Güncel

Oktay Etiman yaşama veda etti

68 kuşağının önemli isimlerinden, TKHP-C’nin kurucularından, yazar, çevirmen, yayıncı Oktay Etiman 70 yaşında hayatını kaybetti...

5 Ekim 2017 Saat: 01:14
Oktay Etiman yaşama veda etti
Oktay Etiman yaşama veda etti

68 kuşağının önemli isimlerinden, TKHP-C’nin kurucularından, yazar, çevirmen, yayıncı Oktay Etiman 70 yaşında hayatını kaybetti.Etiman bir süredir zatürre tanısıyla yatırıldığı Hacettepe Hastanesi’nde tedavi altındaydı.

OKTAY ETİMAN KİMDİR

1947 yılında Adana’da dünyaya gelen Oktay Etiman, Ankara SBF’de öğrenim gördü. Burada öğrenci eylemleri nedeniyle tutuklandı. 68 kuşağı devrimcilerinden ilk kez elektrikli işkenceye tabi tutularak tarihe geç­ti. THKP-C’nin çekirdek kadrosu arasında yer aldı. İstanbul eylem grubu içindeydi. Akbank Selami­çeşme soygununa katıldı. Efraim Elrom’un kaçırılma eyleminde bu­lundu. 12 Mart’ta açılan THKP-C davasından yargılandı ve müebbet hapse mahkum oldu. 12 Mart Muhtırası sonrası hakkında idam cezası talep edildi, ancak af yasası ile cezası 30 yıla düşürüldü. İnfaz hükümleri ile hayatının 14 yılı cezaevinde geçirdi. 1986 yılında serbest bırakıldı. Britanika ansiklopedisinin Türkçeleştirildiği süreçte çevirmen olarak çalıştı. Yaşamını yitirdiği güne kadar çevirmen, kameraman ve kurgucu olarak çalışıyordu.

Etiman'ın Çevirileri:

• Noah Gordon, Hekim (Yurt Yayınları, 2001), • Michael Curtis Ford, On Binler (Yurt Yayınları, 2002),• Wolfgang Sacsh (der.), Kalkınma Sözlüğü (Özgür Üniversite Yayınları, 2007), Bartoloméo de las Casas, Yerlilerin Gözyaşları: Yerlilerin Yok Edilişinin Kısa Tarihi (İmge Kitabevi Yayınları, 2009, 2011)

DEVLET KAPISINDA İŞİM OLMADI

Oktay Etiman,  en son katıldığı ve Devrimci Kültür ve Dostluk Derneği'nin İstanbul'da düzenlediği panelde yaptığı konuşmada, " Bugün aynı koşullar olsa Mahir Çayan'lar ile aynı yolda yine yürürdüm. Mahir, Hüseyin ve Ulaş, hep yoldaşlık yapmaktan onur duyduğum gerçekten özel insanlardı. belki, cezaevinden çıktıktan sonra belki beklendiği gibi çok şey yapamamıştım ama hiçbir zaman devletle hiç uzlaşmadım" demişti.

Oktay Etiman bir röportajında yaşam öyküsünü şöyle anlatıyordu: 

Ailem 1938 yılında İstanbul’a trenle giderken Adana’ya yaklaşıldığında annem beşinci çocuğuna hamileyken annemin sancısı tutuyor; iniyorlar. Beşinci kardeşim doğuyor ve Adana’ya yerleşiyorlar. Babam orada istida yazmaya başlıyor. Babam öldüğü zaman 1961 yılında Yeni Adana Gazetesinde, “Adana’nın en eski istidacısı öldü” diye yazmıştı. 1938 yılında istida yazan daha sonra dava vekilliği de yapmış böyle bir insandı babam. Ama hiçbir zaman mülk sahibi olamamıştır. Birlikte çalıştığı arkadaşının birden fazla evi olmuştur ama nedense babam böyle bir şey yapamamıştır. Biz hep kirada oturduk. Son derece hoşgörülü bir insandı. Rusça ve Fransızca bildiğini ben daha sonra öğrendim. Benim anladığım kadarıyla amcamla birlikte Fransa’ya gidiyorlar. 1911 Balkan Savaşı patladığında bilmediğim bir nedenle dönmek zorunda kalıyorlar. Babam ben 13 yaşındayken öldüğü için ayrıntıları konuşamadım. Oradan bir Fransızcası olduğunu biliyorum. Rusçayı da İdadiden öğrendiğini sanıyorum. 1938 yılında Adana’nın merkezinde daktilosunu koyup istida yazmaya çalışan Fransızca bilen bir adam. CHP’liydi. Ancak CHP’li olmasına rağmen bir hayli taraftı. Politikadan uzak değildi. Menderes asıldığı zaman birlikte onun getirdiği gazetede Menderes’in ipte resmini gördüğümüzde “asmayacaklardı” demişti. CHP’li fakat geniş de düşünebilen bir insandı. İki tane kız kardeşim vardı. Onlar babamdan herhangi bir baskı görmediklerini ileri yaşlarda da söylemişlerdir. Değer verdiğim, hoş görülü, hümanist bir insandı. Annem de öyleydi. Annemle pazara gider alışveriş yapar, file doldururduk. Mahallemize geldiğimizde, mahallenin yoksul çingenelerinin yaşadığı bir ev vardı, zaman zaman o eve giderdik, pazardan getirdiğimiz eşyanın bir kısmını orada annem çıkarırdı. Yer sofrası kurulurdu, birlikte yerdik. Çok iyi yürekli bir insandı. Annemi 79 yılında ben hapishanedeyken gördüm en son. Gözleri görmez hale gelmişti. Annemin öldüğüne dair ben hapishanedeyken bir mektup geldi. Üzülmeyeyim diye diplomatik bir şekilde yazılmış kardeşlerimin yazdığı bir mektuptu. Aslında vasiyet etmiş, Oktay elimi öpsün diye. Karadeniz Ereğlisinde ölmüş, Adana’ya götürürlerken cezaevine de gelmişler, cenazesinde bulunmam için izin istemişler, ancak benim sonradan haberim oldu. İzin verilmemiş tabii. Bunu bana o sırada söylemediler.

 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız