Güncel

Ümraniye davasında beraat kararıyla 4 tutuklunun katledilmesi 'faili meçhul' kaldı

19 Aralık Ümraniye cezaevi katliamında yaşamı yitirenler ile ilgili gerekçeli karar açıklandı. Ortada sanık kalmadı.

15 Ocak 2020 Saat: 10:32
Ümraniye davasında beraat kararıyla 4 tutuklunun katledilmesi 'faili meçhul' kaldı
Ümraniye davasında beraat kararıyla 4 tutuklunun katledilmesi 'faili meçhul' kaldı

19-22  Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevinde ‘Hayata Dönüş Operasyonu’  adı verilen katliamlar sırasında, Ümraniye Cezaevinde  Alp Ata Akçagöz, Ahmet İbili, Ercan Polat, Umut Gedik, Rıza Poyraz, Haydar Akbaba, Muharrem Buldukoğlu yaşamını yitirmişti.

Ümraniye Cezaevine 19 Aralık 2000’de düzenlenen ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ denilen katliamla ilgili 267 askere açılan davada 3 Aralık 2019’da sanıklar için  beraat kararı verilmişti.

Şimdi ise 19  Aralık Ümraniye cezaevi katliamında yaşamı yitirenler ile ilgili  gerekçeli karar açıklandı. Ortada sanık  kalmadı. Faili meçhullere yenisi eklendi.

19 Aralık katliamı sırasında Ümraniye Hapishanesinde, 4'ü tutsak beş kişinin katledilmesine ilişkin sanıkların beratı ile sonuçlanan davanın gerekçesi kararı açıklandı. Mahkeme, sanık askerlerin "biz yapmadık" ifadelerini dikkate alarak beraat kararı verdi. Oysa, duruşmada sanık askerlerden bazıları ateş açtıklarını kabul etmişti. Tanık ifadeleri ve kanıtlar ortadaydı.

Ümraniye Hapishanesinde 19 Aralık 2000'de gerçekleştirilen ve 4'ü tutsağın katledildiği, bir de uzman çavuşun öldürüldüğü katliamla ilgili 267 askere açılan davada verilen kararın gerekçesi yazıldı.

İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi, zamanaşımı ve beraatla biten davada yargılanan askerlerin "operasyon sırasında hapishane içerisine girmedikleri" beyanına dayanarak bu kararın verildiğini ifade etti.

Kararda, "cezaevinin içerisindeki operasyonu yürüten kişilerin Ankara'dan İstanbul'a gönderilen ve kimliği belirlenemeyen kişiler olduğu" savunuldu.

Kararda, katliamda yaralanan tutukluların ifadelerinde "içeriye özel kıyafetli robokoplar girdi" yönündeki beyanları, beraata gerekçe gösterildi: "İlçe Jandarma Bölük Komutanlığında er veya rütbeli olarak görev yapan sanıklar hakkında beş kişinin ölümüne neden oldukları iddiasıyla dava açılmış ise de, mahkememizce dinlenen sanıkların 'Biz içeride görevlendirilmedik, Ümraniye Cezaevinin dış güvenliğini sağladık içeriye özel birlikler girdi' şeklindeki savunmaları, mahkememizce dinlenen müştekilerin de içeriye özel kıyafetli robokop olarak bilinen görevlilerin girerek müdahale ettiklerine ilişkin anlatımları…"

Kararda, ölüm ve yaralanmalardan sorumlu olanların Şile ve Beykoz ilçe jandarma bölüğünden olmadığı iddia edilerek, "Şile, Beykoz İlçe Jandarma Bölük Komutanlıklarında görevli olan çoğu er olarak askerlik yapan sanıkların devam eden Ümraniye Cezaevindeki olaylar nedeniyle cezaevinin dış güvenliğini sağlamak için görevlendirildikleri, cezaevi içine giren görevlilerin belirlenemeyen ve Ankara'dan gönderildikleri ifade edilen kişiler olması karşısında haklarındaki dava ölüm nedeniyle düşürülen diğer sanıkların bu nedenle cezaevi içine girerek belirtilen maktullere ateş açarak ölümüne neden oldukları sabit olmadığından ayrı ayrı beraatlarına dair hüküm verilmiştir" denildi.

KATLİAMIN SORUMLUSU AÇLIK GREVİNDE OLANLAR GÖSTERİLDİ

Kararda bir skandala daha imza atıldı, katliamın gerçekleşmesinin sorumlusu açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutsaklar gösterildi.

Bianet'ten Ayça Söylemez’in  haberine göre kararda, şunlar belirtildi: "Ülke genelinde F Tipi cezaevlerinin faaliyete geçirilmesini engellemek, protesto etmek, bu cezaevlerine nakilleri önlemek amacıyla, Ümraniye E Tipi Cezaevinde tutuklu ve hükümlü olarak kalan müştekilerin açlık grevini ölüm orucuna dönüştürmeleri üzerine güvenlik güçleri tarafından tutuklu ve hükümlülere müdahale edildiği bu müdahaleye karşı konulması nedeniyle söz konusu olayların meydana geldiği iddiasıyla açılan davada…"

KATLEDİLENLERİN FAİLLERİ 'MEÇHUL' KALDI

Sanıklar "kasten yaralama", "kötü muamele de bulunma" ve "faili belli olmayacak şekilde kasten öldürme" suçlarından yargılanıyordu.

Müşteki avukatları, 20 yıl önce gerçekleştirilen katliamla ilgili olay yerinde keşif yapılması, tutsaklarla  görüşen aydınların ve dönemin Adalet Bakanı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü, askeri yetkililer ve savcıların tanık olarak dinlenmesi gibi talepte bulunmuş, ancak reddedilmişti.

İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 Aralık 2019'da verdiği kararla, 15 yıl önce açılan dava dosyasında, yaşamını yitiren beş kişi hakkındaki davanın düşürülmesine karar vermişti. Kalan 262 sanıktan bazıları hakkında açılan "kasten yaralama" ve "işkence" suçlarından davanın zamanaşımından düşmesine karar verildi. Sanıklar, yargılandıkları "faili belli olmayacak şekilde kasten öldürme" suçundan da "aleyhlerine mahkumiyetlerine yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunamadığı" iddiasıyla beraat etti.

Katliamda kurtulan, tutsaklar hakkında da dava açıldı. 399 tutsak hakkında açılan davada İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, "öldürme suçunu işlemediklerinin sabit olması" nedeniyle beraat kararı vermişti. Katliam sırasında öldürülen Jandarma Uzman Çavuş Nurettin Kurt'un operasyonu yapan askerlerce öldürüldüğü, davanın gerekçeli kararıyla kesinleşmişti.

Bu son beraat kararlarıyla operasyonda ölenlerin failleri "meçhul" kaldı.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız