Süleyman Yeter'in kendilerine yol gösterdiğini, öğrettiğini vurgulayan sosyalistler, "Bugün hayatta olsaydı komutu birleşik mücadele olurdu" dedi. Sosyalistler Yeter'in mücadelesini yükselteceklerini söyledi. 

Limter-İş Sendikası 7 Mart 1999 tarihinde gözaltında işkence sonucu katledilen Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'i Alibeyköy Mezarlığı'ndaki mezarı başında andı. İşçi önderi Yeter'in fotoğrafının yer aldığı "Süleyman Yeter ölümsütdür" yazılı pankartı taşıyan sosyalistler, onun mücadele bayrağını dalgalandıracaklarının sözünü yineledi. 

Sosyalist  Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Çiçek Otlu'nun yanı sıra Limter-İş, Birleşik İşçi Hareketi (BİH), Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve  SKM üyelerinin katıldığı anmada, Süleyman Yeter'in mücadele hayatı aktarıldı. Onun Kürt halkının özgürlüğü ve sınıf mücadelesini birleştirme idealinin bugün daha önemli olduğu kaydedildi. 

LİMTER-İŞ: HAYATTA OLSAYDI KOMUTU BİRLEŞİK MÜCADELE OLURDU
Söz alan Limter-İş Genel Sekreteri Hakkı Demiral, "Süleyman yoldaş bugün aramızda olsaydı bize komutu, 'bu adaletsizliğe, zulme, zamlara karşı; işçilerin emekçilerin bu kadar haksızlığa maruz kaldığı bir dönemde sokaklarda mücadeleyi birleştirin' olurdu. Birleşik mücadelede bize yol gösterirdi. Bize düşen görev bu zulme, adaletsizliğe, haksızlığa karşı bir arada olmak, bu mücadeleyi birleştirmek" diye  konuştu. 

AKP iktidarının giderken ülkede taş üstünde taş bırakmamayı hedeflediğini belirten Demiral, buna karşı sokakta fiili meşru mücadeleyi yükseltmeyi işaret etti. Demiral, şöyle devam etti: "Farplas'ta direnişimiz sürüyor. Yemeksepeti işçilerinin direnişi sürüyor. Ülkenin birçok yerinde işçi direnişleri, işçi ayaklanmaları devam ediyor. Biz sosyalistlere, devrimcilere,  sınıf sendikacılığıyla hareket edenlere düşen görev bu direnişi büyütmek. Doğru bir hatta buluşturmak."

BİH: KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SINIF MÜCADELESİYLE BİRLEŞTİREN BİR SOSYALİSTTİ
Birleşik İşçi Hareketi (BİH) adına konuşan Deniz Bakır da bazı kişilerin hem yaşamlarıyla hem de ölümden sonra bıraktıklarıyla örnek olmayı sürdürdüklerini vurguladı. Bakır, "Süleyman yoldaş Kürt halkının özgürlüğüne sahip çıkan bir sınıf sendikacısıydı. Halkların özgürlüğüyle sınıf mücadelesini birleştiren bir sosyalist işçi önderi olarak ölümsüzlüğe ulaştı. Bugün bu iki mücadeleyi birleştirmek her zamankinden daha önemli. Bir tarafta işçi sınıfının hareketi her tarafta boy veriyor, büyüyor, işçiler AKP faşizmine, sermayenin saldırılarına karşı her yerde mücadeleyi büyütüyor. Kürt halkı özgürlük talebini büyütüyor,  kadınlar özgürlük talebini büyütüyor. Toplumun çeşitli ezilen kesimleri birleşmek ve mücadele için ileri atılmaya başlıyor" diye konuştu.

Şayet Süleyman Yeter hayatta olsaydı var olan bu tablodan büyük bir mutluluk duyacağını ve coşkuyla işçi barikatlarının, mücadelenin en önünde yerini alacağını vurguladı Bakır ve ekledi: "Birleşik İşçi Hareketi olarak onun mücadele bayrağını devraldık, mücadelesini büyütme sözü veriyoruz ve önünde saygıyla eğiliyoruz."

ESP: ÖĞRETMENİMİZ YETER'İN MÜCADELESİNİ YÜKSELTECEĞİZ
ESP adına konuşan Deniz Aktaş da işkenceci ve katliamcı zihniyetinin, kaçırma ve kaybetme saldırılarının sürdüğünü hatırlattı. Ancak zulme karşı direnenlerin mücadele bayrağını yükseltmeye devam ettiğinin de altını çizen Aktaş, şu ifadeleri kullandı: "Süleyman Yeter yoldaş işçi barikatlarında, işçi grevlerinde, işçi sofralarında mücadeleyi büyüttü. Bize yol gösterdi, öğretmenimiz oldu. Bizler de bugün Süleyman Yeter'den aldığımız bayrağı dalgalandırmaya devam ediyoruz; bazen bir barikat başında bazen bir işçi sofrasında. Bazen de kadın mücadelesinde... Anısı önünde saygıyla eğilirken mücadelesini yükselteceğimizin sözünü de veriyorum."

Anma, "Şehitler yaşıyor komünistler savaşıyor" sloganıyla sona erdi.