Güncel

MAHİNUR ŞAHBAZ I DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ

Daha sağlıklı ve güzel 1 Ekimlere bilgi cesaret ve dayanışma ile ulaşacağımıza inanıyoruz.

1 Ekim 2025 Saat: 23:33
MAHİNUR ŞAHBAZ I DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ
MAHİNUR ŞAHBAZ I DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ

MAHİNUR ŞAHBAZ

Emekliler Dayanışma Sendikası
Genel Başkanı


Otuz beş yıldır 1 Ekim “Dünya Yaşlılar Günü”.1990 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edildi. İlk olarak 1991 de kutlandı.1999 da “Dünya Yaşlılar Yılı” ilan edildi.

Bizde “Dünya Yaşlılar Günü” ; SGK bürokratları, yerel yöneticiler huzurevi ziyareti yapıyor. “Bizim için yaşlılarımız çok değerlidir. Onlar baş tacı, kıdemli vatandaşlarımızdır” sözleri ile başlayan konuşmalar yapılıyor görselleri resmi sayfalarda paylaşılıyor. Mevcut durumumuz bunun çok ötesinde bir yaklaşımı ve çalışmayı gerektiriyor.

2010 yılında “Emekliler Yaşlılar Hareketi” olarak ekonomik ve sosyal haklarımızın için başlattığımız mücadeleyi “Emekliler Dayanışma Sendikası” olarak sürdürüyoruz. Yaşlılığın güvencesi olan kamu emekliliği hakkımızı talep ederken, yaşlılık politikalarından ve toplumun yaşlılığa bakış açısından kaynaklanan bütün sorunların biz emeklileri de çok yakından ilgilendirdiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Fark etmek, fark ettirmek için STK lar, Üniversiteler, belediyelerle birlikte etkinlikler, araştırma çalışmaları, toplantılar yapıyoruz.

11 kişi ve şunu diyen bir yazı 'DS EMEKLİLER DAYANIŞMA SENDİKASI Retirees darity darityTrade Tuade Unio WETU' görseli olabilir

Bugüne kadar hakikatler üzerinden yürüyerek sözümüzü doğru temelde kurarak emeğimizin inkâr edilmesine karşı çıktık. Sorunlarımızdan söz ederken, sosyal güvenlik reformu adı altında emekliliğin esnek kuralsız güvencesiz hale getirilmesinden, emeklilerin kazanılmış haklarına el konmasından, bilinçli olarak yoksullaştırılmasından, yaşlılıkta çaresiz bırakılmasından, bugün çalışanların gelecekte yoksul yaşlı olacağından söz etmiyorsanız yaptığınız mücadele siyasi gevezelikten öteye gitmez.

Dünü unutmadık geleceğimizden vazgeçmiyoruz. Küresel kapitalist politikalara uyum sürecinde yoğunlaşan emekli ve işçi haklarına el koyma, bütün kaynakları sermaye birikimi kar ve rant için kullanma ve bunun için bütün sınırları yok sayma sonucunda bozulan ekonomik sosyal dengenin sorumlusu bizlermişiz gibi sürekli suçlanıyoruz.

Ülke yönetimi ciddiyet, samimiyet ve sorumluluk ister.

Güç, bunlar göz ardı edilerek kullanılamaz! Taahhütler yerine getirilmelidir.

2002 yılında BM “Dünya Yaşlanma Asamblesi”nin ikincisi Madrit’ de toplandı. "Yaşlanma 2002 Uluslararası Eylem Planı" hazırlandı.

-Yaşlılara her türlü sağlık hizmetleri, destek ve sosyal koruma sağlanmalı.

-Yaşlılara karşı her türlü şiddet ve ayrımcılık ortadan kaldırılmalı.

-Yaşlı yoksulluğunun bitmesi ve yaşlıların güvenle yaşlanması sağlanmalı.

-İnsan temel hak ve özgürlüklerinin yaşlılara tanınması ve gerçekleştirilmeli. 

-Yaşlılar toplumun ekonomik, politik ve sosyal yaşamına tam ve etkili olarak katılmalı.

-Ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi vatandaşlık haklarına sahip olmalı.

-Yaşlıların ekonomik ve sosyal durumları iyileştirilmeli, şeklinde amaçlar hedeflendi ve taahhütler belirlendi.

AKP Hükümetlerinin yaşlılık alanına ilişkin yaptığı plan ve programlarda BM eylem planları temel alınarak hazırladığından söz ediliyor.

BM 2019 Yaşlılık Raporunda dünyada dört mega demokratik sorundan birisi olarak tespit edildi. Eylül 2020 BM Genel Kurulu özel raporu “Yaşlı ayrımcılığının yaşlıların yaşamını tehdit eder boyuta geldiğini ve ülkelerin bu konuda çalışmalar yapmasını öngörüyor.”du.

BM üyesi bir ülkeyiz ama bu hakların neresindeyiz? Ekonomik sosyal kültürel yaşamdan dışlandık! Milyonlarca emekli yaşlı ihtiyacı olan gıdaya, tedaviye, zorunlu ihtiyaçlarına ulaşamaz durumda. Bugün yüz kişiden 11 kişi 65+ dır. Bir milyon 980 bin 65+ insanımız yalnız yaşıyor ve yoksulluk oranı yüzde 23,3 tür. Devlet yaşlılara aileleri baksın diyor. Yaşlılara; yaşlılar gençler, kadınlar bakıyor. Bu yaklaşım sorunları çözmüyor, toplumsal ilişkileri bozuyor.65+ nın yüzde 78,7 sinin sekiz tür kronik hastalığı var. Dünya Sağlık Örgütü sağlığa bütçenin yüzde onunu ayırın diyor. Türkiye yüzde altısını ayırıyor. Sağlık hizmetinin yüzde 97 si cepten karşılanıyor.

Dünyada sömürü oranının en yüksek olduğu ülkeler arasındayız. CB Hükümet Sisteminin emek rejimi Çin, Tayvan ve Güney Kore gibi. Resmi rakamlarda asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 42 dir. Bir kg et için 6 saat çalışıyor. Emekli ete hiç ulaşamıyor. AB ülkelerine göre, işçilerin 70 saat ve en düşük ücretle çalıştığı ülkeyiz. Emekli aylığı ortalamasının en düşük olduğu ve yaşam koşullarının kötü olduğu ülkeyiz. Deustche Bank’ın 2025 yılı dünya fiyat araştırmasına göre 2012 den beri dünyada fiyatların en yüksek olduğu ülke Türkiye. Bu enflasyonun sebebinin, emekli aylıkları değil rejimin emek politikası olduğunu gösteriyor. AB de ortalama yıllık net geliri en düşük olan ülkeyiz. Türkiye Yüzyılı, “Yoksulluk Yüzyılı” na döndü. Bu gerçeklere rağmen ÇSG Bakanı 2025 yılının ocak ayında yaptığı açıklamada emeklilerimiz için Avrupa ve dünya standartlarını yakaladık diyebiliyor.

IMF ve DB nın direktifleriyle 2000 yılından bu yana Sosyal Güvenlik Kurumunun finansmanı emekliler çalışanlar üzerinden yürütülüyor. 2026-2028 OVP da bu uygulamalara devam edilecek deniyor. Bütçe açıklarının sorumlusu bizler değiliz. Yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre hazinenin faiz ödemesi yüzde 107 arttı. Ayda 3 milyar 368 milyon dolar faiz ödendi. Hazine ve Maliye Bakanı emeklileri, asgari ücretlileri ekonomiye yük olarak görmekten ve suçlamaktan vazgeçmeli!

Tasarruf asgari ücretli ve emekli aylıklarından yapılıyor. Bütçe açıklarının nedeni İktidarın sermayeden ve servetten vergi almamasıdır. OECD Ülkeleri arasında genel devlet gelirlerinin MG oranı en düşük ülkeler arasındayız. Devlet sermayeden vergi almıyor bir de bunlardan yüksek faizle borç alıyor. Sonra emekliden sağlıktan eğitimden kestiği kaynakları götürüyor faiz olarak o kesimlere ödüyor. Bunları görmeyen itiraz etmeyen ses çıkarmayan ekonomistler, sosyal harcamaların kısılması, tarıma desteklerin düşürülmesi, personel aylıklarını, kamu emeklilik sistemini sorun ediyorlar. Bunu da kamuda israfa son diye söylüyorlar. Ülkeye halka ve toplumun geleceğine ihanet içindeler.

Hızla yaşlanan bir toplumuz. Yaşlılık konusunda ekonomik ve sosyal alt yapının hazırlanması gerekiyor. Yaşlı yasasının hazırlanacakmış. Mevcut politikalar ve bakış açısı ile hazırlanacak bir yaşlı yasası sorunları çözmeyecektir. Yaşlıların da her insan gibi uygun güvenli bir çevrede yaşama, beslenme, barınma, sağlık hizmeti alma, yeterli gelir olanaklarına sahip olma, uygun eğitim ve öğretim programlarına ulaşma, eğitsel  ve kültürel etkinliklere aktif olarak katılma, aile, yakın çevre, toplum ile kuşaklararası yardımlaşmayla desteklenme, gereksinim duyduğunda profesyonel bakım hizmeti alma, kişisel saygınlığını geliştiren hizmet ve olanaklardan yeni teknik ve teknolojilerden yararlanma gibi evrensel haklarını korumaları kullanmaları için düzenlemeler yapılmalıdır. Emeklilerin yaşlıların yüzde sekseni bu haklarını kullanma olanağı bulamamakta çünkü yapılan düzenlemeler ekonomik sosyal statüsü yüksek toplum kesimine yönelik yapılmaktadır. Sosyal Güvenlik Sistemi çok önemli. Mevcut sistemin ticarileştirilmesi özelleştirilmesi daraltılması, kamu emekliliğinin yok edilerek yaşlılıkta ekonomik ve sosyal güvence sağlamayan, cari açık kapatma sermaye biriktirme aracı olan bireysel emeklilik (BES) ve tamamlayıcı emeklilik (TES) uygulamaları toplumun geleceğini sosyal güvencesiz bırakıyor. Bugünden geleceğin yaşlılarını yoksullaştırıyor. Bugüne kadar emekliler için yapılması gereken yeterli yasal düzenlemeler yapılmadı. Ekonomik sosyal haklarımızı kazanmanın korumanın geliştirmenin aracı olan sendikal örgütlenmemiz kolaylaştırılmıyor, zorlaştırılıyor. Rıza üreten kişisel ekonomik ve siyasi rant hesapları olan kişi ve kurumların varlığı korunuyor kollanıyor. Bağımsız örgütlenmelerinin önünün kapatılması mağduriyetlerin boyutunu artırıyor. Kısa sürede bundan vazgeçilmeli hakkımız hukukumuz tanınmalıdır.

Sonuçta emeklilerin yaşlıların ekonomik sosyal ve kültürel yaşamın dışına atılmalarına, ayrımcılığa uğramalarına ihmal ve suistimal edilmelerine, yok ve ekonomiye yük sayılmasına karşı bağımsız örgütlü bir duruş, kollektif akıl ve bilinçle güçlü bir tavır geliştirmek için uğraşmak, mücadele etmek görevimizdir. Bugüne kadar üretilen tüm değer ve hizmetler biriken sermaye emeklilerin yaşlıların emeğinin ürünüdür. Emeğimizi inkar eden, bizleri ekonomiye yük sayan, adil olmayan hak hukuk tanımayan rejime karşı hakikatler üzerinden yürüyerek insanca onurlu bir toplumsal yaşamın tesis edilmesi mücadelesinin tarafındayız, önemli bir parçasıyız.

Yaşlılarını hor görenler geleceği zor görür, yaşlılar geçmişle gelecek arasında köprüdür. Yaşlılar toplumu geleceğe taşıyan kuşaklararası dayanışmanın güvencesidir. Bu değerleri bilenleri sevgi saygı ve dostlukla selamlıyoruz.

Daha sağlıklı ve güzel 1 Ekimlere bilgi cesaret ve dayanışma ile ulaşacağımıza inanıyoruz.

Dünya Yaşlılar Günü hepimize kutlu olsun!

 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız