Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında gerçekleşen Anayasa görüşmesinde “darbe anayasasının değişmesi konusunda mutabakat sağlandığı ancak,  başkanlık konusunun tartışılması gerektiği” vurgulandı. Her iki partinin sözcülerinin de yaptığı açıklamaya göre; görüşme “iyi geçti”. CHP Sözcüsü Anayasa’dan 12 Eylül mevzuatının ayıklanması konusunda uzlaşmaya varıldığını ifade etti. Ancak başkanlık konusunda pozisyonların korunduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Meclis İçtüzüğü, reformlar ve bütçe ile ilgili görüş alışverişinde bulunmak için bir araya geldi. Görüşmeye Davutoğlu ile birlikte Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin,Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ile Grup Başkan Vekili Naci Bostancı katıldı. Kılıçdaroğlu’ya ise CHP Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç, Selin Sayek Böke ve Bülent Tezcan ile CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay eşlik etti.             

Davutoğlu’nun görüşme çağrısına, CHP, MHP ve HDP’den olumlu yanıt gelmiş, CHP ve HDP ile görüşme için de 30 Aralık tarihinde karar kılınmıştı. Ancak Davutoğlu daha sonra Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’in açıklamalarını gerekçe göstererek HDP randevusunu iptal etmişti.

CHP:  ANAYASA KONUSUNDA UZLAŞMAYA VARILDI

CHP Genel Başkanı Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç iki lider arasında 12 Eylül mevzuatının ayıklanması için uzlaşmaya varıldığını söyledi.  Koç şunları söyledi: “Başbakan yanındaki heyetle birlikte CHP’ye bir ziyarette bulundu. Bizim bugün itibariyle ifade edeceğimiz hususları şöyle paylaşabilirim. Siyasi partilerimizden eşit sayıda milletvekilinin katıldığı uzlaşma komisyonu 60 madde üzerinde anlaşma sağlamıştı. Bu uzlaşma komisyonunun tekrar canlandırılması gündeme geldi. İkinci olarak, Türkiye 12 Eylül ayıbından kurtulmak zorunda. Darbe yasalarından çıkmak zorunda. Birçok 12 Eylül’den kalan mevzuatın ayıklanabilmesi için çalışmalar yapılacak. Birinci sınıf demokrasiye ulaşabilmek için tüm 12 Eylül hukuki engellemelerin kalkması gerekiyor

ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA İSTİYORUZ

Başkanlık sistemi konusunda pozisyonlarını koruduklarını ifade eden Haluk Koç, “Herhalde onlar da kendi pozisyonlarını koruyorlar. Net bir açıklama yok. Kişi hak ve özgürlüklerini öne alan, her türlü vesayetten arınmış, özgürlükçü bir anayasa istediğimizi söylüyoruz. Bu çerçevedeki görüşümüz belli. Bu çalışmanın devam etmesi bir tek bize bağlı değil. İktidar ile muhalefet partileri arasında bir görüşmezlik vardı. Sayın Başbakan burada iyi niyetini ortaya koyuyor. Sayın Kılıçdaroğlu da diyaloğa açık. Sayın Kılıçdaroğlu tutuklu gazeteciler ile ilgili rahatsızlığını dile getirdi. Sayın Başbakan da daha önce bu konuda görüşlerini ortaya koyduğunu ifade etti” ifadelerine yer verdi.

ÇELİK: GÖRÜŞME ÇOK İYİ GEÇTİ

Görüşme sonrası AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik görüşmenin “çok iyi geçtiğini” söyledi. Ömer Çelik görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Başbakan Davutoğlu’nun başkanlık sistemini detaylı olarak anlattığını dile getirerek, anayasa konusunda mutabakat sağlandığını söyledi. Çelik şunları ifade etti: “Hiç soluk almadan bir beyin fırtınası oldu, bir yandan siyasi meselelerin görüşüldüğü toplantı oldu. Mevcut Anayasa’nın değişmesi konusu ifade edildi. Bu konuda tam bir mutabakat var. Bizim anayasa hakkındaki görüşümüz son derece nettir. Biz bu anayasa ile 2023’e yön verileceğine inanmıyoruz. Türkiye 1876’dan beri anayasayı tartışıyor. Bir siyasi yazılım tartışılıyor. 2007’deki hazırlıklarımız ve 2011’de başlayan temaslarımızla Türkiye’nin net bir şekilde yeni anayasaya kavuşmasını arzu ediyoruz. Darbe hukukunu oluşturan anayasanın değişmesi konusunda onlar da hemfikirler. Sayın Kılıçdaroğlu 12 Eylül izlerinin silinmesi konusunu dile getirdi. Bizim de bütün izlerin mevzuattan arındırılması konusunda çalışmalarımız var. Grup başkan vekilleri kendi aralarında görüşüp neler yapılması gerektiğini bildirecekler.”

BAŞKANLIK TARTIŞILMALI

Çelik, Başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğine dair bir fikrin öne çıktığını söyleyerek şunları ifade etti: “Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, denge ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, halkın devlet yönetiminde etkin olmasının biz başkanlık sistemiyle olacağını, onlar da parlamenter sistemle olacağını söylediler. Biz bunları karşılıklı tartışalım istiyoruz. Başkanlık sisteminin olumsuz örnekleri olduğu gibi, parlamenter sistemin de olumsuz örnekleri var.”