İHD İstanbul Şubesi’nde yapılan basın toplantısında “Aslolan yaşamdır. Nuriye ve Semih’in sesini duyalım.” denilerek Dayanışma’nın 19 Ocak’taki duruşmasına çağrı yapıldı.
Haber/Foto: Kerim Eren
4 Ağustos 2017’de Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevinin 149. gününde Kadıköy/Süreyya Operası önünde yapılan dayanışma eyleminde 33 kişi gözaltına alınarak Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye götürülmüştü. Gözaltına alınan Dayanışma üyelerinin mahkeme tarihleri belli oldu. 19 Ocak saat 10:00 da Kartal Anadolu Adliyesi’nde görülecek olan duruşmaya çağrı yapmak için Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi.
‘BU GİDİŞATA DUR DİYECEĞİZ’
Basın metnini Dayanışma üyelerinden Ülkü Gündoğdu okudu. Yaşanılan bu sürecin insan hakları, demokratik hak ve özgürlüklerin gelişimi ile ilgili karanlık bir süreç olduğunu ifade eden Gündoğdu, bu süreci “OHAL süreciyle birlikte KHK ile hak ve özgürlüklerin tamamı açısından büyük bir geri gidiş yaşanmakta ve kazanılmış her türlü hak geri alınmakta; gazeteler, televizyonlar kapatılmakta, muhalif her türlü ses susturulmakta, binlerce akademisyen, yüzbinlerce kamu emekçisi işsiz bırakılmaktadır. Hukuk ayaklar altındadır, hak arama yollarının tamamı kaldırılmıştır, işkence teşvik edilmekte, pervasızlıkla uygulanmakta ve işkenceciler cezasızlık zırhı ile korunmaktadır.” sözleriyle özetledi. Cesaret ve kararlılıkla bu gidişata dur diyeceklerini söyleyerek yola çıktıklarını belirten Gündoğdu, ‘Açlıkla terbiye edilmek istenen’ Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevinin 315. gününde olduklarını hatırlattı. Gündoğdu, Gülmen ve Özakça’nın açlık grevinde kritik noktada olduklarına, ölüme ve sakat kalmaya her gün biraz daha yaklaştıklarına da dikkat çekti.
‘ARTIK YETER’
Gülmen ve Özakça’nın haklı taleplerinin duyurulabilmesi ve işlerine iade edilmeleri, yaşamaları için birçok girişimde bulunduklarını belirten Gündoğdu, Kadıköy’de 33 kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanan eylemde yaşananları şu sözlerle anlattı: “Açlık grevinin 149. gününde 4 Ağustos 2017’de Süreyya Operası önünde haftalardır süren yürüyüş etkinliğimiz polis kuşatması ile karşılaştı ve her hafta toplandığımız alan, bir işkence alanına dönüştürüldü. Polis saldırıları sonucunda 33 kişi gözaltına alındı. Polis şiddeti, işkence uygulamaları sokakta, polis otosunda ve gözaltında devam etti. Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldükten sonra 33 dayanışmacı serbest bırakıldı.”
Ölüm sınırında baş eğmeyen iki kamu emekçisi Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile dayanışma içerisinde bulundukları için yargılandıklarını kaydeden Gündoğdu, ‘Artık yeter!’ diyerek şunları aktardı: “Tüm hak ve özgürlüklerin üzerine inen bu karanlığa karşı umudu savunuyoruz.
Ölüme karşı yaşamı savunuyoruz.
Artık yeter, seslerini duyalım.
Ölüm sınırında direnen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bir an önce duyulması ve talepleri için seslerine ses olalım.
Seyirci kalmayalım, “Artık Yeter” diyelim, dayanışmayı büyütelim.
İzin vermeyelim. Aslolan yaşamdır, yaşam ancak hakların korunmasıyla onurlu kılınır.”
19 Ocak saat 10:00 da Kartal Anadolu Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşmaya katılım çağrısı yapılmasıyla açıklama sona erdi.