Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ve Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi/yöneticisi avukatlara verilen ceza hükmünün yıldönümünde, 7 Kasım Salı günü, “Tutsak Avukatlara Özgürlük” talebiyle tüm ÇHD şubeleri eş zamanlı olarak eylemler gerçekleştirildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi olarak 7 Kasım saat 12.30'da Ankara Adliyesi'nde Ankara Barosu önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına pek çok hukuk kurumu üye ve temsilcileri katılım gösterdi. Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu ve Ankara Barosu yöneticileri de basın açıklamasına katılım sağladı. Basın açıklamasını ÇHD Ankara Şubesi Başkanı Av. Ceren Yılmaz okudu.
Basın açıklamasından sonra "Devrimci Avukatlar Serbest Bırakılsın, Savunma Susmadı Susmayacak, Ebru Timtik Ölümsüzdür, Tahir Elçi Ölümsüzdür" sloganlarıyla adliye içinde yürüyüş gerçekleştirildi.
ÇHD tarafından yapılan basın açıklamasının tamamı ise şöyle:
11 Kasım 2022 tarihinde derneğimiz üyesi ve meslektaşımız 19 avukat hakkında toplamda 150 yılı aşan hapis cezaları ile mahkumiyet kararı verilen yargılamanın birinci yılını dolduruyoruz. 2013 yılından itibaren hukuk tarihi açısından her aşaması ayrı bir faciaya sebep olan bu yargılama nedeniyle bugün 3 meslektaşımız, derneğimiz genel başkanı Selçuk Kozğaçalı, üyelerimiz Oya Aslan ve Barkın Timtik halen tutuklu olarak yargılanmaktadır. Şu an fiziki özgürlüğüne sahip olan meslektaşlarımız ise her an bir hapishane tehdidi ile karşı karşıyalar.
Yüzlerce klasörden oluşan dava dosyasında gerek ülkemizdeki hukuk mevzuatı gerekse de uluslar arası mevzuat açısından doğmuş hak ihlallerini, hukuka aykırılıkları ve hatta yargı – kolluk eliyle işlenen suçları özetlemeye çalışsak bu metnin de bir klasörü doldurur.
Gerçek, ilk günden bu güne kadar siyasi iradenin ÇHD’yi ve mesleğimizi hukuki olarak değil, tam da siyasetin içinden hedef aldığıdır. İlk gün, basılan bürolarda 13 kapı bulunduğu açık yalanını, hem de İstanbul Adliyesinde bir başsavcı vekiline söyletenler, derneğimizi ve meslektaşlarımızı fiili olarak çalışamaz hale getirmek istedi. Savunduğumuz müvekkillerimizin listesini suç delili gibi dosyalarımıza koyanlar, esasen ülkedeki her bir muhalifi, sosyalisti, emekçiyi savunmasız bırakmak istedi. Genel başkanımız ve üyelerimize onlarca polisle işkence yaptıranlar, esasen işkenceye karşı verdiğimiz mücadeleyi bitirmek istedi. Bugün, yargılandığımız ve mahkum edildiğimiz, hapishanede dost ve meslektaşlarımıza yıllardır hasret duyduğumuz son 10 yılımıza bakıldığında, bizim de irade beyanımız kısa ve nettir: susmadık ve susmayacağız. Tüm demagoji ve yalan furyasına karşılık, davamız yurt dışından yüzlerce meslektaşımız tarafından her duruşmada onca yol aşılarak fiziki olarak sahiplenildi. Dosyamıza 5 binden fazla meslektaşımız yetki belgesi ile bizzat savunman olarak katılım gösterdi. Onlarca baro davamızdaki hukuksuzluklara şahitlik etti, yanımızda durdu. Baro başkanları savunmanlığımızı üstlendi. Ve bu dava sürerken, üyelerimiz tutsakken, üyemiz ve mücadele arkadaşımız Ebru Timtik adil yargılanma hakkı için hayatını feda ederken, söylemekten gurur duyuyoruz ki mücadelemizden bir milim dahi sapmadık.
Bugün hala Selçuk Kozağaçlı, Oya Aslan ve Barkın Timtik’in fiziki özgürlüklerinin ellerinden alınışının öfkesi bizim üzerimizdedir. Evet, ÇHD davası mahkumiyet kararlarıyla sona ermiş ve derece mahkemeleri, Yargıtay savcılığı cemaat artığı hukuksuz delillere, sahte belgelere göz yummakta, meslektaşlarımızı hapis tehdidi altında tutmaya devam etmektedir. Çürük doğan, her celsesinde, her bir usul işleminde daha da hükümsüz kalan bu dava dosyası, bu hukuksuzluk silsilesi halen zor yoluyla bizi kapatabilmekte, mesleğimizi yapmamızı engelleyebilmektedir. Ama şahidiyiz ki, bu dava asla bize boyun eğdirmeyi başaramamıştır. Bugün de hak ihlallerinin sahnelendiği her bir adliyede, karakolda, işkence merkezinde, madende, göçükte, deprem enkazında biz varız ve var olmaya devam edeceğiz. Halkın, devrimciler, muhaliflerin savunmanlığını üstlendik, üstleniyor ve devam edeceğiz. Ne bize ne de halka yönelen hiçbir saldırıya karşı susmadık, susmuyoruz ve susmamaya devam edeceğiz.
Bildiğimizi okumaya, halkın ve haklının yanında durmaya, savunmaya devam edeceğiz. Mesleğimizi sınıfımız safında yapmaya devam edeceğiz. Tutsak arkadaşlarımızın özgürlüklerini alana ve hukuksuz mahkeme kararlarının her birini ortadan kaldırana kadar durmayacağız.
Sahte ve hukuka aykırı delillerle verilen kararlar bozulmalıdır. Tüm arkadaşlarımız tahliye edilerek fiziki özgürlükleri iade edilmelidir. Avukatlık mesleği ve savunma makamı üzerindeki baskılara son verilmelidir.
Savunma Sumadı Susmayacak!
Devrimci Avukatlar Onurumuzdur!