Güncel

Cumartesi Anneleri 620.Hafta Metin Can ve Hasan Kaya için buluştu

Cumartesi Anneleri 620. haftada, kayıpların akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.

11 Şubat 2017 Saat: 16:19
Cumartesi Anneleri 620.Hafta Metin Can ve Hasan Kaya için buluştu
Cumartesi Anneleri 620.Hafta Metin Can ve Hasan Kaya için buluştu

Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 620. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Eylemde, üzerine kırmızı karanfiller bırakılan “Failler belli kayıplar nerede” pankartı açılarak kayıpların fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı.

Oturma eylemine CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ve  çok sayıda yurttaş katıldı. Bu haftaki eylemde 1993 yılında Elazığda kaydedilerek katledilen Avukat Metin Can ve Doktor Hasan Kaya akıbeti soruldu.

Gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan'ın yakını Ahmet Cihan ilk olarak söz aldı. Cihan, bu ülkede insan hakları savunucularınında katledildiğini dikkat çekti.  Kayıpların aslında  akıbetinin  belli olduğunu söyleyen Cihan, "Hepsinin katilleri belli. Şimdiki iktidar kendi dönemlerinde olmadığını söylemesi birşey ifade etmiyor. Kayıpların sorumlusu, devlettir. Kaybedilmeler devletler tarafından yapılır. Ortaya çıkarmayan yargı önünde yargılamayan şimdi ki iktidar sorumludur" dedi. 

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 90'lı yılların çok zor olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: "O dönemler çok zordu ama şimdi de aynı zorluğu çekiyoruz. Çeyrek asır geçti. Biz ileri gidemedik. Darbe dönemi devam ediyor.  Dün Cebeci kampüsünde postallarla akademisyenlerin cüppelerini ezdiler. Ölenleri unutmuyoruz daha da önemlisi o dönemin sorumlulularını adlarını unutturmayor. Bir gün mutlaka hesap verecekler" dedi.

Kaybedilen Hasan Kaya'nın kardeşi Havva Kaya daha sonra söz aldı. Kaya, "Duygusal bir an yaşıyorum. Her hafta burada bu sorunları dile getirmeniz bu çocukları anmanız bizim içim önemli. Metin ve Hasan çocukluk arkadaşları. Bu devlet bize bu acıları yaşattı. Kendi bireysel mücadelemizde davalar açtık. Ahmet Türk'ün dediği gibi 'siz bu devleti tanımıyorsunuz ama biz bu devleti tanıyoruz. Sistem değişmedikçe yapacağız birşey yok. Etkinliklerle sorumluluğun bilinciyle burda olduk ama benim çok gazla ümidim Yok. Sistem değişmedikçe sorumlular ortaya çıkmayacaktır" diye konuştu.

'METİN CAN VE HASAN KAYA DOSYASINDA ADALET İSTİYORUZ'

Basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kız kardeşi Aysel Ocak okudu. İnsan hakları savunucularının üzerindeki baskıların bu dönemde arttığını söyleyen Ocak, "90’ların OHAL hukuksuzluğunda kaybedilip katledilirken bugün yürüttükleri faaliyetler nedeniyle yargılanıp hapsediliyorlar. İnsan hakları savunucuları üzerindeki baskıları protesto ediyoruz. İHD yöneticileri Av. Seher Acay, Av. Ziya Bağı, Şükrü Ulaşman, Ali Tanrıverdi ve Ahmet Demir’in derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz" dedi.

Bu haftaki buluşmayı  insan hakları savunucuları Av. Metin Can ve Dr. Hasan Kaya’yı anmak için buluştuklarını ifade eden Ocak,"21 Şubat 1993 tarihinde “Acil bir yaralı var!” diyen iki kişi kendileri ile görüşmeye geldi. O görüşmede bulunan bir başka İHD yöneticisi, daha sonra, bu kişilerden birinin JİTEM adına çalışan itirafçı Ayhan Öztürk olduğunu teşhis edecekti. Haberi gelen yaralıya müdahale etmek amacıyla kendi otomobilleriyle yola çıkan sonra Metin Can ve Hasan Kaya’dan bir daha haber alınamadı. Hasan ve Metin’in yola çıktığı otomobil 22 Şubat akşamı polise gelen şüpheli araç ihbarı sonucunda Yazıkonak’ta terk edilmiş halde bulundu" diye konuştu.

Dönemin basının Metin Can ve Hasan Kaya’nın kaybedilerek öldürülmesinden kamuoyunda Yeşil olarak bilinen ve aynı zamanda MİT ve JİTEM için önemli bir operasyon elemanı olarak görev yapan Mahmut Yıldırım’ın sorumlu olduğunu yazdığını belirten Ocak sözlerini şöyle sürdürdü: “Binbaşı Cem Ersever’in İtirafları”  adlı kitap da bu suçun Yeşil tarafından işlendiğine yer verdi. Bunun üzerine aileler, Elazığ Cumhuriyet Savcılığı’na 21 Şubat 1994 tarihinde bir dilekçe vererek, basında ve yayınlanan kitaplarda oğullarını öldürdüğü söylenen Mahmut Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu. Metin Can ve Hasan Kaya Dosyası savcıların verdiği görevsizlik kararı sonucunda Elazığ, Tunceli, Kayseri, Erzincan ve Malatya savcılıkları arasında dolaştı. Ancak hiç bir yerde etkin bir soruşturma yapılmadı ve soruşturma davaya dönüşmedi. Kaya Ailesi davayı AİHM’e taşıdı. Mahkeme, “Hasan Kaya ve Metin Can cinayeti ile ilgili yürütülmüş olan soruşturmanın yeterli veya etkili olduğu konusunda tatmin olmamıştır. Soruşturma olayın önemli unsurlarını belirlemede veya iki adama ne olduğu konusuna açıklık getirmede başarısız olmuştur ve faillerin belirlenebilmesi ve tutuklanabilmesi için gerekli özen ve azim ile yürütülmemiştir.” diyerek Türkiye’yi 28 Mart 2002 tarihinde mahkûm etti."

Ocak son olarak Metin Can ve Hasan Kaya Dosyası’ndaki cezasızlık son bulana kadar bu davanın kapanmayacağını vurguladı.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız