Siyaset

Sendika ve doktorlardan akademisyenlere destek

KESK’e bağlı Eğitim Sen, SES, TTB haklarında soruşturma açılan akademisyenlere destek amacıyla bugün Kocaeli Üniversitesi rektörlük önünde basın açıklaması düzenledi.

23 Şubat 2016 Saat: 17:15
Sendika ve doktorlardan akademisyenlere destek
Sendika ve doktorlardan akademisyenlere destek

Barış İçin Akademisyenler girişiminin “Bu suça ortak olmayacağız” isimli bildiriye imza atan 19 Akademisyene KOÜ Rektörlüğü tarafından başlatılan soruşturmaya tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapıldı.

Düzenlenen basın açıklamasında KESK Kocaeli Şubeler Platformu’na bağlı SES İl Şubesi, Eğitim Sen İl Şubesi ve Kocaeli Tabipler Odası üyeleri yer aldı. Basın açıklamasına haklarında rektörlük tarafından soruşturma açılan akademisyenler, İstanbul, Ankara,  Eskişehir, Osmangazi, Marmara, Boğaziçi ve Mimar Sinan üniversitelerinde görevli akademisyenler de katıldı. Kurum adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Yönetim Kurulu Üyesi Göksal Yılmaz, “Bizler Eğitim Sen, SES ve TTB olarak, soruşturma açan ve yürütenler dahil olmak üzere KOÜ yöneticilerini, icracı ve karar alıcı organlarını, ifade özgürlüğünü ve akademik özgürlüğü savunan bir tutumu acilen benimsemeye, linç kampanyasının hedefi haline getirilmiş olan akademisyen arkadaşlarımızı savunmaya davet ediyoruz. Üyelerimiz olan imzacı akademisyenlerin maruz kaldıkları ve kalabilecekleri tüm haksız uygulama ve yaptırımlara karşı onlarla birlikte durmaya ve barışı içinde yaşama hakkını hep beraber yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.

SAVAŞ ÇIĞIRKANLIĞI MI YAPALIM
Açıklamasının devamında Yılmaz, “11 Ocak 2016 tarihinde 1128 akademisyen “Bu suça ortak olmayacağız” adlı bir bildiri açıklayarak Sur, Cizre başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu illerinde yaşanan ağır insan hakları ihlalleri ve kıyıma karşı barışı savundu. İmzacılar aslında üniversitelere onur kazandıran bu talepleri nedeniyle gözaltı, işten çıkarma adli ve idari soruşturmalar basın ve sosyal medya yoluyla hedef gösterme dahil olmak üzere sayısız biçimde baskıya maruz kaldılar. Kalmaya devam ediyorlar. Barış talebini sindirmeyi, üniversiteleri susturmayı hedefleyen bu hukuksuz ve demokrasi adına utanç verici baskılara rağmen, imzacı akademisyenlerin sayısı 2000’leri aştı. Uluslararası bilim camiası ve Türkiye’de farklı toplumsal kesimlerin ve meslek gruplarının katılımıyla birlikte barış talebi büyüdü ve güçlendi. Bütün savaş çığırtkanlıklarına rağmen, barış içinde bir arada yaşama hakkına sahip çıkan bu irade umudu kucaklamamızın ve daha iyi bir gelecek inancımızın da biricik sebebidir.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ NEREDE KALDI?
 KOÜ’de kendi imzacı öğretim elemanları hakkında idari soruşturma başlatarak “Üniversitelerde cadı avı” uygulamasının bir parçası olmuştur. Üniversite yönetimi Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nu imzası nedeniyle ayrıca ikinci bir soruşturmaya maruz bırakmıştır. Buna göre, barış bildirisine imza atmak “Cumhurbaşkanlığı makamına karşı ideolojik tutum ve söylemde bulunmak” anlamına gelmekte, Hamzaoğlu’nun kullandığı Hitler ve faşizm terimleri ise siyasi bir değerlendirmeyi değil Cumhurbaşkanlığı makamına hakareti temsil etmektedir. Barış bildirisine imza atmak hem akademik özgürlük, hem de ifade özgürlüğü kapsamaktadır. İfade özgürlüğü gerek iç hukuk, gerek uluslararası hukuk kapsamında korunmaktadır. Buna rağmen imzacı akademisyenlerin üniversite yönetimi tarafından disiplin soruşturmasına maruz bırakılmaları, akademinin özgür düşünmeye ve ifadeye yönelik değerlerini yok saymak, yaşam hakkını ve barışı savunmaya suç haline getirmek demektir” şeklinde konuştu.  

YAŞAM HAKKI SAVUNULMALIDIR
Konuşmasının sonunda Yılmaz şunları söyledi: “Barış içinde bir arada yaşama hakkından yana tavır almak ve insan hakları ihlallerini eleştirmek, bilim insanlarının her şeyden önce vicdani bir sorumluluğudur. Barış bildirisine imza atan akademisyenler, vicdan ve sorumluluk sahibi yurttaş ve bilim insanı olmanın gereğine uygun davranmışlardır. Üniversiteler de üzerine düşeni yapmalı, bütün baskı ve yönlendirmelere karşı direnerek bilimsel faaliyetin de temelini oluşturan ifade özgürlüğünü ve pahasına olursa olsun savunmalıdır. Bizler Eğitim Sen, SES ve TTB olarak, soruşturma açan ve yürütenler dahil olmak üzere KOÜ yöneticilerini, icracı ve karar alıcı organlarını, ifade özgürlüğünü ve akademik özgürlüğü savunan bir tutumu acilen benimsemeye, linç kampanyasının hedefi haline getirilmiş olan mensuplarını savunmaya davet ediyoruz. Bizler üyelerimiz olan imzacı akademisyenlerin maruz kaldıkları ve kalabilecekleri tüm haksız uygulama ve yaptırımlara karşı onlarla birlikte durmaya ve barışı içinde yaşama hakkını hep beraber yükseltmeye devam edeceğiz.”

ÖLÜMÜN NERESİ İYİ?
Yılmaz’ın ardından konuşan Eğitim Sen MYK üyesi Hanım Koçyiğit, “Bugün iki duyguyu bir arada yaşayarak burada bulunmaktayız. Hem utancı yaşıyoruz hem de onuru. Bu ülkenin akademisyenleri ifadeye çağrılmaktadır. Sadece barış talebinde bulunup, Çocuklar ölmesin hiç kimse ölmesin dedikleri için hedef gösterilmişler günlerce linç kampanyasına maruz kalmışlar, bu ülkenin bir mafya babası tarafından, ülkenin Cumhurbaşkanı ve bürokratları tarafından hedef gösterilmişlerdir. Sadece burada değil ülkenin birçok üniversitesinde soruşturmalara maruz kaldılar. Bazı arkadaşlarımız açığa alındı, iş akitlerine son verildi, işten çıkarıldılar. Bu bir utançtır ülke için. Bu ülkenin bilim adamlarının akademisyenlerin hedef gösterilip cezalandırılmaları bizler için utançtır. Barış için akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenler bize cesur, onurlu akademisyenlerin olduğunu gösterdi. Bu bildiriye imza atan akademisyenlerimizle gurur duyuyoruz.  Bir zır delinin kişisel çıkarları uğruna ülke yangın yerine çevrildi. Bu ülkenin akademisyenleri bilim insanları yapmaları gerekeni yaparak barışa ses olarak ölümleri durdurarak çocuk ölümlerinin artık yaşanmamasını istediler, çocukların bir gün daha fazla yaşamasını sağlamaya çalıştılar. Biz Eğitim- Sen ve KESK olarak Barış için akademisyenler inisiyatifinin ve barış için ses veren herkesin yanındayız. Onlara destek vermek için geldik. Bahar güneşiyle onları selamlıyoruz ve onlarla beraberiz” şeklinde konuştu. 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız