Güncel

Sait Almış: Pazar Kahvesi Yanına

Bu hafta bir konuğum var. Hayri Bökü, nam-ı diğer Bolşevik Hayri cezaevinden gönderdiği hikâyesi ile konuğum oldu. İyi okumalar...

16 Ekim 2023 Saat: 08:55
Sait Almış: Pazar Kahvesi Yanına
Sait Almış: Pazar Kahvesi Yanına
SAİT ALMIŞ

Bu hafta bir konuğum var. Hayri Bökü, nam-ı diğer Bolşevik Hayri cezaevinden gönderdiği hikâyesi ile konuğum oldu. İyi okumalar...
İPEK BÖCEĞİ
Burçak’ım bugün 5 Temmuz. İkimizin de özgürleştiği gün. Burçak okyanus mavisi gözleri ile dedesine şaşkın şaşkın baktı. Onunla tek yaşantısı kalabalık ve gürültü bu ortamda yıllardır sarmaş dolaş oturmaları, elinden tutup kantinden çikolata almalarıydı. Dedesini ne evde ne sokakta görmemişti hiç.
Dedesinin söylediklerini anlamaya çalışır gibiydi. “Bugün benim doğum günüm dede,” dedi. Maviş bakışları ise özgürlük ne, doğum günüm neden özgürlük günü diye sorar gibiydi. Dedesi anladı derin maviliklerden gelen soruyu? “Burçak’ım “O gün sen annenin karnından karanlıklar içinden çıkıp zor bir yolculuktan sonra aydınlığa, gün yüzüne çıktın. Aydınlık özgürlüktür.” Anladım dercesine hızlı hızlı başını salladı Burçak.
Ama dedesi niye o gün özgürleşmişti, onu anlamadı. “Bugün senin de mi doğum günün, sen de mi o gün çıktın aydınlığa,” der gibiydi mavi bakışları. “Hayır!” diye baktı dedesinin aynı okyanusun renginden gözleri. “Ben o gün doğmadım, o gün gün yüzüne çıkmadım. Tersine o gün beni karanlık odalara attılar. Güneşi görmemi yasakladılar,” dese Burçak anlamazdı. Anlamadığını başını eğip önüne bakarak belli etmişti zaten.
Hayri onun doğduğu gün 7 yıllık cezasının kesinleştiğini söylese Burçak’ın aklı hiç ermezdi. Koca koca insanların bile anlamadığını 4 yaşındaki Burçak nasıl anlasın ki? İpek böceği geldi aklına. Burçak’ın eğik başını çenesinden tutarak doğrulttu. Bak sana ipek böceğinin masalını anlatayım dedi. Masal sözcüğünü duyan Burçak kulak kesildi:
“İpek böceği daha minnacık bir tırtıl iken çok sevdiği dut yapraklarını yiyerek büyür. Tıpkı senin meyveleri, yemeklerini yiyerek büyüdüğün gibi. Artık büyük bir tırtıl olmuştur. Ağzından salya gibi bir sıvı çıkararak etrafını bu sıvıdan ağla örer. Sıvı hava ile karşılaştığında sertleşir, ipek böceği kendini bir kozanın içine hapsetmiş olur.”
Hayri ipek böceğinin hikâyesini anlatırken bir yandan da torununu gözlüyordu. Burçak pür dikkat onu dinlemektedir. “Neden?” diye sorar dedesine. “Neden kendi kendini hapseder ipek böceği?”
“Hikâyenin can alıcı noktasını yakaladın Burçak’ım?” diyerek torunu ile iftihar eden dedesi anlatmaya devam eder. “Uzunca bir süreden sonra koza içinde bir hareket başlar. Bu süre içinde tırtıl büyümüş kelebek haline gelmiştir. İpek böceği kozasını delerek kelebek halinde dışarı çıkar. Kuşlar gibi özgürdür artık. Ama tek başına özgürlüğün bir anlamı olmadığını bilir o. Sessiz sedasız, amaçsız, faydasız bir hayat yaşamak istemez. “Dünyaya yeni gelecek ipek böceklerine kendimden bir şeyler bırakmak için kozaya girdim. Onlar için acılar çektim. Şimdi sadece kendim için yaşamaya kalkışırsam mutlu olamam,” diye düşünür. Başlar yumurtlamaya. Binlerce mutluluk yumurtası bırakır doğaya. Son yumurtasını bıraktıktan sonra da ölür. Aslında her yumurtada tekrar doğar ipek böceği. Onlarda yaşamaya devam eder. Ölümsüzleşir. Sonsuz mutluluğu yakalar.
***
“Deden insanların mutluluğu için çok uğraş verdi. O nedenle Bolşevik Hayri adını taktı iyiler ona. “Kötüler Bolşevik Hayri’ye çok kızdılar. Sonunda çareyi onu hapsetmekte buldular. Güneşi, denizi, aydınlığı yasakladılar ona. Bu bina, bu zindan onun kozası oldu. O da kötülere karşı gelerek, kendini değil, tüm insanları düşünerek ipek böceği gibi kendi kozasını kendi ördü aslında. Uzun süre bu kozanın içinde hapishanede yaşayacak deden. Burada özgürleşecek.”
“Nasıl?” dedi Burçak. “İnsan bu bina içinde hiç dışarı çıkmadan nasıl özgür olabilir ki?”
“İpek böceği nasıl ölümsüzleşiyor, nasıl özgürleşiyordu Burçak’ım. Kendinden birer parça taşıyan binlerce yumurta bırakarak.”
“Peki sen ne zaman özgürleşeceksin dedeciğim. Ben seninle çok şey yapmak istiyorum. Seninle el ele gezmek, diz dize uyumak istiyorum. Çabuk ol sen de bir an önce yumurtla ki birlikte yaşayabilelim.”
“İnsanların yumurtaları düşünceleri ve yaptıklarıdır. Ben aslında büyüdüm kelebek oldum, yumurtalarımı saçtım Mavişim. Benim yumurtalarım mahkeme tutanaklarında yazılı. Zamanı geldiğinde insanlar orada söylediklerimi okuyacaklar, anlayacaklar. Böylece ben onların düşüncelerinde, duygularında yaşamaya başlayacağım. İşte o zaman mutlu olacağım, hep hayatta kalacağım. Seninle doya doya yaşayacağım.”
Hayri Bökü/ Manisa Üçpınar T Tipi Cezaevi.
Edit: Sait Almış

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız