Güncel

Nalçacı Kaş için konuştu: "Dünya harikasını ranta kurban edemeyiz"

Tanınmış Çevreci ve aktivist Okan Nalçacı‎, "dünyanın en önemli alternatif turizm merkezlerinden olan Kaş’a yapılmak istenen duble yol ile bölgenin adeta ranta kurban edilmemeli" dedi.

1 Ağustos 2017 Saat: 15:50
Nalçacı Kaş için konuştu: "Dünya harikasını ranta kurban edemeyiz"
Nalçacı Kaş için konuştu: "Dünya harikasını ranta kurban edemeyiz"

Çevreci ve aktivist Okan Nalçacı‎, Akdeniz Gerçek gazetesinden Kubilay Eldemirci'ye verdiği röportajda, dünyanın en önemli alternatif turizm merkezlerinden olan Kaş’a yapılmak istenen duble yol ile bölgenin adeta ranta kurban edileceği endişesi taşıdıklarını dile getirerek, "Doğu Akdeniz'deki yatırım alanlarında yaşanan ciddi daralmadan dolayı, sermaye çevrelerinin ilgisini Batı Akdeniz'e odaklandırdığını hatırlatan Nalçacı‎, buna bir an önce dur denmesinin zamanının geldiğini belirterek, “Bu dünya harikası bölgeyi en işi şekilde korumak durumundayız. Çünkü başka bir Kaş yok” dedi.

DUBLE YOLA İHTİYAÇ YOK Kİ!

Kaş’a ilk geldiğinde gördükleri karşısında çok etkilendiğini ve ilçeden bir daha ayrılamadığını kaydeden Nalçacı‎, şöyle konuştu:“Kaş, son yıllarda iyice rant odaklarının dikkatini çekmeye başladı. Şimdi de bölgede yol olmasına rağmen duble yol geçirmeye çalışıyorlar. Kaş bir alternatif turizm bölgesi, duble yola ihtiyacı yok ki. Aslında hükümetin icraatlarının sonuçlarına bakarak bu tür yatırımların bir rant ekonomisine yol açtığını görmemek imkansız. Ama bu durum sadece son 10-15 senenin sorunu değil. Bu hükümet ile rafine ‘işler’e gerek duyulmuyor. ‘Ben yaptım olur’ zihniyeti hakim. Yoksa toprakta olup bitenler hepimizin yıllardır malumu. Ama hükümet ideolojik olarak kendini Yeni Osmanlıcılığa bağladığı için kendi destekçilerine ayni ya da nakdi bir şeyler dağıtmak zorunda. Günümüzde bu rant ekonomisi denen belli alanların projelendirilmesi sırasında olan biten bir şey. Havaalanı, duble yol ya da madencilik alanlarının vektörel olarak işaret ettiği şey çok açık dev bir rant makinesi olan ‘şehirleştirme’ hadisesidir. Kapitalizm şehir olmadan var olamaz. İşin kavramsal olarak da eylemsel olarak da nedeni budur.”

CAFCAFLI SÖZLERLE

KIRSAL YAŞAM TIRPANLANIYOR

Nalçacı‎, 2B’li arazilerle başlayan ‘köylüyü topraksızlaştırma harekâtı’nın yol ve havaalanı gibi girişimlerle devam ettiğini iddia ederek, “Kapitalizmin yayılması için marketing sürecinin boyut kazanması için köyler baş ağrısı yerlerdir. Tüketim hızı şehre göre yavaş ve tüketim biçimlerinin dayatılması sıklıkla köy tipi üretimi yedekleyemez. Asıl sorun budur. Bunun için rant ekonomisi ile bölgesel kalkınma için acil eylem planı gibi cafcaflı sözlerle kırsal yaşama biçimleri tırpanlanır. O nedenle son beş senedir bölgemizde olan biten hayhuyun altında yatan şey olayı magazinleştirmeden söylersek kapitalizmin köyü tüketim açısından düşük yoğunluktan çıkararak mülkiyet rejimini bölge halkı aleyhine yeniden kurgulamasıdır. 2B’li arazilerle başlayan ‘köylüyü topraksızlaştırma harekâtı’ yol, havaalanı gibi girişimlerle devam etmektedir.  Zaten Doğu Akdeniz'deki yatırım alanları ciddi bir daralmadan dolayı yeni sermaye ilgisini Batı Akdeniz'e odaklamıştır. Yani bir şekliyle işte Gazipaşa havaalanı ve çevre ilçelere yollar ve periferinin merkeze bağlanması. Aynı olay şimdi bölgemizde cereyan ediyor. Buna bir an önce dur denmesinin zamanı artık geldi. Bu dünya harikası bölgeyi en işi şekilde korumak durumundayız. Çünkü başka bir Kaş yok” dedi.

