Güncel

Kanal İstanbul paneli düzenlendi...Çevre açısından ne anlam ifade ediyor?

Bugün Sosyal Bilimler Akademisi grubu Kanal İstanbul konulu bir panel düzenledi.

25 Kasım 2018 Saat: 23:34
Kanal İstanbul paneli düzenlendi...Çevre açısından ne anlam ifade ediyor?
Kanal İstanbul paneli düzenlendi...Çevre açısından ne anlam ifade ediyor?

Panel Mecra Kafe söyleşi salonunda yapıldı. Çevre mühendisi Dilek Yüksel Utku Fırat Kanal İstanbul hakkında kamuoyunu bilgilendirdi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi.

Bölgede proje kamuoyuna açıklanmadan önce dönen spekülasyonlar ile arazilerin pazarlanması çabası içine girildi.Daha önceki dönemde de görülen,iktidarın projelerini gerçekleştirmek için gündem dışı tartışmaları asıl sorun olarak gösterme politikası bu projede de yüzünü göstermiştir.Bunun bir NATO projesi olduğu iddiaları da söylenmekte.

Biraz Kanal İstanbul projesinin etkileri üzerine şunları söyleyebiliriz!

Kanal inşaatının yaşam alanlarına etkisi nedir;CED raporuna göre 115 milyon m3 sediment ağırlıklı materyal olmak üzere toplam 1,5 milyar m3 harfiyat oluşacak.1,5 milyar m3 harfiyatın ağırlığı yaklaşık 2550 milyon tondur.25 tonluk harfiyat kamyonu ile taşınırsa 102 milyon sefer yapılması gerekiyor.Günde 1000 kamyona 10 bin sefer yaptırsanız yaklaşık 29 yıl harfiyattaşınır.Harfiyatın çıkarılması ve taşınması sırasında hava kirliliği,titreşim,trafiğin yoğunluğunun artması,işçi sağlığı ve iş güvenliği risklerinin artması.Bölgenin kayaç yapısı nedeni ile harfiyatın yaklaşık %40’ı patlama ile alınacaktır.Patlama için 300 bin ton ‘’Anfo’’ 3.300 ton dinamit gereklidir.Bu miktar bir yılda ortalama 600 taş ocağının kullandığı patlayıcı miktarına denktir.Kazı patlama ve harfiyatın taşınması sırasında toz rüzgarlar ile saat de 8.82-9,9 km taşınarak havzanın tamamını kaplayacak.Canlıların solunumunu etkileyerek içerdiği metalik yapıda ki anyonlar/katyonlar ile toksik etki yaratacak yaşamı yıkıma sürükleyecektir.Lagünden ve derelerin tabanından çıkarılacak 115 milyon m3 sediment,bakır,çinko, kadmiyum vb ağır metaller ile radyonukleidlerdenoluşmaktadır.Sedimentte tutulmakta olan bu maddeler kazı ile serbest kalacak akıntı ile yayılacaktır.

Depremsellik etkisi;

Kanal güzergahında fay hatları bulunmakta kazı ve patlamanın depremi tetikleme olasılığı yüksektir.Çünkü,lagünün altından geçen fay hatları kuzey Anadolu fay hattı kuzey kolu ile uyum içerisindedir.Proje ile tarım alanları ve orman ekosistemleri yapılaşmaya açılacak ve yok edilecektir.Yeni şehir projesi kapsamında yapılan 3.havalimanı 3.köprü ve kanal İstanbul projesi  toplam 42.300 hektar alanı kaplamaktadır.

Kuş göçüne etkisi:

Proje göçteki kuşların beslenme,dinlenme alanlarına yapılacaktır.Küçükçekmece lagünü yaklaşık 358 göçmen kuş türüne ev sahipliği yapıp Avrupa birliği kuş direktifi ve Bird life kriterleri açısından önemli kuş alanıdır.Türkiye uluslararası sözleşmeler(Bern-Floransa)gereği bu türlerin neslini korumakla yükümlüdür.Projenin yapılması durumunda göçmen kuşların göçte beslenme ve dinlenme alanları,üreme döneminde ise,üreme alanları yok edilecektir.

Marmara denizi ve karadeniz’e etkisi;

Karadeniz tuzluluk oranı,17/1000 Marmara denizi 23/1000 Karadeniz Marmara denizinden 60-1 m yukarıdadır.Kanalın yapılmasıyla Karadeniz’den Marmara denizine 2.ci bir boşalma sağlanacaktır. Boşalma miktarı 4-5 Sakarya nehri kadar olacaktır.Karadeniz ve Marmara denizinin tuzluluk oranları değişecek her iki denizde ekosistemi yıkıma uğrayacaktır.Kanal kazısı sırasında ve iki deniz arası su akıntısında tuzlu su akiferlere dolacakve yeraltı suları ile bunların beslediği tatlı su kaynaklarının tuzluluğunu artıracaktır.

Boğazdan gemi geçişleri ve kanal gerekliliği;

ÇED başvuru dosyasında projeye neden ihtiyaç duyulduğu,günümüzde gemi trafiğinde ki artış,teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli zehirli maddeleri taşıyan gemi(Tanker)geçişlerinin artması dünya mirası kent üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmakta.İstanbul boğazına alternatif bir geçiş güzergahının planlamasını zorunlu hale getirmektedir.TC Ulaştırma denizcilik ve habercilik bakanlığı Deniz ticaret genel müdürlüğü verilerine göre 2007-2017 yılları arasında İstanbul boğazından geçengemi sayıları incelendiğinde ÇED raporunun aksine %24’lük bir azalış söz konusu.Boğazdan geçen gemiler arasında patlama riski en tehlikeli gemi türü sıvılaştırılmış doğalgaz taşıyan ‘’LNG’’ tanker türüdür.LNG patladığında 250 m yarı çapta yaşam ve mal varlıklarının kaybının en yüksek olduğu alandır.İnsanların kaçma ihtimali yoktur.250mile 750 m arasında ise,11 saniye içinde insanların kaçma zamanı vardır.İstanbul boğazının en dar yeri 750 m en geniş yeri 3.500 m uzunluğu 35 km üzerinde 3 köprü var.Kanal İstanbul’un en dar yeri 250 m en geniş yeri 1000m uzunluğu 45 km üzerinde 6 köprü olacağı söyleniyor.

3.havalimanı ve kanal İstanbul LNG gaz bulutu bulunduğu alandan 3,6 km kadar uzağa taşınabilir.3.havalimanına iniş kalkış yapacak uçaklar için öngörülen emniyet menzili 6 km’dir.Kanal İstanbul’un 3.havalimanına uzaklığı kuş uçuşu 2 km yakınından LNG tankeri geçirmek katliama davetiye çıkarmaktır.3.havalimanı ve kanal İstanbul LNG gaz bulutu bulunduğu alandan 3,6 km kadar uzağa taşınabilir.3.havalimanına iniş kalkış yapacak uçaklar için öngörülen emniyet menzili 6 km’dir.Kanal İstanbul’un 3.havalimanına uzaklığı kuş uçuşu 2 km yakınından LNG tankeri geçirmek katliama davetiye çıkarmaktır.

MONTRÖ boğazlar sözleşmesi 20 Temmuz 1936’da imzalanmış.Montrö anlaşması 28.maddesine göre Ticaret gemileri boğazlardan sonsuza kadar geçiş hakkına sahiptir.Hiçbir gemi kanaldan ücret ödeyip geçmeye zorlanamaz.

Kanal yapımı ve işçi sağlığı iş güvenliği:

Süveyş kanalı yapımında (1869) 125bin işçi can verdi.

Panama kanalı yapımında (1914) 28 bin işçi can verdi.

Her gün yeni bir işçinin yaşamını yitirdiği Türkiye’de yakın zamanda yaşanan iş cinayetlerine göz attığımız da kanal yapımında nasıl bir tablo ile karşılaşacağımızı tahmin etmek güç değildir.

2014 Soma 301 işçi,

2014 Ermenek 18 işçi,

2014 Torun Center 10 işçi

Kanal İstanbul’un Ekonomi Politiği:Bu tür projeleri doğuran nedenler .Finansal kriz ve bununla doğrudan bağlantılı devletin yaşadığı kaynak krizi sermayenin talepleri doğrusunda siyasi iktidarın bu talebi karşılaması.İktidara yakın çevreyi bu projelerden nemalandırmak.

SONUÇ:

Kanal İstanbul ve rezerv yapı alanları projesi  ile;Tarım alanları,orman alanları,sit alanları yapılaşmaya açılarak ranta kurban edilecek.

 -Yaşanacak iş cinayetleri ile yüzlerce işçi hayatını kaybedecek.

 -Kanalın inşaatı ve işletilmesi ekolojik yıkım doğuracak.                                                                                              

 -İstanbul halkının içme ve kullanma suyu yok edilecek.                                                                                               

  -Bölgedeki tarım ve hayvancılığı bitirilecektir.

Panel,soru ve cevaplamalar sonrası bitirildi.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız