukuk işlemiyor nasıl tüketeceğiz?

Hayatın Sesi TV davasında istinaf mahkemesi 'OHAL Komisyonu'na gidilmeli' derken Başbakan Yıldırım, 'KHK ile kapatılmadığı için komisyona başvuramaz' diyor. Televizyonun avukatı Devrim Avcı, "AİHM’ye başvuru yapmak için öncelikle iç hukuk yollarını tüketmek gerekiyor; tamam ama işlemiyor ki iç hukuk!" diyor.

Daha önce ‘KHK ile kapatılmadığı’ gerekçesiyle OHAL Komisyonu’na başvuru yapamayacağı açıklanan Hayatın Sesi televizyonunun, istinaf mahkemesinde görülen davasında, OHAL Komisyonu’na gitmesine karar verildi. Aynı günlerde CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş’ın “Hayatın Sesi televizyonu neden OHAL Komisyonuna başvuru yapamıyor” diye sorduğu Başbakan Binali Yıldırım’dan ise “KHK ile kapatılmadığı için komisyona başvuramaz” yanıtı geldi.

Hayatın Sesi televizyonunun Avukatı Devrim Avcı, “Başbakan OHAL Komisyonuna başvuramazsınız diyor, mahkeme davaya bakamayız komisyon baksın diyor. O zaman biz bu davayı nereye götüreceğiz? Haklarımızı nerede arayacağız?” diye sordu.

KHK İLE KURULAN KOMİSYON KHK’SIZ KAPATMIŞTI

Hayatın Sesi televizyonu, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yetkilendirilmiş komisyon tarafından İMC TV, Van TV, Gün TV, Azadi TV ve Jiyan TV gibi kanalların da bulunduğu 12 televizyon ve 11 radyo ile birlikte geçtiğimiz yıl eylül ayında kapatılmıştı. Kapatma kararları için ayrıca bir KHK ise yayınlanmamıştı. Kanalın bütün malları önce yediemin olarak atanan TRT’ye bırakılmış, ardından da TMSF’ye devredilmişti. TMSF geçtiğimiz ay kanalın mallarını satışa çıkarmış, satış bedeli olarak da 289 bin TL belirlenmişti.

Ancak TMSF, Hayatın Sesi  Televizyonu’yla ilgili başka bir mahkemeye gönderdiği yazıda, satışa çıkarıp bedel belirlediği malların kendisinde olmadığını iddia etti. Avukat Devrim Avcı, Hayatın Sesi’nin kapatılmasına karşı ve sonraki süreçte pek çok hukuk skandalı yaşandığını, en son açtıkları dava sürecinde gelinen noktanın hak ihlallerinin açık göstergesi olduğunu söyledi.

Evrensel gazetesinden Meltem Akyol’ın haberine göre, kanal kapatıldıktan sonra iki dava açtıklarını belirten Devrim Avcı, süreci şöyle anlattı: “Hayatın Sesi televizyonu KHK ile yetkilendirilmiş bir komisyon tarafından kapatıldı.  Kanal kapatıldığı zaman biz hem şirket adına hem de Şirketin Sorumlusu ve Sahibi Mehmet Arif Koşar adına iki dava açtık. Bunlardan ilki Danıştay’da açtığımız dava, ki geçen bir yıldan fazla zamana rağmen, bu davada hâlâ herhangi bir gelişme yok. Bize bir tebligat yapılmış değil, esas numarası bile bildirilmedi. Yani bırakın gelişme yaşanmasını dosyaya bile bakamıyoruz. İdare mahkemesinde açtığımız ikinci dava ise mahkeme tarafından ‘Açılması gereken zaman içerisinde açmadığımız’ iddiasıyla reddedildi. Oysa gerekli süre içerisinde açmıştık ve tabii ki temyize gittik. Ankara Bölge Mahkemesi Bölge İdare Dava Dairesi, temyiz yani istinaf başvurumuzu kabul etti ve idare mahkemesinin süre aşımı iddiasıyla verdiği kararı bozdu.”

‘KİMSE BAKMAK İSTEMİYOR’

Ankara Bölge Mahkemesi, kararı bozarken ayrıca, “Yasal düzenleme nedeniyle iş bu dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dosyanın değerlendirme yapmak ve karar vermek üzere yukarıda anılan madde hükmü gereğince OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’na gönderilmesine” de karar verdi.

Bunun ne demek olduğunu, Devrim Avcı şöyle açıklıyor: “Yani istinaf mahkemesi, bizi, daha önce ön başvuruda dahi bulunamadığımız OHAL Komisyonu’na gönderdi. Oysa biz daha önce OHAL Komisyonu’na başvuru yapmak istediğimizde, ‘OHAL KHK’si ile kapatılmadığımız’ ve ‘Listede adımız yer almadığı’ için komisyona başvuru hakkımızın olmadığını söylemişlerdi ve başvuru yapamamıştık. Ancak yeni gelen mahkeme kararı doğrultusunda bizim evraklarımız başvuru hakkımızın olmadığı söylenen OHAL Komisyonu’na mahkeme kanalı ile gitmiş oldu. Sonuçta biz OHAL komisyonuna çok dolambaçlı bir yoldan gitmiş oluyoruz. Yani aslında ortada öyle bir dava var ki ve hukuksuzluk o kadar açık ki, ne idare mahkemesi bunun sorumluluğunu alıp davayı yürütmek istiyor, ne de OHAL Komisyonu sorumluluğu alıp sonuçlandırmak istiyor.”

‘HAKKIMIZI NEREDE ARAYACAĞIZ?’

Avcı, şöyle devam etti: “ ‘KHK ile kapatılmadığınız, KHK’ye dayanılarak bir idari işlemle kapatıldığınız için OHAL Komisyonu’na başvuru yapamazsınız’ deniliyor. Ama mahkeme tam tersi karar vererek, bizi başvurumuzu kabul etmeyen OHAL Komisyonu’na gönderiyor. Yani mahkeme bu dosyaya bakmak istemiyor, OHAL Komisyonu bakmak istemiyor.. Eee peki, biz bu davayı nereye götüreceğiz? Kim inceleyecek bu dosyayı? Ortada çok büyük hak ihlali var. Çalışanların kendi özlük haklarının ihlali söz konusu, bir sürü mali hakkın ihlali söz konusu, ifade ve basın özgürlüğü haklarının ortadan kaldırılması söz konusu… Zedelenen bütün haklar nasıl tesis edilecek? İfade ve basın özgürlüğümüzün kısıtlandığına dair kararı biz nereden alacağız? Biz bu davanın açık bir insan hakkı ihlali, açık bir basın özgürlüğü ihlali olduğunu artık herkesin görmesini istiyoruz.”

ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURULACAK

Mahkemenin kararı ellerine ulaştığı tarihlerde CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş’ın Hayatın Sesi televizyonunun neden OHAL Komisyonuna başvuramadığı yönünde Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini hatırlatan Avcı, Başbakanın bu önergeye verdiği yanıtla yaşanan hukuksuzluğun katlandığını söyledi. Avcı, “Başbakan mahkemenin kararına rağmen ‘OHAL Komisyonu bakamaz’ dedi. İşte OHAL hukuku bu!” diye tepki gösteren Avcı, hukuk mücadelesini sürdüreceklerini bildirdi. Avcı, “Öncelikle iç hukuk yolu olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacağız. Onun dışında da yasal bütün haklarımızı kullanacağız” dedi.

OHAL sonrası yaşanan hak ihlallerinin giderilmesi iddiası ile kurulan OHAL Komisyonu’nun kasım ayında çalışmaya başlayacağının açıklandığını hatırlatan Devrim Avcı, “Ama ortada herhangi bir gelişme, bir çalışma emaresi yok. OHAL Komisyonu kurulduktan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yapılan başvuruları ‘iç hukuk yolları tüketilmediğini’ söyleyerek kabul etmemişti. Komisyon ise çalışmıyor. Bu anlamda AİHM de aslında hukuksuzluğun sürmesini sağlamış oldu. AİHM’ye başvuru yapmak için öncelikle iç hukuk yollarını tüketmek gerekiyor; tamam ama işlemiyor ki iç hukuk! Peki, bu durumda mağduriyetler nasıl giderilecek?” diye sordu.(Kaynak: Duvar)

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız