“Ezidiler, günde üç kez güneşe döner, dua ederler.  Her isteyen, çoluk çocuk, genç yaşlı olsun, şeyh olsun, emir olsun,  herkes güneşin karşısına geçer, içinden ne geçiyorsa güneşe söyler.  Belki de insan soyunun şimdiye kadar söylediği en güzel dualar onlardır.  Belki de en güzel türküler, en güzel şiirler bu dualardan çıkmıştır.  Belki de Mezopotamya’nın bütün destanlarının temelinde bu dualar vardır.”

Yaşar Kemal

.................................................................

IŞİD’in Şengal’de Êzidîlere yönelik 3 Ağustos 2014’teki gerçekleştirdiği katliam 4. yıl dönümünde birçok yerde anıldı. Êzidîlerin tarihine 73’üncü ferman olarak düşen katliamda binlerce insan katledildi, binlerce kadın esir alındı. Açıklamalarda hâlâ IŞİD’in elinde esir olarak tutulan kadın ve çocuklara dikkat çekilerek, uluslararası güçlere ve kurumlara katliamı 'soykırım' olarak tanımaları çağrısında bulunuldu.

KADINLAR SAVAŞ GANİMETİ OLARAK GÖRÜLDÜ’

HDK Kadın Meclisinin yaptığı yazılı açıklamada şunlar ifade edildi: “Êzidî kadınlar savaş ganimeti olarak görülmüş ve binlerce yıldır kadın mücadelesine dönük ydüapılan her türlü saldırı Êzidî kadınlara yaşatılmıştır.”

‘SORUNLAR DEVAM EDİYOR’

İHD’nin yaptığı yazılı açıklamada ise şunlar ifade edildi: “Êzidî halkının 2014 yılındaki Şengal ve Musul’a yönelik IŞİD saldırılarından sonra mülteci durumuna düşerek sığındığı ülkelerdeki sorunları devam etmektedir. Başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeleri, Êzidîlere yönelik IŞİD saldırısını soykırım olarak tanımaya ve Êzidî halkının kendini savunma hakkına saygı göstermeye davet ediyoruz.”

‘KADINLARIN AKIBETİ BİLİNMİYOR’

HDP Adana İl Örgütü, IŞİD’in Êzidîlere dönük gerçekleştirdiği katliamın 4’üncü yıl dönümü nedeniyle il binalarında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, kadınlara dönük her türlü saldırılara karşı mücadele edeceklerini vurguladı. Ankara Katliamı davasına değinen Hatimoğulları, olayın bir katliam olduğunu vurgulayarak, “Biz kadınlar diyoruz ki, bu çete yapılanmasının elinde tek bir kadın kalana kadar hiçbirimiz özgür değiliz” dedi. HDP Mersin Kadın Meclisi de, il binasında basın toplantısı gerçekleştirdi.

Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP), Şengal’de Êzidîlere yönelik gerçekleştirilen katliama ilişkin Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesindeki Sanat Sokağı’nda bir dakikalık hayatı durdurma eylemi düzenledi. Burada açıklama yapan HDP Yenişehir İlçe Eş Başkanı Demet Özkara, “Binlerce kadın ve çocuk IŞİD tarafından kaçırıldı. Köle pazarlarında satıldı. Ve halen sayılarının üç bin civarında olduğunu bildiğimiz kadın ve çocukların akıbeti bilinmiyor” diye konuştu.

‘ADALET ARAYIŞIMIZ SON BULMAYACAK’

 Zorla Alıkonulanlar için Mücadele Platformu, Şengal Katliamı’nın 4’üncü yılında İstanbul Taksim Tünel’de basın açıklaması düzenledi. Şengal Katliamı’nı anlatan fotoğrafların sergilendiği açıklamada, kadınlar yakalarına siyah kurdele taktı. Açıklamada ilk olarak söz alan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç  Koçyiğit, Şengal’de dünyanın bilerek ve isteyerek göz yumduğu bir katliam olduğunu dile getirerek, “İnsanlık tarihi bununla yüzleşmeden yaramızın iyileşmeyeceğini de özgür olamayacağımızı da biliyoruz” dedi.

Basın açıklamasını HDP İstanbul İl Yöneticisi Aysun Çeper yaptı. Êzidî kadınların mücadelesi sayesinde, 2016’da 3 Ağustos tarihinin Kadın Kırımına Karşı Mücadele Günü olarak kabul edilmesi için öncülük yaptıklarını belirten Çeper, suçlular hesap verene kadar adalet arayışlarının son bulmayacağının altını çizdi.

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, Êzidîlere yönelik 3 Ağustos 2014 tarihinde DAİŞ tarafından gerçekleştirilen katliamın “Soykırım” olarak tanınması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kanun teklifi verdi.

 Êzidîlerin tarih boyunca birçok katliama uğradıkları belirtilen kanun teklifinde Êzidîlerin kültürel mirasları ve inanç özgünlükleriyle Ortadoğu’nun kadim bir halkı olduğu ifade edilerek, Êzidîlerin toplu öldürme yöntemleriyle soyca yok edilmeye çalışıldığı vurgusu yapıldı. Özellikle IŞİD’in 3 Ağustos 2014’te Êzidî Kürtlere yönelik gerçekleştirdiği katliamın Avrupa Parlamentosu tarafından “Êzidî Soykırımı” olarak tanındığının hatırlatıldığı kanun teklifinde şunlara değinildi: “Özellikle Türkiye’de yaşayan 20 milyon Kürt’ün öz kardeşleri olan Êzidîlerin maruz kaldığı katliamın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından ‘Êzidî Soykırımı’ olarak kabul edilmesi halklar arasındaki bağı güçlendirecektir.”