Güncel

İHD: Türkiye BM Kayıplar Sözleşmesi'ni imzalasın

İZMİR – İHD İzmir Şubesi, Kayıplar Haftası’na ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Kayıplar Sözleşmesi’ni imzalaması için çağrıda bulundu.

28 Mayıs 2020 Saat: 20:31
İHD: Türkiye BM Kayıplar Sözleşmesini imzalasın
İHD: Türkiye BM Kayıplar Sözleşmesi'ni imzalasın

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi,Kayıplar Haftası nedeniyle Konak ilçesinde bulunan Eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. “Kayıplar Belli Failleri Nerede” yazılı pankart açan insan hakları savunucularının eylemine HDP İl ve İlçe yöneticilerinin yanı sıra Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri de katılarak destek verdi. Açıklamayı İHD adına şubesi yöneticilerinden Ali Aydın okudu.

Ailelerin gözaltında kaybedilen insanların akıbetlerinin sorulması için devlet yetkililerine ve kamuoyuna duyurmak amacıyla 27 Mayıs 1995 yılında İstanbul Taksim İstiklal Caddesi Galatasaray Lisesi önünde kayıplar için oturma eylemleri başlattıklarını hatırlatan Aydın, “Daha sonra bu eylemlere katılan kayıp yakını annelerin çokluğu nedeni ile Cumartesi Anneleri ismi de verilmiştir. Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları devletin her türlü yıldırma, korkutma, gözaltına alma, tutuklama gibi baskı yöntemlerine rağmen oturma eylemlerini ısrarla sürdürmeye devam etmektedirler” dedi.

‘940 KİŞİ KAYBEDİLDİ’

23 Mayıs tarihi itibariyle gözaltında kayıplarını arayan annelerin ve insan hakları savunucularının oturma eylemlerinin 791’inci haftasına ulaştığını belirten Aydın, İHD verilerine göre 12 Eylül ve devamında süren silahlı çatışmalar sonucu 940 civarında kişinin gözaltında kaybedildiği, yapılan takipler sonucu bunlardan yaklaşık yarısının cenazesine ulaşıldığı, diğer yarısının ise hala akıbetinin belli olmadığını kaydetti.

‘AİLELERE HER GÜN İŞKENCE EDİLİYOR’

Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınlarına her gün ayrı bir işkence yaşatıldığını ifade eden Aydın, bu acıların yaşanmaması için suçluların bulunması ve yargılanması gerektiğini, geçmişle hesaplaşılmasının hem toplum, hem de kayıp yakınları için tedavi edici olacağını dile getirdi.  Uluslararası zeminde kayıplarla ilgili yapılan çalışmalar sonucu BM Kayıplar Sözleşmesi’nin kabul edildiğini ve bugün itibariyle 95 devletin sözleşmeyi imzaladığını aktaran Aydın, sözleşmenin zorla kaybetmeye mutlak bir yasak getirmesinin yanı sıra, taraf devletlerin iç hukuklarında bu eylemi bir suç olarak tanımlamasını da şart koştuğunu söyledi. Türkiye Devleti’nin ise sözleşmeyi imzalamadığını belirten Aydın, Türkiye’ye sözleşmenin tarafı olması için çağrıda bulundu.

Aydın, insan hakları savunucularının taleplerini şu şekilde sıraladı: 

“*Birleşmiş Milletler Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına dair Uluslararası Sözleşme”’nin tarafı olmalıdır.

*Uluslararası Ceza Divanı Roma Statüsü ve İnsancıl Hukuk ile ilgili Cenevre Sözleşmeleri ile ilgili olan, protokolleri imzalamalıdır.

*Zorla kaybetmeler konusunda, diğer pek çok konu başlığında olduğu gibi (zorla yerinden etmeleri, işkenceler, insanlığa karşı suçlar, soykırım, savaş hukuku ihlalleri, faili meçhul siyasal cinayetler, yargısız infazlar) geçmişle yüzleşmeyi yaşamalıdır. Bunun için bir yasa çıkarılmalıdır.

*Yasayla hakikatleri araştıracak, geniş yetkilerle donatılmış bir Zorla Kaybedilme Komisyonu kurulmalıdır.

*Ceza kanununda Sözleşmede de belirtildiği gibi zorla kaybetmeyi yasaklayan ve bu suçu bir insanlık suçu olarak niteleyen hükme yer vermelidir. Böylelikle zorla kaybetme bakımından zamanaşımının işlemeyeceği garanti altına alınmalıdır.

*Kapsamlı bir şekilde kayıplar ve toplu mezarlar konusunda insan hakları ve diğer ilgili sivil toplum örgütleriyle işbirliği ile toplu mezarları ulusalüstü insan hakları belgelerine uygun şekilde ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 86 ve 87.maddelerine uygun şekilde açmalı ve süreç Jordan Prensiplerinde öngörüldüğü gibi işlemelidir.

*Hızla DNA bankasını oluşturmalıdır.

*Savcılar resen harekete geçmeli ve kayıp vakalarının yaşandığı dönemlerdeki emniyet ve jandarma birimlerinin sorumlularını tespit etmelidir.

*Adli kolluk kurulmalı ve doğrudan doğruya cumhuriyet savcılarına bağlanmalıdır.

*Soruşturma ve kovuşturma makamları kamu görevlilerinin karıştığı olaylar bakımından uyguladıkları cezasızlık politikasından vazgeçmelidir.”

Açıklamanın ardından eyleme katılan kurum temsilcilerinden oluşan 10 kişi, gözaltında kaybedilenler için Konak sahilden karanfillerini denize attı.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız