Güncel

OHAL’e Karşı Hukukçular kuruldu: “Bu rejimin inşasına izin vermeyeceğiz”

Avukatlar, savcılar, yargıçlar ve akademisyenler, OHAL hukuksuzluklarına karşı Ankara Barosu’nda yaptıkları basın açıklamasıyla OHAL’e Karşı Hukukçular’ın kurulduğunu duyurdu.

9 Şubat 2018 Saat: 11:51
OHAL’e Karşı Hukukçular kuruldu: “Bu rejimin inşasına izin vermeyeceğiz”
OHAL’e Karşı Hukukçular kuruldu: “Bu rejimin inşasına izin vermeyeceğiz”

Avukatlar, savcılar, yargıçlar ve akademisyenler, OHAL hukuksuzluklarına karşı Ankara Barosu’nda yaptıkları basın açıklamasıyla OHAL’e Karşı Hukukçular’ın kurulduğunu duyurdu. OHAL’e Karşı Hukukçular, OHAL hukuksuzluklarının karşısında olacaklarını ve kurulmaya çalışılan OHAL rejiminin kurulmasına izin vermeyeceklerini belirtti.

Bugün (8 Şubat) avukat, savcı, hakim ve akademisyenler Ankara Barosu’nda bir araya gelerek OHAL hukuksuzluklarına karşı OHAL’e Karşı Hukukçular’ın kurulduğunu duyurdu. 

Açılış konuşmasını yapan Avukat Sevinç Hocaoğulları, hukukçuların birçok farklı noktada OHAL karanlığına karşı mücadele ettiğini belirterek “Bu OHAL karanlığını, OHAL hukuksuzluğunu durdurmak için bir aradayız. Beraber bu karanlığa son verebiliriz, demek için buradayız” dedi.

Basın açıklamasını ise OHAL’e Karşı Hukukçular adına Ankara Barosu Genel Sekreteri Aşkın Demir okudu. Demir, sözlerine “Bir kez daha OHAL karanlığını konuşmak üzere değil, hakları ve insanca bir yaşama dair özlemleri gasp edilmek istenen bizlerin, OHAL’i durdurabileceğimizin bilinciyle yan yana geldiğimizi ilan etmek üzere toplandık” diyerek başladı.

Demir, “OHAL KHK’lerini hukuksal prensiplerle açıklama çabası anlamsızdır” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: Kararnamelerin içerisine “hukuk devleti gereği” diye yazmanın hukuk devletini getirmediği, tarihsel süreç içerisinde defalarca deneyim edilmiş ve acı sonuçlarına katlanılmıştır. Bugün OHAL rejiminde, hukuk devletinin temel öncelleri yok edilmiştir. Yaşam hakkına dönük saldırılar da dahil olmak üzere, insan hakları ihlallerinde cezasızlık idari ve adli bir pratik olmaktan çıkıp, olabilecek en tehlikeli hali ile 696 sayılı KHK ile kararname haline getirilmiştir.

“OHAL rejiminin inşasına izin vermeyeceğiz”

Demir, OHAL rejiminin temel hak ve özgürlükleri, Anayasal güvenceleri ortadan kaldırdığını, KHK’lerin Meclis’te onanmadan yasalaştırıldığını ve öngörülemez, keyfi ve belirsizliğin hakim olduğu bir rejim olduğunun altını çizerek “Bu rejim inşasına izin vermeyeceğiz” dedi. Demir, “Yüzyıllardır büyük toplumsal bedeller ödenerek kazanılan temel haklarımızdan vazgeçmeyeceğimiz gibi, bu hakları adalet, eşitlik mücadelesi veren tüm toplumsal kesimlerle birlikte yükselteceğiz” dedi.

“Hukukçuların fikirlerini söylemesi bir hak ve zorunluluktur”

Hukukçuların fikirlerini söylemesinin herkes kadar hakkı olduğunu ve aynı zamanda bunun bir zorunluluk olduğu belirtilen açıklamanın devamı ise şöyle:Siyasal iktidara yönelik en küçük bir eleştirinin dahi suç, hem de terör suçu sayıldığı bir süreçte, fikirlerini ifade ettiği için yargılananların, işçilerin, gazetecilerin, akademisyenlerin, vekillerin, aydınların avukatı olmakla yetinmeyeceğiz; Yargı mekanizması söz ve fikirlerin bastırılmasının etkili bir aracı olarak kullanılırken haklarımızı daha çok ifade edeceğiz, eleştireceğiz, mücadele edeceğiz, değiştireceğiz…

İfade özgürlüğünün, hukukiliğin, insan hakları hukukunun, adil yargılanma ilkesinin yok sayıldığı; Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasal hukuk devletinin güvencesi olmaktan uzaklaştığı/uzaklaştırıldığı bir dönemde, tüm temel toplumsal hakların güvencesi olarak ifade ve eleştiri özgürlüğünün savunucusu olacağız.

Sanıksız, savunmasız yargulamayı, tek tip giysiyi kabul etmeyeceğiz

Tutuklulara, henüz yargılamanın sürdüğü masumiyet karinesi aşamasında, duruşmalara getirilirken tek tip elbise giyme zorunluluğu ile savunma hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlaline zemin oluşturulduğunu da görüyoruz. Üstelik sıkıyönetim döneminde dahi aynı uygulamayı Danıştay iptal etmişti. Orta Çağ’dan kalma bu uygulama ile sanıksız duruşma salonlarına hazır olun denilmektedir. 300 yıllık “Habeas Corpus” ilkesi yok edilmektedir.Aynı KHK içeriğinde yer alan, gerekçesiz kararların ve savunma hakkı ihlaline dair hukuka aykırılıkların bozma sebebi yapılmayacağına ilişkin düzenleme de buna paraleldir. Oysa savunma hakkı ihlali bir mutlak bozma sebebidir.Tek tip kıyafeti, sanıksız savunmasız yargılamayı kabul etmeyeceğiz.

Savunmayı savunacağız

OHAL’de müdafi görüşlerinin kısıtlandığı, avukatlığın idari düzenlemelerle engellendiği, soruşturma dosyalarının kısıtlılık kararları ile savunmadan gizlendiği, avukatların dosya görmeden savunma yapmak zorunda bırakıldığı, muhaliflerin avukatlığında ısrarın gözaltı ve tutuklamayı getirdiği, müdafi görüşmelerinin kayıt altına alındığı, keyfi avukat sınırlamalarının uygulandığı, dava dosyalarının savcılıkta değil gözaltı merkezlerinde oluşturulduğu, savunmanlığın tümüyle etkisiz hale getirildiği bu süreçte, en büyük saldırılardan birisi savunma mesleğine yönelik olmuştur.

Yargının işlevsizleştirildiği böylesi bir tabloda, buna direnen hukukçular ise gözaltı, yargılama, tutuklamalarla terbiye edilmeye çalışılmaktadır. Toplumsal muhalif olmak ve toplumsal muhalefetin savunmanlığını yapmak adeta suç olarak kabul edilmektedir.

Bu düzenlemeler ile toplumun bazı kesimleri savunmasız bırakılırken, avukatlık mesleği teknik iş takipçiliğine dönüştürülmeye çalışılmaktadır.

Bugün verdiğimiz mücadele adil yargılanma hakkının, savunma hakkının ve mesleğimizin savunulmasıdır. Savunma hakkı ve avukatlık mesleğine yönelik her türlü saldırı karşısında duracağız.

Dur diyoruz,

Ülke yönetimine dair yapısal değişikliklerin KHK’larla, idari düzenlemelerle ihdas edildiği, yüksek yargının sessiz kaldığı bir süreçte onurlu hukukçular adaletin sesi olmak zorundadır.

Alışmayacağız, kabul etmeyeceğiz!

OHAL ile KHK sistemi ile amaçlanan yeni hukuksuzluk rejimini kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz!

Mücadelemizle OHAL karanlığına son vereceğiz.

“Adalet, eşitlik, demokrasi istiyoruz”

Açıklamanın ardından Demir,  OHAL’e Karşı Hukukçular’ın “Adalet, eşitlik, demokrasi istiyoruz” diyerek taleplerini şöyle sıraladı:

  • OHAL kaldırılsın.
  • Yasaları kalıcı olarak değiştiren ve OHAL ile ilgisi olmayan OHAL KHK’larının tamamı iptal edilsin.
  • Cezasızlık ve cezaevinde tek tip düzenlemesini getiren 696 sayılı KHK iptal edilsin.
  • 24 saatlik avukat görüş engeline son verilsin.
  • 3 avukat sınırı kaldırılsın.Avukat görüş yasaklarına son verilsin. Avukatlar hakkında soruşturma açılması sebebiyle müdafilik yasağı düzenlemesi kaldırılsın.
  • TMK kapsamındaki suçlarda artık genel uygulama haline gelen kısıtlılık kararlarına son verilsin. Avukatların dosyalara ulaşımı sağlansın.
  • Cezaevlerinde avukatların müvekkilleriyle tam bir gizlilik içinde görüşmesi sağlansın. Aksi yöndeki düzenlemeler iptal edilsin.
  • Savunma Dokunulmazlığı Anayasal güvenceye kavuşturulsun.
  • Cezalandırmaya dönüşen uzun gözaltı süreleri sonlandırılsın, Anayasal üst gözaltı süresine geri dönülsün.Gözaltı merkezlerindeki kötü tutulma koşulları düzeltilsin.
  • Mesleklerini ifa ettikleri için tutuklanan meslektaşlarımız serbest bırakılsın.
  • Yargı üzerindeki vesayet kaldırılsın. Yargı örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.
  • Anayasa Mahkemesi ve yargı organlarının bağımsızlığı sağlansın.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız