İzmir Kadın Platformu, Bornova'da referandum sonuçlarını protesto eden kadınların tutuklanmasını protesto etmek için Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde basın açıklaması düzenledi. Çeşitli siyasi parti ve kitle örgütlerinden kadınların bir araya geldiği açıklamada, konuşan Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi Tuana Uğuz, iki yıldır sürdürülen fiili başkanlığın yasallaşması işlemi olan 16 Nisan referandumu iktidar açısından tam bir fiyasko olduğunu söyleyerek, devletin tüm olanakları ve yaptığı ittifakların yüzde 50 ‘nin üstüne çıkmaya yetmediğini belirtti.

'HUKUKİ DEĞİL SİYASİ BİR KARARDIR'

Hayırcılara yönelik baskılarlar geçen iki ayın ardından umduklarını bulamayanların çareyi YSK ile işbirliğinde bulduğunu söyleyen Uğuz, mühürsüz oy pusulaları ve zarfları ile yaratılan şaibe tüm Türkiye’de tepkilere neden olduğunu kaydetti. 17 Nisan günü Bornova Küçükpark’ta YSK’nin kararlarını protesto etmek için toplanan üniversitelilere yönelik polis saldırısı sonucu gözaltına alınan 21 üniversiteliden 7'sinin tutuklandığını söyleyen Uğuz, "Henüz savcılıkta ifade verildiği sırada tutuklanan üniversiteli kadınlar hakkında çıkarılacakları mahkeme heyetine önceden polis tarafından dosya yoğunluğu gerekçe gösterilerek bilgi fişi verildiği ve bunun üzerine ülke genelinde süregelen YSK protestolarının devam etmesini önlemek amacıyla bilgi fişinde ismi yazılı olan üniversiteli kadınların tutuklanmasına karar verildi. Yapılan tüm bu usülsüzlüklerden bir kez daha anlaşılıyor ki mahkeme tarafından verilen üniversiteli kadınlar hakkındaki tutuklama kararı hukuki bir karar değil siyasi bir karardır" dedi.

'TUTUKLANAN KADINLAR SOKAKLARDA DAYANIŞMAYI BÜYÜTENLERDİR'

Tutuklananların cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldığını ve su verilmediğini ifade eden Uğuz, "Tutuklanan üniversiteli kadınlar bu memlekette katledilen tüm kadınlar için yasta değil isyandayız diyerek kadına yönelik şiddete, katliamlara karşı duranlardır. Kırmızı giyme, iffetli ol, hamileysen sokakta gezme diyenlere inat 'kahkaha devrimdir patlatın' diyen kadınlardır. Ensar vakfında 45 çocuğa tecavüz edilirken 'bir kereden bir şey olmaz' diyerek tecavüzü aklamaya, meşrulaştırmaya çalışanlara karşı sokakları dolduran, mücadele eden kadınlardır. Kaç çocuk doğuracağımızı emredenlere inat sokağa çıkarak kadınların özgürleşmesi için direnişi mora boyayan kadınlardır. Üniversitelerde cinsiyetçi müfredatlarla akademinin içini boşaltmaya çalışanlara karşı kampüslerden sokaklara kız kardeşleriyle dayanışmayı büyütenlerdir" diye konuştu.