Güncel

'Mesleğimiz, onurumuzla daha ne kadar oynayacaksınız?'

Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, "Eşit işe eşit ücret" ilkesini çiğneyen kanuna karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.

24 Ağustos 2022 Saat: 21:38
Mesleğimiz, onurumuzla daha ne kadar oynayacaksınız?
'Mesleğimiz, onurumuzla daha ne kadar oynayacaksınız?'

AKP iktidarı tarafından çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitim emekçilerini sınava tabi tutarak, başöğretmen, uzman öğretmen, düz öğretmen diye ayırarak hiyerarşi yaratacak. ETHA'ya konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kurul, temel itiraz noktalarının yasanın yarattığı hiyerarşi ve eşitsizlik olduğuna dikkat çekti, bunun öğrencilerin eğitim hakkına dönük olumsuz sonuçlar doğuracağına işaret etti. Kurul, "Eşit işe eşit ücret" ilkesini çiğneyen kanuna karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Eğitim sisteminde kadrolu, ücretli, sözleşmeli öğretmen ayrımından sonra şimdi de başöğretmen, uzman öğretmen, düz öğretmen ayrımı geliyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu'na dayandırılan ayrıma karşı eğitim emekçileri 18 Ağustos'ta Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) öncülüğünde 81 ilde sokaklara çıktı ve öğretmenler arasında yaratılmak istenen hiyerarşiye itirazlarını dile getirdi. Bu ayrım sadece eğitim emekçilerini değil, öğrencileri ve velileri de etkileyecek. Bir dönem, düz lise, Anadolu Lisesi, Meslek Lisesi ayrımı yaparak öğrencileri kategorilendiren iktidar şimdi de başöğretmen, uzman öğretmen, düz öğretmenlerin eğittiği öğrenciler şeklinde bir bölünme yaratacak. Yasaya ilişkin ETHA'ya konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, yasayı savunan sendikalara üye eğitim emekçilerine bu sendikalarla yollarını ayırma ve Eğitim-Sen ile mücadele etme, öğrenci ve velilere ise yasaya karşı mücadelelerine destek verme çağrısında bulundu.

'ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNDE AYRIMLAR AKP İKTİDARINDA ARTTI'

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun 13 maddelik çok sınırlı bir düzenleme olduğunu belirten Kurul, meslek kanununun muhalif aday öğretmenleri keyfi bir biçimde dışarıda bıraktığını söyledi. 3600 ek göstergenin düzenlemedeki tek olumlu uygulama olarak gösterildiğini belirten Kurul, ek göstergelerin de tüm eğitim emekçilerini kapsamadığını, kanunun sistematik bir şekilde eğitim emekçileri arasında ayrım ürettiğini ifade etti. "Öğretmenlik mesleği ciddi bir saldırı altında" diyen Kurul, sektörde halihazırda ücretli, sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımı olduğuna, bunun yanı sıra 600 bini aşkın öğretmenin ise atamasının yapılmadığına dikkat çekti. Özel sektör öğretmenlerinin ise hiçbir hakkının korunmadığını ve ağır sömürü koşullarına maruz bırakıldığını aktaran Kurul, bu ayrımların tamamının AKP-MHP iktidarı döneminde arttığını vurguladı. Kurul, "Kaç parçaya daha böleceksiniz, öğretmenlik onurumuzla, mesleğimizle daha ne kadar oynayacaksınız" diyerek tepki gösterdi.

'İŞ GÜVENCEMİZ TEHDİT ALTINDA'
Yeni yasayla kadrolu öğretmenlerin bile iş güvencesinin tehdit altında olduğunu dile getiren Kurul, kariyer basamakları uygulamasının 2004 yılından bu yana ısrarla gündemleştirildiğini hatırlattı. Yasanın en temel problemlerinden birinin öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen ayrımı olduğunu kaydeden Kurul, "Başlarına bir ön ad koyarak öğretmenlerimizi birbiriyle yarıştırıyor. Ayrıştırma ekonomik anlamda da oluyor çünkü uzman öğretmenlere 1000 TL, başöğretmenlere 1600 TL maaş artışı yaratıyor" ifadelerini kullandı. Kurul, aynı öğretmenler odasını paylaşan, benzer koşullarda, benzer metotlarla eğitim veren öğretmenlerin "eşit işe eşit ücret" ilkesi ihlal edilerek ayrıştırıldığını vurguladı.

'EĞİTİMDE KADROLAŞMANIN ÖNÜ AÇILDI'
Yaz ayları boyunca öğretmenlerin özensiz ve faydasız bir şekilde hazırlanan seminer süreçlerine dahil edilerek kariyer basamakları sınavı için hazırlanmaya zorlandığını belirten Kurul, seminer sürecinin pek çok öğretmen için yıldırıcılığına vurgu yaptı. Bu yasayla Milli Eğitim Bakanlığı'nın deneyimli ve alanında uzman çok sayıda öğretmene hakaret ettiğini belirten Kurul, yasanın öğretmenlik mesleğinin değersizleştirilmesine yol açtığını dile getirdi.

"Düşünebiliyor musunuz okullar açılacak, öğretmenlerimiz öğrencileri için heyecanla hazırlanmak yerine kasım ayında yapılacak sınava hazırlanacaklar. Artık öğretmenlerin gündeminde çocuklarımızın eğitim hakkının karşılanması değil 'Bir basamak daha atlayabilirsem maaşım biraz daha iyileşecek' gibi kapitalist zihniyeti açığa çıkaran bir süreç var" diyen Kurul, yasanın siyasal iktidarın "dindar ve kindar" neslin inşası için eğitim alanında kadrolaşmanın da önünü açabileceğine dikkat çekti.

Saray yanlısı sendika Eğitim Bir-Sen'in kariyer basamağı sınavı hazırlık için kimi üniversitelerle protokol imzaladığını ve programlar hazırladığını dile getiren Kurul, aday öğretmenler için gerekli merkezi sınavın kaldırılarak yerine il değerlendirme kurulları oluşturulduğunu aktardı.

'GENÇ ÖĞRETMENLER GÖRMEZDEN GELİNDİ'
Kurul, bu kurullarda keyfilik ve siyasal yandaşlığın işleyeceğini belirterek, mülakat sürecinde mülakat dışı kriterlerin esas alınacağına dikkat çekti. Kurul, "Burada da mülakatlarla, keyfi süreçlerle görece muhalif olan, iktidardan yana durmayan genç öğretmenleri eleyen bir mekanizma ortaya çıkacak. Bu mesleğe, genç öğretmenlere gerçekten büyük bir saldırıdır" ifadelerini kullandı.

'AYRIM GÖZETMEKSİZİN TÜM ÖĞRETMENLER İÇİN ÜCRET ARTIŞI YAPILMALI'
Yüksek enflasyon karşısında öğretmen maaşlarının eridiğine işaret eden Kurul, enflasyon koşullarının genç, yaşlı, kıdemli, kıdemsiz ayrımı gözetmediğini söyledi, ayrım gözetmeksizin tüm öğretmenlerin maaşlarında iyileştirme yapılmasını istedi. Kurul, eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin ise her dönem bir maaş olarak verilmesi gerektiğini dile getirdi.

'EĞİTİMDE NİTELİK EKİP ÇALIŞMASIYLA ORTAYA ÇIKABİLİR'
Farklı branşlardan öğretmenlerin aynı sınava girmesinin yarattığı eşitsizliğe tepki gösteren Kurul, şöyle devam etti: "Eğitimde nitelik denen şeyin okul içinde bir ekip çalışmasıyla ortaya çıkabileceğini, Eğitim Bakanlığı ve il, ilçe örgütlerinin bu süreci mümkün olduğunca kolaylaştırması gerektiğini, okulun demokratik bir iklime sahip olmasının öğretmenlerimizin ifade özgürlüğünü korkmadan kullanabilmesi koşullarında ortaya çıkacağını ifade ediyoruz. Bu ifade özgürlüğü kuşkusuz sadece öğretmenlerimiz için değil, öğrencilerimiz ve aynı zamanda velilerimiz için de geçerli. Okullarımız şenlikli, demokratik, kamusal, bilimsel, laik, parasız, cinsiyet eşitlikçi, ana dilde eğitim veren bir nitelikte olmalıdır. Bunun mücadelesini hep birlikte yükselteceğiz."

'BU KANUNA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE ETMEMİZ GEREKİYOR'
Eğitim-Sen olarak öğretmenlerin itirazlarını en çok gören sendikalardan olduklarını vurgulayan Kurul, 12 Eylül'de okulların açılmasıyla okullarda da mücadeleyi büyüteceklerini ve öğretmenlerin sesini duyurmak için yapacakları planlamalar doğrultusunda miting ve iş bırakma da dahil olmak üzere sendikal mücadeleden gelen tüm haklarını kullanabileceklerini söyledi. Eğitim alanında örgütlü tüm sendikalara çağrı yapan Kurul, "Bu meslek kanunu öğretmenlik mesleğini değerli kılmaz, niteliğini arttırmaz, okulu demokratikleştirmez. Bunun için birlikte mücadele etmemiz gerekiyor" dedi. Kurul, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu savunan ve kariyer basamakları sınavlarına hazırlık adı altında kanunu ticarileştiren yandaş sendika Eğitim Bir-Sen'e üye öğretmenlere bu sendikal alandan uzaklaşma çağrısında bulundu.

VELİLER VE ÖĞRENCİLERE DESTEK ÇAĞRISI
Kariyer basamakları uygulamasının öğrencileri de etkileyeceğini vurgulayan Kurul, "Bir dönem nitelikli okullarla niteliksiz okullar ayrımı yapmaya çalışan bakanlık, bu kez başöğretmenin öğrencileri, uzman öğretmenin öğrencileri ve sadece öğretmenin öğrencileri gibi öğrencileri de ayrıma tabi tutuyor. Bu bağlamda öğrencilerimizin bu konudaki farkındalık düzeyini geliştirmek son derece önemli" dedi.

Velilere, başöğretmen ve uzman öğretmen için daha yüksek bağış talep etme, eğitimi tamamen ticarileştirme uygulamalarının ortaya çıkabileceğini dile getiren Kurul, "Bu da eğitim hakkının anayasanın ifade ettiği biçimde tüm yurttaşlara eşit olarak sunulması işlevinin yerine getirilmemesi demektir. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bu çerçevede sadece öğretmenler için değil öğrencilerimiz, velilerimiz ve tüm toplum açısından sonuçları vardır. Biz hep birlikte eşitlikçi, özgürlükçü, dayanışmacı, barış içinde yaşayan bir toplum olma hayali peşindeyken bu toplumu yaratacak olan eğitim sisteminin bu kadar ayrıştırılması okullarda çalışma barışını, okulun iklimini bozan bir süreçtir" dedi. Kurul, velilerin desteğini de yanında görmek istediklerini söyledi.

(Etha)

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız