Güncel

Cumartesi Anneleri: 22 yıldır Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal için adalet arıyoruz

Cumartesi Anneleri, bütün insanlığı tehdit eden korona virüs salgınına karşı aldığımız önlemler kapsamında 783 haftamızın basın açıklamasını sosyal medya hesabından canlı olarak gerçekleştirdi.

28 Mart 2020 Saat: 16:03
Cumartesi Anneleri: 22 yıldır Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal için adalet arıyoruz
Cumartesi Anneleri: 22 yıldır Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal için adalet arıyoruz

Devlet özgürlüğünden yoksun bıraktığı kişilerin “sağlık ve iyilik hallerinin muhafazasını” sağlamakla yükümlüdür

Cumartesi Anneleri  adına İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına  tarafından yapılan açıklamada,”Bilim insanları virüsten korunmanın ve yaygınlaşmasını engellemenin yolunun hijyenik ortamda izolasyon olduğunu söylüyor. İnsanlara hijyen koşullarında izole olma imkânı sağlamak devletin görevidir. Çünkü kişilerin önündeki ekonomik engelleri kaldırmak, sosyal adaleti sağlamak devlet olmanın gereğidir. Ayrıca her türlü hijyen koşullarından yoksun olarak hapishanelerde salgına yakalanma tehdidiyle karşı karşıya olan tutuklu ve hükümlülerin yaşam hakkı da devletin güvencesi altındadır. Devlet özgürlüğünden yoksun bıraktığı kişilerin “sağlık ve iyilik hallerinin muhafazasını” sağlamakla yükümlüdür. İnsanlar yaşamlarına yönelik tehlike ve risklere karşı kamusal otoriteler tarafından korunma hakkına sahiptir. Bu korunma ancak iktidarın insan hakları prensiplerine dayalı, insan merkezli politika ve uygulamalarıyla mümkün olacaktır. Bu karanlık günlerden çıkabilmek için her zamankinden daha çok şeffaflığa ve insan haklarına ihtiyacımız olacak.”denildi.

Tüm girişimler sonuçsuz kaldı

Açıklamada, 31 Mart 1998 tarihinde 46 yaşındaki İzmir Bergama doğumlu Metin Andaç, 30 yaşındaki Düzce doğumlu Neslihan Uslu, 24 yaşındaki Tokat doğumlu Hasan Aydoğan ve 40 yaşındaki İzmir Menemen doğumlu Mehmet Ali Mandal İzmir Alaçatı’da gözaltına alındılarını ifade eden Maside Ocak, ailelerin, avukatlarının, İnsan Hakları Derneği’nin, Uluslararası Af Örgütü’nün, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, gözaltında olduklarının  kabul edilmediğini, hükümet adına dönemin İçişleri Bakanı Murat Başeskioğlu “Adı geçen şahısların örgüt üyesi olmaktan dolayı halen arananlar listesinde olduğu anlaşılmıştır.” demekle yetindiğini, olaydan bir yıl kadar sonra kendisini JİTEM ‘e bağlı 03 Tim görevlisi olarak tanıtan Turan Ünal isimli kişinin basına da yansıyan itiraflarına göre; ‘Neslihan ve arkadaşları önce Foça’da Askeri alan içerisinde olan işkenceyle sorgulandığını, daha sonrada İzmir’in Hatay Üçkuyular semtindeki ait binada tutulduğunu anlattığını vurguladı.

Etkin soruşturma yürütülmedi

Açıklamayı okuyan Maside Ocak,  yine  Turan Ünal’ın  ifadesinde, Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal'ın  Nisan sonunda ağır işkenceden çıkmış, kolları ve bacakları kırık, ilaçla uyuşturulmuş bir halde bir balıkçı teknesine bindirildiğin, teknenin İzmir Seferihisar açıklarında bomba ile infilak ettirilerek batırıldığını açıkladığını dile getirdi. Ocak, Turan Ünal’ın işkence yapanların eşgallerini ve isimlerini vermesine rağmen, bu iddialarla hakkında etkin bir soruşturma yürütülmediğini, Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal'ın akıbetlerinin karanlıkta bırakıldığını söyledi.

Neslihan Uslu, Metin Andaç, Hasan Aydoğan ve Mehmet Ali Mandal için adalet istiyoruz

Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada, “ Gözaltında kaybedilişlerinin 22. yılında Neslihan Uslu, Metin Andaç, Hasan Aydoğan ve Mehmet Ali Mandal için adalet istiyoruz. Biz gözaltında kaybedilen sevdiklerimiz için hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. 84 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”denildi.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız