Ege Bölgesi hapishanelerinde son 6 ayda baskı ve işkence arttı

20 Ekim 2022 Saat: 08:59
Ege Bölgesi hapishanelerinde son 6 ayda baskı ve işkence arttı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 2022 yılının ilk altı ayında hapishanelerde insanlık onuruna aykırı uygulamalar nedeniyle tutsaklara baskının sürdüğünü kaydetti.

İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun hazırladığı rapora göre tutsakların güneşi dahi görmesi engelleniyor, hasta ve engelli tutsakların tedaviye erişimine izin verilmiyor, Kürtçe mektuplar verilip-gönderilmiyor, tutsakların sağlıklı beslenme ve yaşam hakları da tehlikeye atılıyor. Öte yandan tutsaklar POLİS/MİT’le görüşmeye ve itirafçılığa zorlanıyor. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 2022 yılının ilk altı ayında hapishanelerde insanlık onuruna aykırı uygulamalar nedeniyle tutsaklara baskının sürdüğünü kaydetti. Ege Bölgesi hapishanelerinde 572 hak ihlali görüldüğünü belirten İHD, bu ihlallerin en çok sağlığa erişim engeli, tecrit uygulaması, infaz yakma/denetimli serbestlik hakkının kullandırılmaması, sosyal faaliyet/sohbet/spor hakkının engellenmesi, sağlıksız ve yetersiz beslenme, kitap/mektup/gazete engeli, iletişim engeli olduğunu belirtti. 

HAPİSHANEDEN HAPİSHANEYE DEĞİŞEN UYGULAMALAR
Şube binasında düzenlenen basın toplantısıyla 6 ayda yaşanan hak ihlali raporunu paylaşan İHD, "Gözlemlediğimiz kadarıyla hapishane idareleri ve mahpuslar arasında görüşmelerde sorunlar vardır. Uygulamalardaki keyfiyet, aynı yasa ve genelgelerle yönetilmesi gereken hapishanelerde bir hapishanedeki uygulamayla bir başka hapishanedeki uygulama birbirini tutmamaktadır. Özellikle İnfaz yasası olarak bilinen '7242 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ TBMM tarafından kabul edilerek 15 Nisan 2020 tarihinde resmi gazetede yayınlandıktan sonra hapishanelerdeki hak ihlallerinde azalma görülmezken mahpuslar arasındaki ayrımcılığı daha da arttırmıştır. Ayrıca pandemi nedeniyle getirilen yeni uygulamalar, pandemi uygulamaları kaldırılmış olmasına rağmen, maalesef ki hapishanelerde hala devam etmekte buna yönelik olarak da mahpusların birbirleri ile sohbeti, birlikte spora çıkmaları, aile ile görüşme süreleri kısıtlanıp politik mahpuslara görüntülü görüşme haklarının yaptırılmamaktadır" dedi. 

TUTSAKLARIN SAĞLIKLARI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLENİYOR
Koğuşların doluluğunun kapasitenin üstünde olduğuna dikkat çekilen raporda; yemeklerin yetersiz verildiği, bazı tutsakların yerde veya dönüşümlü yatmak zorunda kaldığı, hijyenik olmayan ortamlarda yaşamak zorunda kaldıkları ve bu durumun tutsakların sağlığını olumsuz yönde etkilediği belirtilen raporda, hasta tutsakların durumunun gittikçe kötüleştiği de eklendi. 

TUTSAKLARIN GÜNEŞİ GÖRMESİ DE ENGELLENİYOR
İmralı Hapishanesinde uzun zamandır süren ağır tecrit ve izolasyonun Ege Bölgesi hapishanelerinde de çeşitli şekillerde uygulandığı kaydedilen raporda, "Bize gelen mektuplarda havalandırmaların üstlerinin kafes şeklinde dikenli tellerle kaplandığı mahpusların güneşi bile göremedikleri ifade edilmiştir. Mahpusların ailelerden uzak bölgelere inşa edilmiş hapishanelere zorunlu sevk yani sürgün edilmesi mahpuslarla birlikte alileri de cezalandırılma amacı taşımaktadır. Yerleşim yerlerine oldukça uzak bölgelere inşa edilmiş hapishanelere ulaşım zorluğu ile birlikte yüzlerce kilometre şehirlerarası yolculuklarda ciddi ekonomik sorunlar da baş göstermektedir. Mahpusların aileleri ve ziyaretçilerine uygulanan sıkı arama uygulamaları ve tacizlerden dolayı sıkıntı yaşamaktadırlar. Mahpusların aile bütünlüğü ve dış dünya ile iletişim açısından önemli olan ziyaretler, ziyaretçiler açısından bir eziyete dönüşmektedir. Sürgün edilen mahpusların geldiği hapishanedeki kişisel eşyaların da ya verilmediği ya da çok geç verildiği tespit edilmiştir" ifadeleri yer aldı. 

KÜRTÇE MEKTUPLAR GÖNDERİLMİYOR, VERİLMİYOR 
İzmir T Tipi Kapalı ve F Tipi Kapalı hapishanelerinde Kürtçe yazılan ya da Kürtçe gönderilen mektupların "anlaşılmayan dil denilerek" verilmeyerek ve gönderilmeyerek haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğinin altı çizilen raporda, "Türkçe yazılı mektupların ise mahpusların eline geç ulaşması söz konusudur. Haberleşme özgürlüğünün içinde zamanında bilgi ve habere erişim hakkı da dahildir. İdare mektupları zamanında teslim etmek ile yükümlüdür. Belirsiz ve tanımsız bir süre ile sınırsız hak ve yetkiye sahip değildir. Ayrıca mahpusların yazdığı kitaplar kendilerine verilmemektedir. Yine Kürtçe yazılan kitaplar alınıp yok edilmektedir. Mahpusların beyanlarına göre gazete, kitap gibi yayınlardan faydalanmaları engellenmektedir. Ceza İnfaz Kurumunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin yayınlardan yararlanmasına ilişkin esaslar 5275 sayılı Kanunun ilgili hükümleri de gözetilerek Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenmiştir. Bu sebeple mahpuslara yasaklanmamış, birçok yayınevi, bayii ve kitapçıda satılan, resmi abonelik yaptırılan gazete ve basılı yayınların verilmemesi ifade ve haber alma özgürlüğünün ihlalidir" denildi. 

HAPİSHANE İDARESİ TUTSAKLARIN SALIVERME HAKKINI İHLAL EDİYOR
Bu altı ayda disiplin cezalarında artış gözlemlendiğini, hücre cezalarının sayısının artması, hapishane idaresi bilgisi dahilinde olan veya olmayan tutsaklara yönelik gardiyanlar tarafından gerçekleştirilen ağır darp ve işkence olaylarının kimi doktor raporlarında yer alırken, kiminde ise hapishane doktorunun bu durumlarda rapor vermemesi üzerine yetkililere Birleşmiş Milletler Mahpusların İşkenceye Karşı Korunmasında Sağlık Personeli Tıbbi Etik İlkeleri’nin 4. Ve 5. Maddelerinin hatırlatıldığı raporda, "Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik" ile birlikte hapishane idaresinin keyfi tutum ve davranışlarını önleyerek tutsakların salıverilme haklarından yararlanmasını engellediğin kaydedildi. 

TUTSAKLARA YATIRILAN PARALAR İDARE TARAFINDAN TESLİM EDİLMİYOR
Mevzuata göre tutsakların yeterli, düzenli ve sağlıklı gıdalara erişim hakkı ve bunun temin edilme zorunluluğunun idareye ait olduğu düzenlenmesine göre, tutsakların başta yaşam hakkı ile sağlık hakkını tehdit altına alan keyfi uygulamaların derhal sonlandırılması istenen raporda, "Ekonomik sıkıntılar mahpuslara da yansımıştır. Buna bağlı olarak kantin fiyatlarında, elektrik, su ödemelerinde fahiş artışlar uygulanmaktadır. Üstelik ailelerden gelen paralar ya verilmemekte ya da geç verilmektedir. Ailesi olmayan ya da ekonomik gücü yerinde olmayan mahpuslara başka ailelerin yatırdığı para ve eşyalara el konulmaktadır. Bu aileler 'örgüt üyesi’ olarak yargılanabilmektedir" denildi. 

HASTA TUTSAKLARIN TEDAVİYE ERİŞİMİ ENGELLENİYOR
İHD İzmir Şubesi’nin Ege Bölgesi hapishanelerinde son altı ayda artan hak ihlallerine ilişkin raporunda şu ifadeler yer aldı: "Özellikle hasta mahpusların tedavilerinde gerçek anlamda sıkıntılar yaşanmaktadır. Rutin, belli zaman aralıkları ile kontrole götürülmeleri gereken hastalar götürülmemekte, değişik gerekçeler ileri sürülmektedir. Hastaneye gidiş gelişlerde çıplak arama, ağız içi araması gibi uygulamalar yapılmaktadır. Zaten hasta olan kişilerin sağlıksız bir yapısı olan ring araçları ile götürülmeleri enfeksiyon hastalıklarına yakalanmalarına da neden olmaktadır.

ENGELLİ VE HASTA TUTSAKLAR TEKLİ HÜCRELERDE TUTULUYOR
Engelli, yaşlı ve ağır hasta mahpusların tekli hücrelerde tutulması neyi anlatmaktadır? Adli Tıp Kurumunun verdiği kararların yanlılığı ve bilimsellikten uzak yorumları ile güvenirliği yok edilmiştir. Bizler Tam teşekküllü diğer hastanelerin verdiği raporların da kabul edilmesini istiyoruz. Hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmelidir.

Hapishanelerin denetiminde başta bağımsız meslek kuruluşları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kuruluşların yer alacakları şekilde yasal düzenlemeler yapılarak, incelemeye açılması sağlanmalıdır. Bunların yanı sıra sık sık odaların basılması, eşyaların dağıtılması, eşyalara el koyma işkence, kötü muamele, darp, tehdit, hakaret, ayakta sayım uygulamaları görülmektedir.

ADLİ TUTSAKLAR CAN GÜVENLİĞİ KORKUSU YAŞIYOR
2 adli mahpus hasımlarının yanına konarak can güvenliği korkusu yaşatılmaktadır.

TUTSAKLAR POLİS/MİT’LE GÖRÜŞMEYE, İTİRAFÇILIĞA ZORLANIYOR
Bazı mahpuslar polis/ MİT’le görüşmeye zorlanmakta itirafçılığa zorlanmaktadır. 2 mahpusun intihar girişiminde bulunması birçok soruyu akla getirmektedir. Hangi koşullar insanları intihara sürüklemektedir? 

SON ALTI AYDA 8 TUTSAK YAŞAMINI YİTİRDİ
Sağlıklı ve insan onuruna yakışır bir yaşama hakkı en temel insani haktır. Fakat ne yazık ki bu 6 aylık sürede bölgemiz hapishanelerinde 8 ölüm görülmüştür. Bütün bu yaşanan yaşam hakkı ihlalleri ve genel hak ihlalleri mahpusların çeşitli kereler açlık grevine girmişlerdir. Maalesef ki koşullarda bir iyileşme görülmemiştir.

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız