Güncel

DİSK, KESK, TTB ve TMMOB: Demokrasi cehpesi kurulmalıdır

DİSK, KESK, TTB ve TMMOB ortak basın açıklaması gerçekleştirerek herkesi “Demokrasi cephesinde” bir araya gelmeye çağırdı.

29 Haziran 2016 Saat: 08:12
DİSK, KESK, TTB ve TMMOB: Demokrasi cehpesi kurulmalıdır
DİSK, KESK, TTB ve TMMOB: Demokrasi cehpesi kurulmalıdır

İstanbul Tabip Odası’nda yapılan basın açıklamasına DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, TTB Başkanı Raşit Tükel, TMMOB Başkanı Emin Korkmaz, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğu, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar, ESP MYK Üyesi Sedat Şenoğlu, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Emin Orhan, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Doğan Erbaş, Limter-İş Sendikası Genel  başkanı Kanber Saygılı katıldı.

Emek  ve meslek örgütlerine  ortak açıklamayı TTB İkinci Başkanı Raşit Tükel okudu. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB olarak herkesi faşizme karşı demokrasi cephesinde mücadeleye çağırdıklarını vurgulayan Tükel, “Varlığını ülkeyi kutuplaştırıp, düşmanlaştırarak sağlayan iktidar, bugün kendi iktidarı karşısında gördüğü her kesime savaş açmıştır. Ülkemiz her geçen gün daha fazla uçuruma sürüklenmektedir. İktidar fiili olarak uygulamaya soktuğu “Başkanlık” sistemini bir anayasa değişikliği ile güvence altına almak için her yolu kendisine mubah görmektedir” dedi.

Ülkemizin bir bölümünde her gün bombalar yağıyor, insanlar ölüyor, analar ağlıyor, doğa talan ediliyor, asırlık kentler harap oluyor. Yargıyı kontrolüne almış iktidar ülkemizi cezaevine dönüştürmeye devam ediyor. Bunlar da yetmezmiş gibi halkın seçtiği vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılırken askere dokunulmazlık getiriliyor. Halkın iradesine ve dolayısıyla Meclis’e darbe yapılıyor. Son yaşanan olaylar da göstermektedir ki demokrasinin en basit ilkeleri dahi rafa kaldırılmıştır. 

Üstelik siyasi iktidar, bu toprakları daha güvencesiz, daha ucuz, kölece çalışacak kölelerin yaşadığı bir emek cehennemi haline getirdikçe çeşitli sermaye kesimlerinden aldığı desteği de sürdürmektedir. İktidar tüm gücüyle yoksul halka, emekçilere, işçilere saldırmayı da sürdürmektedir. Demokrasi düşmanlığı emek saldırısıyla birlikte gelmektedir. Savaş koşullarının etkisiyle derinleşen ekonomik kriz, artan emek sömürüsü ile aşılmaya çalışılmaktadır. Emekçilerin en demokratik hak arama talepleri ortadan kaldırılmak istenmektedir. Emek ve meslek örgütlerinin büyük bir baskı altına alındığı, örgütlenmenin, sendika üyesi olmanın suç sayıldığı, grev yapmanın ve meydanlara çıkmanın fiilen yasaklandığı bir ülkede emeğin haklarını savunabilmesi ve bu hakların kazanılabilmesi için demokrasinin kazanılması gerekmektedir.

Kadınların ve çocukların bedenleri eril istismar ve şiddete maruz kalmakta, hayatın her alanında kadınlara yönelik saldırılar iktidar tarafından körüklenmektedir. Kaç çocuk doğuracakları, ne giyecekleri, nasıl yaşayacakları iktidar tarafından belirlenmeye çalışılan kadınlar, yeni yasal düzenlemelerde evden, yarı-zamanlı çalıştırılacak ucuz ve güvencesiz işgücü olarak görülmektedir. İktidar, “tek din, tek inanç” politikalarıyla ortaya koyduğu tutumla başta Alevi yurttaşlar olmak üzere toplumun farklı inanç gruplarını ötekileştirmeye ve baskı altında tutmaya devam etmektedir. İktidar cephesinin attığı her adım laik yaşamın tümden tasfiyesini hedeflemektedir.

Otoriter ve baskıcı iktidar ayakta kalabilmek için demokrasi adına ortaya çıkan bütün evrensel değerlerin içini boşaltmakta, ihtiyacı olan finansı da en kolay doğaya ve emeğe saldırarak yaratmaktadır. Bugün siyasi iktidar doğanın ve kentlerin talanının önünü açarak yaşam alanlarımıza saldırmaktadır. Yeraltı kaynakları kâr hırsıyla talan edilirken doğa, ağacı, kurdu kuşu, börtü böceğiyle yok edilmektedir. Bu koşullar altında toplumsal muhalefetin bütünlüğünü sağlayarak onu harekete geçirmeyi sağlayacak, karanlığa karşı 'işaret fişeği' olacak bir demokrasi cephesi acil olarak kurulmalıdır. Böylesi bir kuruluş sürecinde biz emek ve meslek örgütleri olarak üzerimize düşen sorumluluğu üstleneceğimizi burada hep beraber beyan ediyoruz.  Ülkemiz yurttaşlarını felaketin kıyısına sürükleyen bu vahim ve karanlık gidişat karşısında emekten, demokrasi ve barıştan yana mücadele eden tüm kurumların, sendikaların, meslek odalarının içinde yer alabileceği bir demokrasi cephesi, bu iktidarın karşısına dikilecek cür'ete sahip olacaktır.İktidarın 'düşman' ilan ettiklerini, yani kardeşlerimizi, dostlarımızı, yoldaşlarımızı, diline Nazım'ın şiirlerini dolayanları, barış türkülerini ezberleyenleri omuz omuza vermeye, Türkiye’nin giderek ağırlaşan koşulları altında, ülkenin kaderini değiştirmeye çağırıyoruz.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız