Antalya’da, Deniz Aktaş’ı silahla vurarak ölümüne sebep olan Lokman Barış Çelik’in yargılandığı davanın karar duruşmasında, indirimsiz müebbet hapis cezası verildi. Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan kadınlar ise, “Bu sonuç, her duruşmada erkek adaletin karşısında dimdik duran kadınların başarısıdır” dedi

4 Mart 2015 tarihinde Antalya’da, polisin kapıda ikna etmeye çalıştığı Lokman Barış Çelik tarafından öldürülen Deniz Aktaş’ın karar duruşması bugün (18 Ekim) görüldü. Mahkeme Çelik için müebbet hapis cezası kararı verdi. Çelik ayrıca silah kanununa muhalefetten 2 yıl 6 ay hapis ve 1600 lira adli para cezasına mahkum edildi.

Antalya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasında çok sayıda kadın örgütü hazır bulundu.  Deniz Aktaş’ın avukatları yaptıkları savunmada, bu dava sonucunun vicdanları ve adalet duygusunun onarılması, daha fazla kadının katledilmemesi için oldukça önemli olduğunu ifade etti.

Deniz Aktaş’ın avukatları; “Cinayeti planlayarak ve tasarlayarak yaptığını düşünüyoruz. Şiddete yatkın bir insan olduğu kanaatindeyiz. Deniz Aktaş ile birlikte yaşadığı dönemde bir başka kadına cebir ve zor kullandığı, bunun neticesinde 2 yıl hapis cezası aldığını biliyoruz. Bu yüzden şiddete yatkın biri olarak, haksız tahrik indiriminden yararlanmamasını talep ediyoruz” dedi.

“Polisler de yargılanmadan adalet tecelli etmeyecek”

Öte yandan katil Lokman Barış Çelik’e silah temin ettiği iddia edilen Ş.A. için de soruşturma açılması gerektiği ifade edildi. Avukatlar tarafından soruşturmanın iki açıdan eksik ilerlediği belirtildi. Hem silahı temin ettiği düşünülen kişinin, hem de kapıda 20 dakika boyunca bekleyen polislerin yargılanması gerektiği vurgulandı. Davacı avukatlar, “Bu polisler yargılanmadan, adaletin tam olarak tecelli edeceğine inanmıyoruz” dedi. Sanık hakkında verilecek kararın ve kolluk kuvvetlerine yönelik bulunulacak suç duyurusunun oldukça önemli olduğu, 1,5 yıldır sorumlu kişilerin yargı önüne çıkarılması için mücadele edildiği vurgulandı.

“Adli vaka değil kadın cinayeti”

“Bu cinayetler adli vaka değil” diyen Deniz Aktaş’ın avukatlarından İpek Bozkur, kadınları öldürenin silahlar değil, davalardaki indirimler olduğunu ifade etti. Verilecek kararın Deniz Aktaş’ı geri getirmeyeceğini ancak toplumun adalet duygusunu onaracağını belirten Bozkur, cezasızlık kültürünün ortadan kalkması, eline silah alanların düşünmeden o silahı kullanma cesareti bulamaması açısından davanın sonucunun oldukça önemli olduğunun altını çizdi. “Adalet duygumuzu ve vicdanımızın onarılmasını istiyoruz” dedi.

Lokman Barış Çelik ise ifadesinde, üzgün olduğunu öne sürdü, olayın ambiyansından kaynaklı Deniz Aktaş’ı katlettiğini söylerken, hayatından hiç silah görmediğini iddia etti, “Ben bilgisayarcıyım katil değil” dedi.

“Edirne’de nehire itebilir, Rize’de kaleden atabilirdi”

Lokman Barış Çelik’in avukatları ise görülmemiş bir savunma gerçekleştirdi. Cinayetin tasarlanarak işlenmediğini ispat etmek için skandal ifadelere başvurdu. Deniz Aktaş ve Lokman Barış Çelik’in pek çok kenti gezdiğini ifade eden avukat, “Edirne’ye gitmişler, Rize’ye gitmişler, Edirne’de nehire atıp öldürebilirdi ya da Rize’de kaleden atabilirdi, intihar süsü verebilirdi” dedi. Türkiye’de faili meçhul cinayetlerin olduğunu sözlerine ekleyen avukat, Deniz Aktaş’ın da faili meçhul olabileceğini söyledi.

“Duruşmadan keyif alıyorum, hadise kadın cinayeti değil”

Bu duruşma için titizlikle çalıştıklarını söyleyen avukat, bu duruşmadan oldukça keyif aldığını söyledi. “Hadiseyi kadın cinayeti olarak algılayıp algılatmamak gerekiyor, kadın da erkek de insandır, kadınlar da erkekleri öldürüyor” diyen sanık avukatı, verdiği örneklerle savunmasını desteklemeye çalıştı. Kadınların işlediği cinayetlerden örnekler verip, “Sevgilisiyle plan kurup çocuğunu öldüren anneler var” diyerek yaşananların kadın cinayeti olarak algılanmaması gerektiğini öne sürdü. “Bu bir kesik baş cinayeti değildir”, canavarca hunharca işlenmemiştir diyen sanık avukatı, bir anda tetiğe basıldığını iddia ederken, hayatta kalmak için meşru müdafaada bulunan kadınlara verilen cezaları savundu.

Bir diğer sanık avukatı ise, Mahkeme sürecinde sanığın herhangi bir olumsuz tavrı bulunmadığını söyleyerek, lehine olan tüm indirim sebeplerinin uygulanmasını talep etti.

Deniz Aktaş’ın avukatları, sanık avukatının suçu öven şekilde savunma yaptığını belirtti, verilecek kararın kadınların katledilmemesi adına önemli olduğunu, suçun ciddiyetine uygun karar beklediklerini ifade etti.

Dava indirim uygulanmadan, müebbet hapis cezası olarak sonuçlandı. Deniz Aktaş’ın avukatları, sonucun olumlu olmasına karşın, sonucu kötünün iyisi şeklinde yorumladı.

“Israrımız ve mücadelemiz sonuç verdi”

Dava sonunda avukatlar ve Antalya Kadın Platformu bileşenleri açıklamalarda bulundu. “Erkek adalet değil, gerçek adalet” pankartı açılırken, “Öldüren sevgi istemiyoruz” dövizleri dikkat çekti. Yapılan açıklamada, “Biz kadınlar, bugün gördük ki ısrarımız, mücadelemiz sonuç verdi ve katiller gerekli cezayı aldı. Bu sonuç, her duruşmada erkek adaletin karşısında dimdik duran kadın avukatların, inancını ve inadını yitirmeden davayı takip eden kadınların ve acılarına rağmen kararlı duruşuyla Deniz’in ailesinin başarısıdır. Tüm kadınlar için adalet gelene kadar erkeklerden alacaklıyız” denildi.

Kaynak: antalyasokakları.com