YOLLAR RANTI KÖYLERE TAŞIDI

Bölgede rantın esas kaynağının yeni yapılan yollar üzerindeki köylere kaydığına vurgu yapan Okan Nalçacı, “Kaş-Kalkan arasında 3’ncü yol olarak planlanan yol ise yaklaşık 30 kilometrede hükümetin kısa özeti gibi. Şöyle ki; yolun geçiş güzergahı sağlı sollu olmak üzere ağırlıklı olarak şahsi mülkiyete ait. Böyle olunca elbette rantın konusu yapılacaktır. Güzergahın amacı zaten bu. Açıklamalar işte emlakçıların olayı suistimal edip çevre arazileri spekülasyon konusu yapmalarının önüne geçmek için gizli tutulduğu falan yönünde. Ama buna kimse inanmıyor. Zira bu onlarca yıldır kullanılan 2B arazileri, ‘al ya da terk et’ kıskacının başladığı günlerden itibaren olası bir güzergahtı. Yani gizlenen bir şey falan yok. Hasan amcanın bahçesinden geçmez de, Nusret amcanın bahçesinden geçer. Hepi topu metraj biraz kayar. Ayrıca internette Kaş’ta emlak piyasasına bir bakın el değiştirmeler hariç rantın esas kaynağı bu güzergah üzerindeki köylere kaymıştır. Bu süreç tarımın iyiden iyiye yok olmasına neden olacak bir süreç. Bilinçli ya da bilinçsiz fark etmez artık olan bölgede karbon salınımının her geçen araç kadar artacağı aşikardır. Örneğin Çukurbağ köyünün Likyalılardan beri tarım yapılan Düdenağzı Mahallesinde 4 şeritli bir yol ekolojik tarım yapan köylünün tüm iddiasını elinden alacaktır” diye konuştu.

CEHALETİMİZ SINIR TANIMIYOR!

4 şeritli yol sevdası nedeniyle içme suyu olarak kullanılan Gömbe suyunun zarar göreceğini belirten Nalçacı, “Kaş bölgesinde olan biten her şeyden herkesin siyasi eğilimine göre haberi var. Havaalanı için bir araya gelen sivil toplum kuruluşları ve platformlar bölgede olan biteni en geniş kitleye taşıyıp gündem kazanmasına aracı oldular. Ama işte olaydan kazançlı çıkacağını zanneden kimseler ve iktidarın yerelde yaptığı ‘aslı yok yaylasından verdiği koyun sözleri’ yoksunluk içindeki insanları cezbedebiliyor. Bence olay ekonomik sonuçlarından çok yol güzergahı boyunca yaşanacak habitatta ki çöküşlerle, üretim kültürünün giderek yok olmasıyla ve türlerin yaşam alanlarının risk altına girmesiyle de gündeme alınmalıdır. Ama bu konuda cehaletimiz sınır tanımıyor. Ağır ekolojik travmalar birbirine eklenerek kronikleşiyor ve sonuçları kırsal yoksulluk verilerinin tavan yapmasından tutunda, gıda güvensizliği, yer altı sularının arılığı konularına kadar gidiyor. Bakın bu bölgelerde Gömbe’nin suyu kullanılır. İçme suyu olarak. Bu yol sevdası sonucunda suyun bizzat kendisi zarar görecek. Bakın bu dört şeritli yol Antalya'yı Fethiye ye bağlayan yol olacak ve çok yoğun kullanılacak. Bu olumsuz bir gelişme. Ne su, ne hava, ne de toprak aynı kalmayacak. Bu üçlü yaşam üçgenidirler. Bu zihniyet parayı hepsinin üzerine koydu çekeceğimiz var” şeklinde konuştu.

DOĞA YOKSA TURİZM DE YOK

“Doğa yoksa turizm de yok” diyerek yetkilileri uyaran aktivist Okan Nalçacı, açıklamalarını şöyle sonlandırdı: “Bölge halkının tepkisi bana göre yeterli değil. Yukarıda değindiğim gibi Kaş’ta yaşam farklı sorunları başat sorun olarak algılıyor. Daha çok turizm muammasına odaklı bir alarm durumu var. Ama hepsi bir bütünün ana parçaları. Sorunu kendi bütünselliği içinde algılamayıp parça-bütün ilişkisini kurmadan çözüm zor gibi. Doğa yoksa turizm de yok. Dalış için tank batırıyorlar mesela. Zira denizde balık kalmadı. İnsanları hurdalığa daldırıyorlar. Yani artık doğasal olan turizmin dışına çıkıyor kurgusal olan içeri giriyor. O yüzden dünyanın en güzel koyunun üzerine viyadük oturtmaya çalışan bunu da turizme katkı diye yutturmaya çalışan zihniyet aynı şeyi yapıyor.”(Kaynak Antalya Gerçek Gazetesi)

Antalya’nın Kaş ilçesine yapılacak olan havalimanına karşı oluşturulan Kaş Kolektifinden Okan Nalçacı ‘Kaş’a havalimanı Kaş’ı yok eder’ demişti.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız