Bursa Su Kolektifi: Müsilaj bitmedi

22 Eylül 2021 Saat: 22:49
Bursa Su Kolektifi: Müsilaj bitmedi
Müsilaj krizinin devam ettiğine dikkat çeken Bursa Su Kolekifi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne dilekçe verdi.

BURSA

Öte yandan orman yangınlarına dikkat çekilen açıklamada, iktidar için dağların tek anlamının altındaki maden olduğu belirtildi ve 24 Eylül'de gerçekleşecek İklim Grevi'ne çağrı yapıldı. 

Bursa Su Kolektifi'nin her ayın 22'sinde yaptığı eylemlerin 3.'sü gerçekleşti. Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde müsilaj krizine dikkat çekilen eylemde, 24 Eylül'de gerçekleşecek İklim Grevi'ne çağrı yapıldı. 

"Bitti deseniz de müsilaj bitmedi, bitmiyor" yazılı pankartın açıldığı eylemin metnini Esen Ocak ve Habib Göbelez okudu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 6 Haziran'da açıkladığı Müsilaj Eylem Planı'nı hatırlatan Esen ocak, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un müsilajın bittiğine yönelik açıklamalarının devletin problemlere ne kadar yüzeysel ve bilimsel gerçeklerden uzak yaklaştıklarının göstergesi olduğunu kaydetti. 

'BİLİM UYGULANMALIYDI'
Ocak, "Oysa müsilaj Marmara Denizi'nin kapitalist, plansız şehirleşme ve sanayileşme politikaları sonucu 32 senedir kirletilmesinin bir neticesi olarak oluştu. Bu kirletilmenin azaltılması ve giderek yok edilmesine yönelik ciddi bilimsel uygulamalar hiç zaman kaybetmeksizin devreye alınmalı yeni yönetmelikler ve denetim sistemleri oluşturulmalıydı" dedi. 

Esen Ocak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne dilekçe vereceklerini duyurdu ve dilekçede yer alan soruları şöyle sıraladı:
▪ "Marmara Denizi'ndeki kirlilik göstergelerinde çok ciddi artışlar tespit edildiği, sudaki oksijen seviyelerinin yaşama elverişli seviyelerin çok ciddi derecede altına düştüğü, bazı bölgelerde hiç oksijen kalmadığı, özellikle Ergene deşarjının etki alanı olan orta Marmara Denizi kesitinde anoksik bölgelerin oluştuğu tespitine ne diyorsunuz?
▪ Biyoçeşitliliğin ciddi derecede azaldığı önceki yıllara göre canlı türlerinde dramatik yok oluşlar tespit edildiği neticesine ne diyorsunuz?
▪ Marmara Denizi genelinde müsilaj kütlesinin mevcut halde bulunduğu, form değiştirerek tüm su kütlelerini, farklı derinliklerde etkilemeye devam ettiği, farklı bölgelerde farklı oranlarda bakteriyolojik olarak parçalanmaya başladığı gözlemine ne diyorsunuz?
▪ Marmara Denizi'nin tüm üst su kütlesinde müsilajı parçalayan baskın bakteri gurubu olarak vibrio gurubu tespit edilmiştir. Söz konusu vibrio grubu bakteri aynı zamanda bir insan patojenidir, bu tespite ne diyorsunuz? Bu bakteri insanlarda ne gibi hastalıklara sebep olabilir?
▪ Balıkların iç organlarında vibrio bakterisi tespit edilmiştir bakteri bulunan istavritlerin iç organlarında oluşan deformasyon bunların beslenmelerini ve üremelerini engelleyerek giderek balıkların küçük kalmasına ve her geçen yıl rekoltenin azalmasına sebep olacaktır. Bu balıklarla beslenen büyük balıklarda enfekte olacak göç yolları ile bu enfeksiyon Akdeniz ve Karadeniz'e de taşınabilecektir, bu tespite nasıl cevap verirsiniz?
▪ '2020 senesi Kasım-Aralık aylarında faaliyete geçmiş olsa da, deşarj noktasından başlamak üzere tüm dağılım alanında Ergene deşarjının ölçüm cihazlarına bile gerek duyulmayacak ölçüde aşırı olumsuz etki yaptığı, Marmara Denizi alt ve üst su kütlelerini ciddi oranda etkilediği, söz konusu deşarj devam ettirildiği takdirde Karadeniz'in yok olma sürecine gireceği ve kuzeyinden başlamak üzere Ege Denizi'nin büyük bir risk altına sokulmuş olacağı, ölçülen parametreler ışığında açıkça söylenebilir' şeklindeki tespite 
nasıl cevap verirsiniz?"

'İKTİDAR İÇİN DAĞLARIN TEK ANLAMI, ALTINDAKİ MADEN'
Habib Göbelez ise orman yangınlarına dikkat çekti ve son verecek politikaların uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Göbelez, "Bu iktidar için dağların tek anlamı var: Altındaki maden. Ülkemizde maden ruhsatı verilmemiş tek dağ yok. Bizler diyoruz ki denizlerimiz, derelerimiz, ormanlarımız sadece bize ait değil dünyaya aittir" ifadelerini kullandı. 

İKLİM GREVİNE ÇAĞRI
24 Eylül'de gerçekleşecek İklim Grevi'ne dikkat çeken Göbelez, şu çağrıyı yaptı: "Her ortamda gerçekleri duyurmaya, denizlerimizi, akarsularımızı, göllerimizi, özgür sularımızı yağmalayanlara, kirletenlere, meta gibi alıp satanlara da hesap sormaya, suyun sesi olmaya, her geçen gün daha da güçlü haykırarak ve mücadele ederek devam edecek ve 2 gün sonra yani 24 Eylül'de gerçekleşecek İklim Grevi'ne de aynı inanç ve düşüncelerle destek vereceğimizi belirtmek isteriz."

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız